Bir kişiye nakledilecek uygun böbreğin bulunması oldukça uzun ve zor bir süreçtir çünkü nakledilen organın vücut tarafından reddedilme riskini azaltmak için, bir dizi karmaşık biyolojik eşleşme gereklidir. Çoğunlukla da kişi için nakledilmeye uygun böbrek, bu eşleşmelerin daha kolay sağlanabildiği kan bağı olan akrabalarından bulunur. Şimdi ise bilim insanlarının geliştirdiği test aşamasındaki yeni bir teknik sayesinde, böbrek nakline ihtiyacı olan kişiye herhangi bir organ bağışçısının böbreği biyolojik eşleşmeler ilk etapta var olmasa bile nakledilebilecek.
Yeni geliştirilen bu tekniğin başarılı olması durumunda, hastaların kendilerine uygun böbreği bekleme süreleri ciddi oranda değişebilir. Bu yeni teknik hastanın bağışıklık sisteminin değiştirilmesi ile çalışıyor- özellikle bağışıklık sisteminin antikor bağlantıları üzerinde değişiklikler yapılarak yeni organı reddetme ihtimali azaltılıyor. Henüz bu durumun neden gerçekleştiği çok net değil; fakat orijinalleri filtrelendikten sonra meydana çıkan rejenere ya da iyileştirilmiş antikorlar, nakledilen böbreği kabul etmede oldukça uyumlu çalışıyorlar.
Bu süreç desensitizasyon (duyarsızlaştırma) olarak biliniyor ve aslında doktorlar tarafından küçük ölçeklerde yıllardır kullanılıyor. Fakat yayımlanan yeni bir raporda desensitizasyonun aslında ne kadar etkili bir yöntem olduğuna daha farklı bir açıdan bakmamız sağlanıyor.
22 sağlık merkezinden 2.000’in üzerindeki hastadan alınan verilere göre, desensitize hastaların %76.5’i kendilerine uygun olmayan böbrekle 8 yıldan fazla süredir yaşamlarına devam ediyorlar. Kendilerine uygun böbreği bekleyen hastalarda ya da vefat etmiş bağışçılardan uygun böbrek sağlanan hastalarda bu oranın %62.9 olduğu düşünülürse, sonuçları oldukça olumlu olarak değerlendirmek mümkün.
Bu pratiğin yaygın kullanıma sunulması ise bir miktar zaman alabilir. Çünkü bu tedavide kullanılan ilaçlar bu amaç için kullanımda resmi olarak onaylanmadı ve bu teknik uygulanarak naklin gerçekleştirilmesi için yaşayan bir bağışçıdan organ alınması gerekiyor, ayrıca bu tedavinin maliyeti de yaklaşık 30.000 dolar. Fakat ilk örneği New England Journal of Medicine’de yayımlanan bu teknik üzerindeki araştırmaların sıklaştırılması, yakın bir gelecekte organ nakillerinin riskini oldukça azaltabilir.
İlgili Makale: Lionel P.E. Rostaing, M.D., Ph.D., and Paolo Malvezzi, M.D. N Engl J Med 2016; 374:982-984 March 10, 2016 DOI: 10.1056/NEJMe1601379
Yeni geliştirilen bu tekniğin başarılı olması durumunda, hastaların kendilerine uygun böbreği bekleme süreleri ciddi oranda değişebilir. Bu yeni teknik hastanın bağışıklık sisteminin değiştirilmesi ile çalışıyor- özellikle bağışıklık sisteminin antikor bağlantıları üzerinde değişiklikler yapılarak yeni organı reddetme ihtimali azaltılıyor. Henüz bu durumun neden gerçekleştiği çok net değil; fakat orijinalleri filtrelendikten sonra meydana çıkan rejenere ya da iyileştirilmiş antikorlar, nakledilen böbreği kabul etmede oldukça uyumlu çalışıyorlar.
Bu süreç desensitizasyon (duyarsızlaştırma) olarak biliniyor ve aslında doktorlar tarafından küçük ölçeklerde yıllardır kullanılıyor. Fakat yayımlanan yeni bir raporda desensitizasyonun aslında ne kadar etkili bir yöntem olduğuna daha farklı bir açıdan bakmamız sağlanıyor.
22 sağlık merkezinden 2.000’in üzerindeki hastadan alınan verilere göre, desensitize hastaların %76.5’i kendilerine uygun olmayan böbrekle 8 yıldan fazla süredir yaşamlarına devam ediyorlar. Kendilerine uygun böbreği bekleyen hastalarda ya da vefat etmiş bağışçılardan uygun böbrek sağlanan hastalarda bu oranın %62.9 olduğu düşünülürse, sonuçları oldukça olumlu olarak değerlendirmek mümkün.
Bu pratiğin yaygın kullanıma sunulması ise bir miktar zaman alabilir. Çünkü bu tedavide kullanılan ilaçlar bu amaç için kullanımda resmi olarak onaylanmadı ve bu teknik uygulanarak naklin gerçekleştirilmesi için yaşayan bir bağışçıdan organ alınması gerekiyor, ayrıca bu tedavinin maliyeti de yaklaşık 30.000 dolar. Fakat ilk örneği New England Journal of Medicine’de yayımlanan bu teknik üzerindeki araştırmaların sıklaştırılması, yakın bir gelecekte organ nakillerinin riskini oldukça azaltabilir.
İlgili Makale: Lionel P.E. Rostaing, M.D., Ph.D., and Paolo Malvezzi, M.D. N Engl J Med 2016; 374:982-984 March 10, 2016 DOI: 10.1056/NEJMe1601379
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir

22 Eylül 2017
Hormonlarımız Vücudumuzu ve Zihnimizi Nasıl Etkiliyor?

21 Ağustos 2016
Sekste Erkeğin Ortalama Boşalma Süresi Ne Kadardır?

07 Şubat 2016
Susuz Kaldığımızda Vücudumuzda Neler Oluyor?

25 Mayıs 2015
Uyumadan Önce Uzak Durmanız Gereken 7 Şey

04 Ağustos 2015
Uyumadan Önce Akıllı Telefon Kullanımı Nelere Sebep Oluyor?

04 Haziran 2019
Vücut Kısımları Sirkadiyen Saate Beyinden Farklı Tepki Veriyor

16 Mayıs 2015
Bellek ve Hipokampus İlişkisinde Yeni Bir Kuram

05 Kasım 2015
İnsan Bedeninin Parçacık Fiziği