Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
DNA (Deoksiribonükleik asit) genetik materyalimizin ana bileşenidir. DNA bazları olarak isimlendirilen A, C, G, ve T (sırasıyla; adenin, sitozin, guanin, ve timin) bazların binlerce değişik sonuçla birleşmesiyle, canlı organizmaların zenginliğine olanak sunan genetik çeşitlilik sağlanır.
1980'lerin başlarında, DNA'nın klasik olan bu dört bazına (A,T,G,C) beşinci baz eklendi; sitozinden türetilen metil-Sitozin (mC). 90'ların sonuna doğru, mC; her dokunun fizyolojik ihtiyacına dayanarak genleri aktif ve pasif duruma getirebilmesinden ötürü epigenetik mekanizmasının ana sebeplerinden birisi olarak kabul edildi.
Metil-sitozindeki değişimlerin kanseri de kapsayan birçok hastalığın gelişmesinde etkenlerden birisi olduğunun gösterilmesinin ardından DNA'nın bu beşinci bazına yönelik ilgi son yıllarda giderek daha da arttı.
Geçtiğimiz günlerde Cell 'de yayımlanan bir makalede Bellvitge Biomedical Research Institue Epigenetik ve Kanser Biyolojisi Programından, aynı zamanda da University of Barcelona'da genetik profesörü Manel Esteller; altıncı bir DNA bazı varlığının mümkünlüğünü tanımlıyor. Epigenom belirlenmesine yardımcı olan ve bununla birlikte hücrelerdeki yaşamın kilit unsurlarından biri olabilecek; metil-Adenin.
Hem Bakterilerde ve Hem de Kompleks Organizmalarda Var
Manel Esteller:
"Yıllardır bizden evrimsel olarak çok uzak olduğu bilinen bakteriler, genomlarında diğer organizmalardan gelen genetik materyalin yerleşmesine karşı koruyucu bir görev üstlenen metil-Adenin'e sahiptiler. Fakat, bunun ilkel hücreler için bir olgu olduğu ve oldukça statik olduğu düşünülüyordu" diyor ve ekliyor:
"Ancak, Cell'de yayımlanan 3 makalede; insan vücut hücreleri gibi, ökaryot olarak isimlendirilen daha kompleks hücrelerde de DNA'nın bu altıncı bazının bulunduğu ileri sürülüyor. Bu çalışmalar; algler, kurtlar ve sineklerin mA sahibi olduklarını ve mevcut genlerin ekspresyonlarını düzenlemek üzere işlevsel olduğunu, böylece de yeni bir epigenetik işaret oluşturduğunu söylüyor.
Bu çalışma; genomlardaki mA seviyelerinin düşük olmasından kaynaklı olarak yüksek duyarlılığa sahip analitik metodların gelişimi sayesinde yapılabildi. Dahası, görünen o ki; mA, kök hücrelerde ve gelişimin ilk evrelerinde spesifik bir role sahip olabilir. Şu an karşı karşıya olduğumuz şey; bu verilerin doğrulanması ve ortaya çıkarılmasıdır. Aynı zamanda bizler de bu altıncı DNA bazına sahibiz ve görevinin ne olduğuna yoğunlaşmalıyız."
Araştırma Referansı: Holger Heyn, Manel Esteller. An Adenine Code for DNA: A Second Life for N6-Methyladenine. Cell, 2015; DOI: 10.1016/j.cell.2015.04.021
Kaynak: IDIBELL-Bellvitge Biomedical Research Institute, "¿Discovered the sixth DNA's base?", http://www.idibell.cat/modul/news/en/794/discovered-the-sixth-dnas-base
Fazladan iki baz: metil-Sitozin ve metin-Adenin
1980'lerin başlarında, DNA'nın klasik olan bu dört bazına (A,T,G,C) beşinci baz eklendi; sitozinden türetilen metil-Sitozin (mC). 90'ların sonuna doğru, mC; her dokunun fizyolojik ihtiyacına dayanarak genleri aktif ve pasif duruma getirebilmesinden ötürü epigenetik mekanizmasının ana sebeplerinden birisi olarak kabul edildi.
Metil-sitozindeki değişimlerin kanseri de kapsayan birçok hastalığın gelişmesinde etkenlerden birisi olduğunun gösterilmesinin ardından DNA'nın bu beşinci bazına yönelik ilgi son yıllarda giderek daha da arttı.
Geçtiğimiz günlerde Cell 'de yayımlanan bir makalede Bellvitge Biomedical Research Institue Epigenetik ve Kanser Biyolojisi Programından, aynı zamanda da University of Barcelona'da genetik profesörü Manel Esteller; altıncı bir DNA bazı varlığının mümkünlüğünü tanımlıyor. Epigenom belirlenmesine yardımcı olan ve bununla birlikte hücrelerdeki yaşamın kilit unsurlarından biri olabilecek; metil-Adenin.
Hem Bakterilerde ve Hem de Kompleks Organizmalarda Var
Manel Esteller:
"Yıllardır bizden evrimsel olarak çok uzak olduğu bilinen bakteriler, genomlarında diğer organizmalardan gelen genetik materyalin yerleşmesine karşı koruyucu bir görev üstlenen metil-Adenin'e sahiptiler. Fakat, bunun ilkel hücreler için bir olgu olduğu ve oldukça statik olduğu düşünülüyordu" diyor ve ekliyor:
"Ancak, Cell'de yayımlanan 3 makalede; insan vücut hücreleri gibi, ökaryot olarak isimlendirilen daha kompleks hücrelerde de DNA'nın bu altıncı bazının bulunduğu ileri sürülüyor. Bu çalışmalar; algler, kurtlar ve sineklerin mA sahibi olduklarını ve mevcut genlerin ekspresyonlarını düzenlemek üzere işlevsel olduğunu, böylece de yeni bir epigenetik işaret oluşturduğunu söylüyor.
Bu çalışma; genomlardaki mA seviyelerinin düşük olmasından kaynaklı olarak yüksek duyarlılığa sahip analitik metodların gelişimi sayesinde yapılabildi. Dahası, görünen o ki; mA, kök hücrelerde ve gelişimin ilk evrelerinde spesifik bir role sahip olabilir. Şu an karşı karşıya olduğumuz şey; bu verilerin doğrulanması ve ortaya çıkarılmasıdır. Aynı zamanda bizler de bu altıncı DNA bazına sahibiz ve görevinin ne olduğuna yoğunlaşmalıyız."
Araştırma Referansı: Holger Heyn, Manel Esteller. An Adenine Code for DNA: A Second Life for N6-Methyladenine. Cell, 2015; DOI: 10.1016/j.cell.2015.04.021
Kaynak: IDIBELL-Bellvitge Biomedical Research Institute, "¿Discovered the sixth DNA's base?", http://www.idibell.cat/modul/news/en/794/discovered-the-sixth-dnas-base
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
16 Haziran 2018
İlk Kez Bir Bakteri Ortamdan DNA Alırken Görüntülendi
05 Aralık 2018
Bazı Bakteriler Stres Altında Hücre Duvarını Kaybediyor
23 Aralık 2017
Vajinal Temizlik Ürünleri Kullanmak Sağlıklı mıdır?
17 Mayıs 2016
Dünya'nın Havaküresine Bakterilerin Etkisi
31 Temmuz 2017
Bilişsel Gelişimin Kaynağı Bağırsak Olabilir mi?
15 Haziran 2018
Yeni Bir Fotosentez Çeşidi Keşfedildi
04 Şubat 2019
Ökaryotik Evrimde Genel Bir İlke Olarak Ortakyaşam