Post Author Avatar
Ozan Zaloğlu
S. Demirel Üniversitesi - Çevirmen
Hepimiz akşam vakti kahve veya enerji içecekleri içmenin muhtemelen saçma bir şey olduğunu biliriz, fakat birçoğumuz tamamen yatmak zorunda olmadan önce uykulu olmaktan kaçınmak için bunu yine de yaparız. Ve şimdi bunun neden kötü bir fikir olduğuna dair hiç olmadığı kadar çok delile sahibiz. Araştırmacılar ilk defa akşam vakti kafein tüketmenin, ne zaman yatma vakti olduğunu ve aynı zamanda sabah ne zaman kalkacağımızı bilmemize olanak sağlayan insanların 24 saatlik döngüsünü erteleyebildiğini buldu.

Yeni bir çalışmaya göre, uyumadan 3 saat önce alınan bir duble espresso’daki kafein miktarı, bizim her günkü 24 saatlik biyolojik uyku saatimizi bozan 40 dakikalık bir gecikme evresine sebep olabilir.

İngiltere’deki MRC Moleküler Biyoloji Laboratuvarı’ndan ortak baş yazar John O’Neill, bir demecinde şöyle diyor: “Kafeinin uyku ve uyanıklık üzerindeki etkisi uzun zamandır belirliydi, fakat altta yatan vücut saati üzerindeki etkisi bilinmez kalmıştı. Kafeinlenmiş içeceklerin vücut saatimiz üzerindeki, doğrudan tekil hücre seviyesindeki etkisini anlamak, kendi 24 saatlik doğal döngümüzü iyi veya kötü şekilde nasıl etkileyebileceğimiz hakkında büyük kavrayış sağlıyor.”

Sirkadiyen ritimleri, uyumamızı ve kalkmamızı düzenleyen 24 saatlik biyolojik işlemler döngüsüdür. İnsanlara ek olarak bitkilerde ve hayvanlarda da bulunurlar ve ışık gibi çevresel koşullara yüksek oranda duyarlıdırlar.

Araştırmacılar kafeinin 24 saatlik döngü üzerindeki etkilerini belirlemek için, beş gönüllüyü dört uyku şartı koşulunda denendikleri 49 günlük bir protokole tabi tuttular: ilaçmış gibi verilen işlevsiz bir madde ile düşük ışıkta; bir kafein hapıyla düşük ışıkta (deneğin ağırlığına bağlı olarak 200 mg’ye denk); ilaçmış gibi verilen işlevsiz bir madde ile parlak ışıkta ve bir kafein hapıyla parlak ışıkta. Tükürük örnekleri melatonin seviyelerini izlemek amacıyla alındı (melatonin beynimizin iç uyku saati tarafından kontrol edilen uyku hormonudur).

Araştırmacıların bulduğuna göre düşük ışık şartlarında kafein hapını alan katılımcılar, düşük ışıkta ilaçmış gibi verilen işlevsiz bir madde almış olanlarla karşılaştırıldıklarında 24 saatlik kalıplarında aşağı yukarı bir 40 dakikalık gecikme yaşadılar. Eğer kafein tüketimi parlak ışıkla birleşirse etki daha kötüye gitti ve uyuma gecikmesi 105 dakikaya çıktı.

O’Neill şöyle konuşuyor: “Bu bulgular, normal 24 saatlik vücut saati düzgün çalışmayan sirkadiyen uyku bozukluklarına sahip insanlar için önemli tavsiyeler içerebilir veya jet lag’ın (uçak yolculuğundan sonra saat farkından dolayı oluşan rahatsızlık) üstesinden gelmeye bile yardımcı olabilir. Bulgularımız aynı zamanda bazı insanlar akşam bir kahve içmişlerse uyumalarının neden zor olduğuna dair daha bütüncül bir açıklama sağlıyor; çünkü iç saat işleyişleri; uyku saatini bir saat daha ötelediğini düşünüyor.”

Jet lag’ın hoş olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, araştırma sık seyahat edenler için vücut saatinizi yeniden ayarlamaya bir kestirme sunabilir. Örneğin eğer batıya seyahat ediyorsanız, vücudunuzun varış noktanızdaki saatinize göre ayarlanmasına yardımcı olmak için kafein almak mümkün olabilir. Fakat doğuya seyahat ediyorsanız, kafeinden tamamen kaçınmayı hesaba katmak isteyebilirsiniz.
Araştırma Science Translational Medicine dergisinde yayınlandı.



Kaynak: Peter Dockrill, Here’s why you shouldn’t drink coffee anywhere near bedtime, ScienceAlerthttp://www.sciencealert.com/here-s-why-you-shouldn-t-drink-coffee-anywhere-near-bedtime 


Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir