Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Bir sabah işyerinizde masanıza oturmuş sabah kahvenizi yudumlarken, kapıdan giren birisinin size doğru yürüdüğünü hayal edin. Kafanızı kaldırıp, gelen kişinin yüzüne bakıyorsunuz, ancak kim olduğunu anlamanıza yönelik hiçbir işaret içermeyen, tamamen bulanık bir boşluk görüyorsunuz. Başka şansınız yok; yürüyüşünü, giysilerini ve vücudunu inceliyorsunuz gelen kişinin. Bu size bir işaret sunuyor; gelen kişi bir erkek, fakat diğer her şey o kadar belirsiz ve tarih edilemez biçimdedir ki; gelen kişi patronunuz mu, sıradan bir ziyaretçi mi, yoksa işyerinizden bir arkadaşınız mı anlamanız mümkün değil. Endişeyle başınızı yere doğru eğiyor, gelen kişinin birkaç saniyeye sığan bu kafa karışıklığınızı fark etmemiş olmasını umuyorsunuz. Sesini duyuyorsunuz ve tam bu anda bu kişinin kim olduğunu anlıyorsunuz. 

Prosopagnozisi bulunan bir insanın dünyasına hoş geldiniz. Prosopagnozi bozukluğu bulunan insanlar, yüzleri tanıma becerisinden yoksundurlar. Yüz körlüğü olarak da bilinen bu bozukluğun nedeni, çoğunlukla tümör veya lezyon gibi bir çeşit beyin hasarıdır, ancak doğuştan gelen vakalar da vardır. 2006 yılında yapılan bir araştırma, Dünya nüfusunun yaklaşık %2'sinin bu bozukluktan muzdarip olduğu tahmininde bulundu.

Bozukluğun şiddeti, yüz özelliklerinin ince bir şekilde bulanıklaşmasından, yukarıdaki senaryoda anlatıldığı gibi yüzleri, hatta kişinin kendi yüzünü bile tam olarak tanımamamasına kadar değişebilir. Prosopagnozi bozukluğu bulunan insanlar, genellikle bir insanın vücut büyüklüğü, şekli, ses veya kıyafet tarzı gibi tanınabilir olmasını sağlayan diğer özelliklerine odaklanarak rahatsızlıklarıyla başa çıkmayı öğrenir. Hatta çoğu kişi, sesi duymadan önce vücut yapısı ve kıyafetlerden hızlı bir şekilde kişinin kim olduğunu anlayabiliyor. 

Prosopagnozi, pek çok açıdan oldukça ilginç bir bozukluktur, ancak onu nörobilimciler için daha ilginç kılan ise eşsiz özellikleridir. Bilim insanları uzunca bir süredir özelleşmiş beyin bölgelerinin veya tekil düzeyde nöronların olup olmadığını bilmiyorlardı, böylece hasar gördüklerinde sadece bir farklı beceriyi bozabilecekleri bilgisine henüz sahip değillerdi. Prosopagnosia böyle bir vaka örneği olduğundan, modern beyin anlayışımıza esasında önemli katkılarda bulunmuştur.

Araştırmalara göre, prosopagnozi, beynin temporal ve oksipital loblarda bulunan fusiform girus isimli bir bölgede meydana gelen hasar sonucu ortaya çıkıyor. Nörogörüntüleme çalışmaları, bir kişinin, insan yüzü gördüğünde fusiform girusdaki belirli bir bölgenin aktifleştiğini belirledi. Nihayetinde de bu spesifik bölge fusiform yüz bölgesi (FFA) olarak isimlendirildi. Beynin bu bölgesinin sadece yüz tanımada etkinleşip etkinleşmediği konusunda bazı anlaşmazlıklar bulunsa da yüzleri görme ve tanıma rolü çok sayıda araştırma tarafından ortaya koyulmuştur.

2007 yılında yayımlanan ve prosopagnozi bozukluğuna sahip insanlarda yapılan bir çalışma, fusiform yüz bölgesinin bir yüzdeki güzelliği tanırken de kullanıldığını gösterdi. Beyin çeşitli parçaları arasındaki karmaşık etkileşimleri açısından şaşırtıcı olsa da, bu parçaların bazılarının ne kadar fonksiyonel olduğunu belirlemek de oldukça ve bazen korkutucu olabiliyor.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir