Bu yayınımızda beynimizin %10'unu kullandığımızı ileri süren popüler ve yaygın efsaneyi ele aldık. Efsanenin geçmişi, ortaya çıkışı ve hakikat üzerine konuştuk.
Aşı tereddütü taşıyan bir arkadaşınızı, bir akrabanızı ya da bir tanıdığınızı sıradan bir konuşma ile ikna edebilmenizde yardımcı olabilecek bazı ipuçlarına değineceğiz.
Fransa'daki École Normale Supérieure'den C.Sacerdot, A.Louis, C.Bon, C.Berthelot ve H.R.Crollius'un 2018 yılında "Genome Biology"de yayımlanan makalesinin Türkçe çevirisini sunuyoruz.
Depresyon ve dil arasındaki ilişkinin saptanabilmesi üzerine uzunca bir süredir araştırmalar yürütülüyor ve bu noktada; teknoloji, resmin tamamına yaklaşmamız için oldukça faydalı bir araç görevi görüyor.
Seçimlerimizde düşündüğümüzden daha az kontrol sahibiyiz ve görünüşe göre bazıları biz henüz onların farkında olmadan önce bilinçsiz bir beyin aktivitesi tarafından belirleniyor.
Avusturya Bilimler Akademisi'nden D.P.Barlow ile Pennsylvania Üni.'den M.S.Bartolomei'nin "Cold Spring Harbor - Perspectives in Biology"de yayımlanan makalesinin Türkçe çevirisini sunuyoruz.
Aramızdaki en beceriksizler; demokrasi konseptinin içerisinde bulundurduğu büyük bir ikilemi işaret eden felâket habercileridir, fakat ne var ki; hemen hepimiz, kişisel uzmanlık eksikliğimizden kaynaklanan bir körlükten muzdaripiz.
Amiskwia ilk olarak 1911 yılında, ünlü fosilbilimci Charles Doolittle Walcott (1850-1927) tarafından tanımlanmıştı. Walcott onu, küçük avları kavramak için kafasının üstünde bir...
Sıkıcı deneyimler, yapmaktan veya içerisinde bulunmaktan keyif aldığımız deneyimlere kıyasla daha uzun sürüyor. Fakat başka bir neden daha var; bazen zamanı farklı şekilde deneyimliyoruz.