Post Author Avatar
Dilara Gostolüpçe
Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen
Aşk insani gizemlerin en büyüklerinden biri—insanlar aşk üzerine şarkılar yazıyor, hayatlarını buna adıyor ve aşk için ölüyorlar.
Peki aşk gerçekten nedir?
Bilim insanları, âşık beyinde oluşan değişikliklerle ilgili elde ettikleri ilk kanıt ile, sonunda cevabı bulmuş olabileceklerine inanıyorlar. Çin’deki Southwest Üniversitesi’ndeki 100 öğrencinin beynini tarayan bir araştırma grubu, âşık bir kişinin beyninde ödül, motivasyon, duygu ve sosyal etkileşime ilişkin bölgelerde açık değişimler gözlemledi. Bulguları, Frontiers in Human Neuroscience’da yayımlandı.
Makalenin yazarları “Sonuçlar, romantik aşkın altında yatan sinirsel mekanizmalara ışık tutuyor ve romantik aşkı araştırmak için denek belirli bir görevi yerine getirmezken uygulanan fMRI yaklaşımının olanaklılığını gösteriyor” diyor. Araştırmacılar denek üzerinde, denek dinlenme halindeyken fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) uygulayarak üç farklı grubun - 4 ila 18 aydır âşık olan 34 kişi, yakın zamanda sevdiklerinden ayrılan 34 kişi ve daha önce hiç âşık olmamış 32 kişi - beyin aktivitesini birbiriyle karşılaştırdı. Bu üç grup arasında yaş, kişisel aylık gelir, ailenin maddi durumu ve kaç yıldır eğitim görüldüğüne dair hesaba katılması gereken önemli bir farklılık yoktu.

Taramalar yapılırken katılımcılara, özel bir şey düşünmemeleri söylendi, zira bu şekilde araştırmacılar katılımcıların beyinlerinin genelde nasıl çalıştığına dair fikir sahibi olacaktı. “Aşık” olan kişilerin beyinlerinin belirli bölgelerinde yüksek aktivite gözleniyordu, örneğin dorsal anterior singulat korteks, insula, kaudat, amigdala ve beynin ödül merkezi ile birlikte temporoparyetal birleşim noktası, posterior singülat korteks, medial prefrontal korteks, inferior parietal, preküneus ve temporal lob gibi.

bilim-insanlari-artik-asik-olup-olmadiginizi-anlayabiliyorlar-bilimfilicom
Beynin bahsedilen bölgelerinin çoğunda gördükleri aktivitenin yoğunluğu kişinin ne kadar uzun süredir aşık olduğuna bağlıydı. Yani, katılımcılar partnerlerini ne kadar uzun zamandır seviyorlarsa beyinlerindeki aktivite o kadar artıyor. Diğer taraftan, partnerlerinden ayrılmış olan kişiler grubunda ayrılık üzerinden ne kadar uzun zaman geçmişse bu bölgelerdeki aktivite bir o kadar düşük oluyor. Ayrıca, beyindeki bir alanın (kaudat nükleus) ilişkileri bitmiş olan insanların “ayrılık acısıyla” baş etmesine yardımcı oluyor gibi göründüğünü de bulgularına eklediler. Elbette, bunu bilmek erkek ya da kız arkadaşınızın sizi gerçekten sevip sevmediğini ya da aşkınızın sonsuza dek sürüp sürmeyeceğini anlamanıza yardımcı olmayacak. Ancak araştırmacılar bu çalışma sayesinde duyguları daha iyi anlayabileceklerine ve buna göre bir kişiye gerçekten aşık “teşhisi koyabileceklerine” inanıyorlar. Bununla birlikte, kendimizi kaptırmadan önce yapılan çalışmada birkaç eksiklik olduğunu belirtmeliyiz. Bunlardan en büyüğü, tüm bulguların, öğrencinin kendi kendini aşık olarak tanımlamasına bağlı olarak elde edilmiş olamasıdır. Ayrıca temel alınması gereken belirli bir beyin aktivitesi yoğunluğu da yok. Araştırmanın devamını getirmek amacıyla, kişilerin aşıkken ve aşık değilken beyin aktivitelerinin ölçülmesi ve sonrasında bunların kıyaslanması kişisel farklılıkları elemek için ilginç bir yöntem olurdu. Araştırmacılar bunu da ekliyor ve bulgularını doğrulamak için bu noktada, aynı kişi üzerinde belirli aralıklarla uzun bir süre boyunca yapılacak boylamasına çalışmanın yapılmasının gerektiğini söylüyorlar. Ayrıca çalışmalarının bir diğer kısıtlamasının da (biraz can sıkıcı) “aşkla ilgili değişikliklerin aşıklarda bir uyum ya da uyumsuzluk süreci olup olmadığını kesin olarak bilememeleri” olduğunu söylüyorlar. Yani sırılsıklam aşık olmanın beyni değiştiren etkilerinin bize yarar mı zarar mı sağladığından emin değiller ve gelecek çalışmaların bunu belirleyebileceğini söylüyorlar.

Anlaşılan aşkla ilgili öğrenilmesi gereken hala çok şey var fakat insan duygularının biyolojik temelini öğrenmek için attığımız adımlar arasında bu çalışma büyük bir adım gibi görünüyor. Daha fazlasını öğrenmek için sabırsızlanıyoruz.




Kaynak: ScienceAlert - http://www.sciencealert.com/scientists-can-now-tell-if-you-re-in-love-by-scanning-yourbrain




 
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir