ODTÜ - Çevirmen
Yaratıcılık açıklanması zor bir mizaç, özellikle ne kadarının aileden kaynaklı ne kadarının çevreden kaynaklı olduğunu açıklamaya çalışmak. Beste yapma kabiliyetinden konuşacak olursak, University of Helsinki’den Jaana Oikkonen ve çalışma arkadaşları tarafından yapılan son araştırmaya göre bu durum yüzde otuz değerine kadar kalıtsal.
Bu haber anne-babası harika müzisyen olanlar için çok sevindirici olsa da ebeveynleri müzikle uğraşmayan kişiler üzülmemeli çünkü yüzde yetmişi hala sizin elinizde. Yapılan bu çalışmanın en mutlu edici sonucu ise bu kabiliyetle ilgili genlerin hangileri olabileceği saptanmış durumda. Bu durum ise bize bazı insanlar şarkıyı mırıldanmakta zorlanırken bazı insanların ikinci yabancı dil gibi nasıl müzik yaptıklarını gösteren biyolojik yolun keşfedilmesini sağladı.
Jaana Oikkonen ve çalışma arkadaşları, Finlandiya’da yaptıkları bu çalışmaya 300 kişiyi dahil ettiler. Bu sayı ve kişiler elbette büyük bir genelleme için az kalacaktır fakat bu çalışmanın, yaratıcılık alanını araştırmak için yeni biyolojik araştırma kapıları açtığı kesin. Bu gibi çalışmalarla birlikte beynimizin nasıl çalıştığını anlamaya adım adım yaklaşıyoruz.
Beste yapmakla ilgili olduğu düşünülen kromozomlar(kromozom 4 ve SNCA geni) halihazırda müzik algısı ve yaratıcılıkla ilgili olan kromozomlarla eşleşiyordu; ilginç olan şu ki bulunan bu bölgeler zihin sağlığı problemleriyle ilgili olduğu düşünülen bölgelerle de eşleşti. Bu bilgi ise halihazırda devam eden yaratıcılık-psikolojik durumlar tartışmasına yeni bir kanıt ekledi.
Araştırmanın bir diğer bulgusu ise müzik kompozisyonuyla beyinciğimizde bulunan serebellar uzun süreli depresyon(LTP) denilen moleküler bir yolun ilişkili olmasıydı. İsmi yanıltıcı olabilir fakat bunun depresyonla bir ilgisi yok, aksine ritim hafızası ve öğrenmeyle ilgisi var.
Kaynak: Oikkonen, J., Kuusi, T., Peltonen, P., Raijas, P., Ukkola-Vuoti, L., Karma, K., ... & Järvelä, I. (2016). Creative Activities in Music–A Genome-Wide Linkage Analysis. PloS one, 11(2), e0148679.
Bu haber anne-babası harika müzisyen olanlar için çok sevindirici olsa da ebeveynleri müzikle uğraşmayan kişiler üzülmemeli çünkü yüzde yetmişi hala sizin elinizde. Yapılan bu çalışmanın en mutlu edici sonucu ise bu kabiliyetle ilgili genlerin hangileri olabileceği saptanmış durumda. Bu durum ise bize bazı insanlar şarkıyı mırıldanmakta zorlanırken bazı insanların ikinci yabancı dil gibi nasıl müzik yaptıklarını gösteren biyolojik yolun keşfedilmesini sağladı.
Jaana Oikkonen ve çalışma arkadaşları, Finlandiya’da yaptıkları bu çalışmaya 300 kişiyi dahil ettiler. Bu sayı ve kişiler elbette büyük bir genelleme için az kalacaktır fakat bu çalışmanın, yaratıcılık alanını araştırmak için yeni biyolojik araştırma kapıları açtığı kesin. Bu gibi çalışmalarla birlikte beynimizin nasıl çalıştığını anlamaya adım adım yaklaşıyoruz.
Beste yapmakla ilgili olduğu düşünülen kromozomlar(kromozom 4 ve SNCA geni) halihazırda müzik algısı ve yaratıcılıkla ilgili olan kromozomlarla eşleşiyordu; ilginç olan şu ki bulunan bu bölgeler zihin sağlığı problemleriyle ilgili olduğu düşünülen bölgelerle de eşleşti. Bu bilgi ise halihazırda devam eden yaratıcılık-psikolojik durumlar tartışmasına yeni bir kanıt ekledi.
Araştırmanın bir diğer bulgusu ise müzik kompozisyonuyla beyinciğimizde bulunan serebellar uzun süreli depresyon(LTP) denilen moleküler bir yolun ilişkili olmasıydı. İsmi yanıltıcı olabilir fakat bunun depresyonla bir ilgisi yok, aksine ritim hafızası ve öğrenmeyle ilgisi var.
Kaynak: Oikkonen, J., Kuusi, T., Peltonen, P., Raijas, P., Ukkola-Vuoti, L., Karma, K., ... & Järvelä, I. (2016). Creative Activities in Music–A Genome-Wide Linkage Analysis. PloS one, 11(2), e0148679.
Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
21 Ekim 2018
Peynirin İnsan Evrimindeki Rolü
04 Ağustos 2018
FOXP2 Geni İnsanın Dil Yeteneğinin Belirleyicisi mi?
29 Temmuz 2018
Genetik Parazitler, Doğal Seçilimden Nasıl Sağ Çıktı?
20 Aralık 2018
Filogenetik Yöntemler SEOA'nın Yaşamına Işık Tutuyor
12 Ekim 2017
Bölünme Sırasında Hücre Kimliğini Nasıl Yitirmiyor?
19 Temmuz 2017
Erken Saç Kaybı ve İnsan Genomundaki Değişimler
09 Mart 2019
CD38 Mutasyonu ve Otizm ile Potansiyel İlişkisi