Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen
Çevresindeki Venüs ve Mars gibi gök cisimlerine nazaran Dünya, olabildiğince yaşanabilir bir yer. Bu nedenle şans yüzümüze nasıl gülüyor acaba? Yapılan yeni çalışma ,Dünya’ya yaşamı ayakta tutma imkanı veren beklenmedik evrimsel ize ışık tutuyor.
Nature Geoscience’da bu hafta yayımlanan araştırmaya göre Dünya’nın uranyum ve potasyum gibi ısı üreten radyoaktif elementlerce zengin ilk yer kabuğu gezegenden kopmuş ve gezegenin ilk tarihinde meydana gelen asteroid bombardımanda bu kabuk uzayda kaybolmuştur. Çarpma erozyonu olarak bilinen bu olay, son on yılda Dünya ‘nın bileşimi üzerinde yapılan araştırmalardaki işaretlerin keşfinin açıklanmasına olanak sağlıyor.
University of British Columbia ve university of California arastirmacilarindan,Santa Barbara "O iki elementin (uranyum ve potasyum?) erken kaybi en nihayetinde Dünyanın levha tektonigi, manyetik alan ve iklim evrimi üzerinde belirleyici olmuştur." dedi.
‘’Dünya’nın ilk oluşumu ve büyüme düzenini tanımlayan olaylar ; ki bunlar kısmen, ardıl tektonikler, gezegenimizin manyetik ve iklimsel tarihleri, ve (içinde yaşayabildiğimiz) Dünya’mızı yaratmak için iş birliği yapmak zorunda olan her şeydir’’ diyen UBC’ de Dünya,Okyanus ve Atmosferik Bilimler bölümü profesörü Mark Jellinek bahsettiği bu olayların yüksek olasılıkla Dünya’ da ve diğer gezegenlerde farklı olmuş olacağına vurgu yapıyor.
Dünya'da, kayan tektonik levhalar, Dünya yüzeyinde düzenli alaboralara neden oluyor. Bu alaboralar ise düzenli olarak çekirdek kabuğunu soğutur, güçlü manyetik alan oluşturur ve volkanik aktiviteleri uyarır. Volkan patlamaları gezegenin iç kısımlarından sera gazları açığa çıkarır ve düzenli patlamalar diğer tüm taşsı gezegenlerle Dünya’mız arasında farklılık gösteren (yaşanabilir) iklim koşullarına olanak sağlar.
Eğer Dünyamız ile büyüklük,kütle,yoğunluk,yer çekimi ve bileşim olarak en çok benzerlik gösteren gezegeni sorarsanız cevabımız Venüs olacaktır. Dünya’nın durağan ve yaşanabilir iklime sahip olduğu jeolojik zamanda Venüs kalın karbondioksit atmosfer ile iklimsel faciadaydı ve yüzey alanı sıcaklığı yaklaşık 470 santigrat dereceye ulaşmıştı. Jellinek ve University of California’ da iş arkadaşı Prof. Matt Jackson bu çalışmada bu iki gezegenin nasıl bu kadar farklı evrilmiş olabileceğini açıklıyor.
Jellinek şöyle açıklıyor; ‘’ Dünya bugünkü Venüs'ün durumuna gelmiş olabilirdi. Dengeyi etkileyen temel farklılık, farklı çarpma erozyonu derecesi olabilir.’’
Daha az çarpma erozyonu ile Venus ardı sıra gelen olaysal biçimde yoğun ve hareketli volkanik aktiviteler içinde yıkıcı sallanmalarla ve milyarlarca yıl süren iklimdeki ciddi sapmalarla soğuyabilirdi.
Araştırmacılara göre; ‘’Biz bu çarpma erozyonunu tarihin ileri zamanında tükettik ve bir gezegenin kendi evrimi için etkili sonuçları olan ilk bileşimini belirleyen etmenlerin etkilerini gösterebildik. Çarpma erozyonu, Dünya’yı oluşturan sonuçların oluşması için oldukça özel bir koşuldu .’’
Kaynak : A. M. Jellinek, M. G. Jackson. Connections between the bulk composition, geodynamics and habitability of Earth. Nature Geoscience, 2015; DOI: 10.1038/ngeo2488
Nature Geoscience’da bu hafta yayımlanan araştırmaya göre Dünya’nın uranyum ve potasyum gibi ısı üreten radyoaktif elementlerce zengin ilk yer kabuğu gezegenden kopmuş ve gezegenin ilk tarihinde meydana gelen asteroid bombardımanda bu kabuk uzayda kaybolmuştur. Çarpma erozyonu olarak bilinen bu olay, son on yılda Dünya ‘nın bileşimi üzerinde yapılan araştırmalardaki işaretlerin keşfinin açıklanmasına olanak sağlıyor.
University of British Columbia ve university of California arastirmacilarindan,Santa Barbara "O iki elementin (uranyum ve potasyum?) erken kaybi en nihayetinde Dünyanın levha tektonigi, manyetik alan ve iklim evrimi üzerinde belirleyici olmuştur." dedi.
‘’Dünya’nın ilk oluşumu ve büyüme düzenini tanımlayan olaylar ; ki bunlar kısmen, ardıl tektonikler, gezegenimizin manyetik ve iklimsel tarihleri, ve (içinde yaşayabildiğimiz) Dünya’mızı yaratmak için iş birliği yapmak zorunda olan her şeydir’’ diyen UBC’ de Dünya,Okyanus ve Atmosferik Bilimler bölümü profesörü Mark Jellinek bahsettiği bu olayların yüksek olasılıkla Dünya’ da ve diğer gezegenlerde farklı olmuş olacağına vurgu yapıyor.
Dünya'da, kayan tektonik levhalar, Dünya yüzeyinde düzenli alaboralara neden oluyor. Bu alaboralar ise düzenli olarak çekirdek kabuğunu soğutur, güçlü manyetik alan oluşturur ve volkanik aktiviteleri uyarır. Volkan patlamaları gezegenin iç kısımlarından sera gazları açığa çıkarır ve düzenli patlamalar diğer tüm taşsı gezegenlerle Dünya’mız arasında farklılık gösteren (yaşanabilir) iklim koşullarına olanak sağlar.
Eğer Dünyamız ile büyüklük,kütle,yoğunluk,yer çekimi ve bileşim olarak en çok benzerlik gösteren gezegeni sorarsanız cevabımız Venüs olacaktır. Dünya’nın durağan ve yaşanabilir iklime sahip olduğu jeolojik zamanda Venüs kalın karbondioksit atmosfer ile iklimsel faciadaydı ve yüzey alanı sıcaklığı yaklaşık 470 santigrat dereceye ulaşmıştı. Jellinek ve University of California’ da iş arkadaşı Prof. Matt Jackson bu çalışmada bu iki gezegenin nasıl bu kadar farklı evrilmiş olabileceğini açıklıyor.
Jellinek şöyle açıklıyor; ‘’ Dünya bugünkü Venüs'ün durumuna gelmiş olabilirdi. Dengeyi etkileyen temel farklılık, farklı çarpma erozyonu derecesi olabilir.’’
Daha az çarpma erozyonu ile Venus ardı sıra gelen olaysal biçimde yoğun ve hareketli volkanik aktiviteler içinde yıkıcı sallanmalarla ve milyarlarca yıl süren iklimdeki ciddi sapmalarla soğuyabilirdi.
Araştırmacılara göre; ‘’Biz bu çarpma erozyonunu tarihin ileri zamanında tükettik ve bir gezegenin kendi evrimi için etkili sonuçları olan ilk bileşimini belirleyen etmenlerin etkilerini gösterebildik. Çarpma erozyonu, Dünya’yı oluşturan sonuçların oluşması için oldukça özel bir koşuldu .’’
Kaynak : A. M. Jellinek, M. G. Jackson. Connections between the bulk composition, geodynamics and habitability of Earth. Nature Geoscience, 2015; DOI: 10.1038/ngeo2488
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
22 Ağustos 2016
Venüs Benzeri Ötegezegende Oksijen İçeren Havaküre Olabilir
22 Aralık 2014
Bekle Bizi Venüs!
22 Aralık 2018
Venüs'teki Depremleri Tespit Edecek Balonlar
15 Ağustos 2016
Venüs'te Eskiden Yaşam Var mıydı?
09 Kasım 2015
Diğer Gezegenlerde Gökten Su Yerine Ne Yağıyor?
30 Temmuz 2020
Venüs'ün Volkanları Hala Aktif
02 Nisan 2018
Venüs'ün Havaküresinde Mikrobik Yaşam Olabilir mi?
31 Temmuz 2015
Dünya'nın Manyetik Alanı Düşünülenden Daha Yaşlı