Karıncalar, düzenli ve disiplinli bir işleyişe sahiptir. Kendilerini, oldukça spesifik görevlere uygun şekilde gruplar halinde organize ederler: Besin arayışı, avcılara karşı ko...

Çiçekli bitkilerin yani kapalı tohumluların en eski fosilleri, polen biçimindedir.

Ölen ağaçların ardında, fosilleşmeyi bekleyecek bolca doku kalıyordu. İşte bugün yaktığımız kömürün büyük bölümü, o dönemden kalmadır.

380 milyon yıl kadar önce, bitkiler dünyasında yeni bir doku türü belirmeye başladı: Odunsu doku!

Karaya ilk çıkan bitkiler damarsızdı; yerçekimi ile savaşmak için ise damar gerekliydi!

Science'da yayımlanan iki araştırmada elde edilen deliller, neonikotinoid (neonicotinoids) grubu pestisitlerin (zirai ilaçların), gıda üretim sistemimizin sürekliliğini sağlayan...

Genetik biyoteknoloji, çoğu zaman gezegenimiz dahilindeki uygulamaları açısından ele alınıp tartışılır. Fakat insanlık, gözünü başka gezegenlere dikmiş durumda.

Kambriyen patlamasından sonraki yaşam, Dünya tarihinin sadece %10'unu oluşturduğu biliniyordu. Ancak o uzun periyottan arta kalan hiçbir makroskopik organizma kanıtı bulunmamıştı.

Parasites and Vectors`da yayımlanan yeni bir çalışmaya göre; Notre Dame Üniversitesi’nden araştırmacılar, sıtma hastalığının yayılmasında başlıca taşıyıcı olan Anopheles gambiae...

Dinozorların döneminde, amber (kehribar yani fosilleşmiş reçine) içerisinde fosilleşmiş tek canlılar böcekler değil. Kehribar içerisinde korunmuş kuş ve dinozor parçası kalıntıl...

Çalışmada, evrim sürecinde davranışların korunabileceğini ama altında yatan nöral temellerde kaymalar yaşanabileceği ortaya koyuluyor.

Science'da yayımlanan çalışmanın araştırmacılarına göre, yaralı karıncalar ilk etapta devam etmeye çalıştıklarını çünkü hala altı bacaklarının var olduğunu düşünüyor.