

Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen/Yazar

Her geçen yıl, zamanın biraz daha hızlı aktığını hisseden yalnızca siz değilsiniz. Her tatil dönüşü işinize ya da okulunuza yeniden başladığınızda, bir de bakarsınız ki yeni yıla girmeye 1 aydan az zaman kalmış.
Bu durumun artık yaşlanıyor olduğunuzun bir belirtisi olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Fakat, yapılan bir araştırmada başka etkenlerin de bu algı üzerinde etkili olduğu belirtiliyor. Araştırmanın bulgularına göre; teknolojinin sürekli kullanımı sonrasında beyin, bilgiyi daha verimli işliyor. Bundan dolayı, zamanın gerçekte olduğundan daha hızlı aktığı yanılgısını yaşıyoruz.
James Cook University’den Aoife McLoughlin’in belirttiğine göre, teknoloji ile ve teknoloji merkezli toplum ile sürekli etkileşim halinde olmanın, zamanın hızlı geçtiği hissiyatına kapılmamıza neden olduğu ile ilgili bulgular mevcut. Ayrıca bu durum hem daha hızlı çalışmamıza, hem de zamanın baskısını daha fazla hissetmemize neden oluyor.
Teknolojiye bağımlı yaşamak yeni bir kavram olsa bile, zamanın geçiş hızı insanları yüzyıllardır endişelendiriyor. Fransız Devrimi’ne kadar gidecek olursak, o tarihlerde bireylerin modern hayatın akış hızıyla ilgili şikayetleri olduğu üzerine raporlar mevcut. McLoughlin’in yaptığı çalışmanın verileri üzerinden ilerleyelim. Bu araştırma kapsamında; teknolojiye bağımlı yaşayan insanların zaman algıları ile teknolojiyi daha nadir kullanan insanların zaman algıları karşılaştırılmış. Araştırmanın sonuçlarına göre; akıllı telefonlar ve bilgisayarlar gibi zamanımızın çoğunu beraber geçirdiğimiz teknolojik cihazlar, zaman algımızın hızını hiç olmadığı kadar arttırmış durumda.
Bulgulara göre, bilgisayarını ya da telefonunu sürekli kullanmakta olan insanların geçen zamanın ne kadar olduğu üzerine yaptıkları tahminler, geçen zamandan daha fazla. Teknolojiyi nadiren kullanan insanların tahminleri ise geçen zamana göre daha az. Örnek vermek gerekirse, teknolojiyi daha sık kullanan insanlar bir odada otururlarken, henüz 50 dakika geçmiş olmasına rağmen bu süreyi 1 saat geçmiş gibi hissediyorlar. Bu algı farklılığından dolayı da, teknolojiyle içli dışlı olan insanlar, zamanın çok hızlı akıyor olduğu hissiyatını ve zaman baskını daha fazla yaşıyorlar. Bunun yanısıra, aynı yazıyı basılı bir kaynak yerine teknolojik bir cihazdan okuyan insanlar, zamanın daha hızlı geçtiğini düşünüyorlar.
Teknolojinin zaman algımızı değiştirmesine kızıp teknolojik cihazlarınızdan soğumadan önce; bilim insanlarının çalışmalarına, bu algı farklılığının uzun sürede ne gibi etkileri olabileceğinin çözümlenmesi için devam ettiklerini hatırlatmakta fayda var.
Bu durumun artık yaşlanıyor olduğunuzun bir belirtisi olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Fakat, yapılan bir araştırmada başka etkenlerin de bu algı üzerinde etkili olduğu belirtiliyor. Araştırmanın bulgularına göre; teknolojinin sürekli kullanımı sonrasında beyin, bilgiyi daha verimli işliyor. Bundan dolayı, zamanın gerçekte olduğundan daha hızlı aktığı yanılgısını yaşıyoruz.
James Cook University’den Aoife McLoughlin’in belirttiğine göre, teknoloji ile ve teknoloji merkezli toplum ile sürekli etkileşim halinde olmanın, zamanın hızlı geçtiği hissiyatına kapılmamıza neden olduğu ile ilgili bulgular mevcut. Ayrıca bu durum hem daha hızlı çalışmamıza, hem de zamanın baskısını daha fazla hissetmemize neden oluyor.
Teknolojiye bağımlı yaşamak yeni bir kavram olsa bile, zamanın geçiş hızı insanları yüzyıllardır endişelendiriyor. Fransız Devrimi’ne kadar gidecek olursak, o tarihlerde bireylerin modern hayatın akış hızıyla ilgili şikayetleri olduğu üzerine raporlar mevcut. McLoughlin’in yaptığı çalışmanın verileri üzerinden ilerleyelim. Bu araştırma kapsamında; teknolojiye bağımlı yaşayan insanların zaman algıları ile teknolojiyi daha nadir kullanan insanların zaman algıları karşılaştırılmış. Araştırmanın sonuçlarına göre; akıllı telefonlar ve bilgisayarlar gibi zamanımızın çoğunu beraber geçirdiğimiz teknolojik cihazlar, zaman algımızın hızını hiç olmadığı kadar arttırmış durumda.
Bulgulara göre, bilgisayarını ya da telefonunu sürekli kullanmakta olan insanların geçen zamanın ne kadar olduğu üzerine yaptıkları tahminler, geçen zamandan daha fazla. Teknolojiyi nadiren kullanan insanların tahminleri ise geçen zamana göre daha az. Örnek vermek gerekirse, teknolojiyi daha sık kullanan insanlar bir odada otururlarken, henüz 50 dakika geçmiş olmasına rağmen bu süreyi 1 saat geçmiş gibi hissediyorlar. Bu algı farklılığından dolayı da, teknolojiyle içli dışlı olan insanlar, zamanın çok hızlı akıyor olduğu hissiyatını ve zaman baskını daha fazla yaşıyorlar. Bunun yanısıra, aynı yazıyı basılı bir kaynak yerine teknolojik bir cihazdan okuyan insanlar, zamanın daha hızlı geçtiğini düşünüyorlar.
Teknolojinin zaman algımızı değiştirmesine kızıp teknolojik cihazlarınızdan soğumadan önce; bilim insanlarının çalışmalarına, bu algı farklılığının uzun sürede ne gibi etkileri olabileceğinin çözümlenmesi için devam ettiklerini hatırlatmakta fayda var.
Kaynak ve İleri Okuma
- James Cook University, 19 Nov 2015 ‘‘Wired society speeds up brains … and time’’, Retrieved on 6 December 2015 from ";s:18:"po
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir

13 Mart 2017
Kuantum Dünyasında “Bulanık Zamanlar”

30 Aralık 2016
2016 Yılına Fazladan 1 Saniye Eklenecek

30 Kasım 2015
Zaman Oku Kuantum Çalkalanmalarında mı Gizli?

10 Aralık 2015
Evren Büyüyor mu, Küçülüyor mu?

10 Nisan 2015
Kuantum Girişim İki Atomun Geleceğini Birleştirdi