Lüksemburg Üniversitesi araştırmacılarının da içinde bulunduğu uluslararası bir ekip, sistemin hesaplama gücünün %50'sinden fazlası bile bir saldırgan tarafından kontrol edildiğinde, uygun performası garantileyecek ilk blokzinciri sistemini önerdi.

RepuCoin adı verilen sistem, blokzincirine "itibar" kavramını getirerek, ona saldırmayı Bitcoin'e saldırmaktan binlerce kez daha pahalı hâle getiriyor. Sistemin çok sayıda küresel sektöre uygulanabileceği düşünülüyor; gelecekteki 5G iletişim ağları, sağlık, besin stoğu zincirleri, enerji ve fintek (finans teknolojisi) gibi.

Bitcoin gibi blokzinciri bazlı sistemlerin başlıca avantajları, tüm ağın verideki değişiklikleri görmesi ve demokratik bir uzlaşmayla onaylamasıdır. Bu sayede, kullanıcıların güvenlerini (ve paralarını) tek bir merkezi otoriteye teslim etmesi gerekmez. Ancak bunu başarmak için şu anda varolan sistemler, bir madencinin yeni blok kazmak için kullandığı hesaplama gücünü, oylama gücüne eşitliyor. Oylama gücü de hangi aktarım bloklarının cüzdana işleneceğini kararlaştırmada kullanılıyor.

Bu durum, içkin bir zayıflık doğuruyor: Bir madenci sistemin hesaplama gücünün %50'sinden fazlasını kontrol edebildiği anda, oylama gücünü de kontrol edebiliyor; dolayısıyla böyle bir durumda, sistem etkisel olarak merkezsiz (İng. decentralised) olmaktan çıkıyor. Söz konusu madenci, rakip madenciler tarafından önerilen blokları reddedebiliyor ve böylece seçilmiş aktarımların bloklara eklenmesini engelleyebiliyor; hatta cüzdanda hâlihazırda varolan blokları değiştirebiliyor.

Bu sorunu çözmek için RepuCoin oylama gücünü madencinin itibarına göre hesaplıyor. Toplumsal itibardan farklı olarak, bu kesin bir matematiksel nitelik; uzun süreler boyunca yapılan tutarlı ve dürüst madencilikle artıyor. İtibar kavramı RepuCoin'i ağın hesaplama kaynaklarının %51 ya da daha fazlasını elinde tutan madencilere karşı dayanıklı olan ilk sistem yapıyor.