Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Pek çok insan, görüşün, basitçe gözler tarafından toplanan bilginin yani yalnızca gözümüzün gördüğü şeylerin bir fonksiyonu olduğunu düşünür. Ancak Psychological Science'da yayımlanan yeni bir araştırma, görüşün, bundan biraz daha karmaşık bir şey olduğunu ortaya koydu.

Colorado State University'den bilişsel psikolog Jessica Witt, yaklaşık on yıldır, görüşün, eylemin bir fonksiyonu olarak değişebildiğini, yani genel amacına karşılık aksiyonlara özgü bir görüşün ortaya çıkabildiğini gösteren pek çok araştırma yürüttü. Witt'in en bilindik araştırmalarının birisinde, bir beyzbol oyuncusunun topa iyi bir vuruş yaptığında, topu olduğundan daha büyük gördüğü algısına değinilmişti. Bir başka araştırmada ise, kişi formda değilse veya bir sırt çantası taşıyorsa, karşısındaki bir dağı olduğundan daha dik görme algısına sahip olabildiği ileri sürülmüştü. Jessica Witt'in görüşe ilişkin bu algısı bazı araştırmacılar tarafından "fazla radikal" olmakla eleştirilmişti. Ancak eleştirilerin yanı sıra Witt'in bu yaklaşımları pek çok araştırmacının da övgüsünü kazanmıştı.

Psychological Science'da psikolojik bir fenomen olan tepki yanlılığına ilişkin bir araştırma yayımlandı. Yayımlanan çalışmada, 80lerin çocukları için tanıdık bir video oyunu olan Pong oyununu içeren eyleme-özgü deneyler yürütüldü.

Tepki Yanlılığı Nedir?

Tepki yanlılığı, denekler, bir deneyin amacını tahmin ettiğinde ya da anladığında ortaya çıkan psikolojik bir fenomendir. Böylece denek, deneyin amacını tahmin ettiğinde ya da anladığında, cevaplarını ya da davranışlarını bilinçli ya da bilinçaltı bir şekilde düzenler. Örneğin, bir Psikoloji 101 öğrencisi, bilim insanlarının deneyleri nasıl yürüttüğü bilgisine sahiptir. Bu öğrenci sırtına bir sırt çantası takarak bir dağın eğimini tahmin etmesini isteyen bir deneyde katılımcı olursa; deneyin amacının, sırtındaki sırt çantasının dağın eğimini nasıl gördüğünü etkileyeceği olduğuna dair tahminde bulunabilir.

Dolayısıyla da, öğrenci eğimin 20 derece yerine 25 derece olduğunu söyleyebilir. Witt'in geçmişteki araştırmalarının eleştirilere konu olduğu nokta da genellikle burası olmuştu. Çünkü bazı araştırmacılar, katılımcıların deneyin amacını bildiği için etkiyi çarpıtabildiğini ileri sürüyordu.

Bu yüzden de araştırma ekibi, eski bir deneyi yeni bir güncelleme ile tekrarladı. Pong oyununa benzer bir oyunla, katılımcılar, ekranın alt kısmında bulunan bir bloğu sağa sola hareket ettirerek gelen topu karşıladıkları bir video oyunu oynadı. Oyun esnasında bloğun boyutu bazen küçülüyor bazen de büyüyordu, bu da görevi (topa vurabilmeyi) bazen zorlaştırıyor bazen de kolaylaştırıyordu. Deneyde, katılımcılardan topa dair yaptıkları her girişimin ardından topun hızına dair tahminde bulunmaları istendi. Bloğun boyutu küçüldüğünde, topun hızı değişmese bile katılımcıların topun daha hızlı hareket ettiği tahmininde bulundukları görüldü. Pong etkisi olarak tanımlanan bu durum, Witt'in, eylemlerin görüş algısını etkilediği hakkındaki hipotezini destekliyordu.

Deney Sonrası Anketler

Yayımlanan çalışmada, katılımcıların deneyin amacını tahmin edip etmediklerini ve bu tahminlerinin topu nasıl gördüklerini etkileyip etkilemediği hakkında bilgiler toplayan deney sonrası anket sonuçlarına da yer verildi.

16 katılımcılı iki deneyden çeşitli cevaplar toplandı. Bazı katılımcıların deneyin amacını (blok büyüdükçe=top yavaşlıyor) doğru tahmin ettikleri görüldü. Fakat, ilginç bir biçimde, katılımcıların deneyin amacı hakkındaki tahminleri ne olursa olsun Pong Etkisi'inin ortaya çıktığı görüldü. Deneyin amacını doğru tahmin edenler ve doğru tahmin edemeyenler arasında sistematik bir fark gözlemlenmedi. Dahası Pong Etkisi, geçmişteki çalışmalardan çok daha belirgin bir biçimde ortaya çıktı.

Araştırmacılara göre, algının eylemden etkilendiğini bilmek, Pong etkisinin eyleme özgü diğer etkilerde de ortaya çıkabildiğini engellemiyor. Bir diğer ifadeyle, kişi deneyin amacını bilse dahi, bu durum eyleme-özgü algısını değiştirmiyor. Yani, bir kişi ağır bir yük taşıdığı için dağın kendisine daha dik göründüğünü bilse de, bu bilgisi etkide herhangi bir değişim yaratmıyor.

Araştırma makalesinde, hareketin algıyı etkileyebildiği ancak bunun her zaman gerçekleşmediğine de değiniliyor. Eyleme-özgü algının ne zaman ve neden ortaya çıktığını belirleyen sınırların tanımlanabilmesi için daha fazla araştırmanın yapılmasına ihtiyaç var.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir