Nihayetinde varlığından emin olduğunuz tek bilinç kendi bilincinizdir. Bunun dışındaki her şey maddi dünyanın size sunduğu verilerle edindiğiniz çıkarımlardır.

Prosopagnozi, pek çok açıdan oldukça ilginç bir bozukluktur, ancak onu nörobilimciler için daha ilginç kılan ise eşsiz özellikleridir.

Duygusal yoğunluğu olan bu hafızalar “flaş bellek” olarak bilinir. Beynimiz, o anın sanki bir fotoğrafını çekmişçesine neredeyse bütün ayrıntılarıyla hatırlanan özel hafızalardır.

Beyinde cinsiyet temelli farklılıklar üzerine yürütülen araştırmalar, büyük oranda; yanlış yorumlama, yayın ön yargısı, zayıf istatistiksel güç ve yetersiz kontrol gibi güvenilirliği ve geçerliliği olumsuz etkileyen bazı unsurları bünyesinde barındırıyor.

Doğrudan Google'da "sağ beyin eğitimi" diye aratırsanız neredeyse yarım saniye içerisinde 498 milyon sonuç bulunduğunu görebilirsiniz. Peki beyin loblarımızı seçici olarak eğitmek mümkün müdür?

Bu yayınımızda beynimizin %10'unu kullandığımızı ileri süren popüler ve yaygın efsaneyi ele aldık. Efsanenin geçmişi, ortaya çıkışı ve hakikat üzerine konuştuk.

Alberta Üniversitesi nörobilimcileri, kuşların zekâsının ardında yatıyor olabilecek bir nöral devre belirledi.

Bilim insanları yaptıkları çalışmada, tıpkı insanlar, diğer memeliler ve kuşlar gibi, kertenkelelerin de iki uyku evresi sergilediğini doğruladı.

Geçtiğimiz on yıl boyunca araştırmacılar ve ticari kuruluşlar, karar verme süreçlerini daha iyi anlayabilmek için nörobilimdeki araştırma yöntemlerinin kullanılmasına giderek daha fazla ilgi gösterdi.

Beyin olmadan öğrenebilen sadece cıvık mantarlar değil. Araştırmacılar, nöral olmayan başka organizmaları da mercek altına aldı.

Işık, farklı nöron katmanlarını ve bunlar arasındaki bilgi akışını vurgulayarak, bilincimizin büyüleyici güzelliğini bize gösteren bu eşsiz çalışmaları ortaya çıkarıyor.

Her ne kadar profesyonel bir müzisyen için tarzlar arası geçişin kolay olduğu zannedilse de, yılların tecrübesine sahip olanlar için bile bu geçiş zor bir durum. Max Planck Bili...