Sinirbilim
05 Temmuz 2016
En Sevimlinin Hayatta Kalması: Bebek Sevimliliği Yalnızca Görsel Bir Durum Değil
Yayımlanmış düzinelerce çalışmayı inceleyen ekip; sevimliliğin bu geniş konseptinin, beyinlerimizde daha önce düşünülenden daha komplike etkiler oluşturduğunu düşünüyor.
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Bebeklerin ve diğer yeni doğmuş hayvanların inanılmaz derecede sevimli olmaları tesadüf değil. Sergilenmekte olan sevimlilik aslında hayatta kalmak için oldukça önemlidir ve hayati düzeydeki bakım davranışlarının tetiklenmesine yöneliktir.
Bu düşünce muhtemelen yeni duyduğunuz bir şey değildir, fakat araştırmacılar bu tetiklemenin; sevimliliğin fiziksel görünümünün ötesine geçtiğini ileri sürüyorlar. Bebeklerdeki sevimlilik duygumuz, sevimli bebek sesleri ve kokusu da dahil olmak üzere konu hakkında bildiğimiz ne varsa geniş bir taramaya tabi tutuldu.
University of Oxford'dan araştırmacıların Trends in Cognitive Science'da yayımladığı makaleye göre; bu durumun basitçe bakım davranışlarını tetiklemesinin ötesinde ebeveynlerde ve ebeveyn olmayan bireylerde sevimli yavrular tarafından neden sevme güdüsü tetiklendiğine dair muhtemel bir açıklama geliştirebilecek farklı bir mekanizma söz konusu. Öte yandan, empati ve şevkat duygularının yanı sıra, sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi de bizleri bebek bakımına zorluyor olabilir. Örneğin; bulaşıcı bebek gülüşünü düşünün. Araştırmacılar; bebeklerin ses tellerini çoğunlukla yüksek bir frekansta titreştirdiği ve birçok kuş ve memeli türünün dikkat ve ilgisini çeken bebek gülüşlerinin ve "agulamalarının" "işitsel sevimliliğin bir örneği olduğunu söylüyor.
Araştırma ekibi, 1983 yılında yayımlanan ve kokusal işaretlerin; anne ve bebek arasındaki bağın güçlenmesine yardımcı olduğu bulgusuna ulaşılan çalışmaya dikkat çekerek, bebekleri her zaman hoş koku üretiyor olmayla ilişkilendirmiyor olabileceğimizi söylüyor. Yayımlanmış düzinelerce çalışmayı inceleyen ekip; sevimliliğin bu geniş konseptinin, beyinlerimizde daha önce düşünülenden daha komplike etkiler oluşturduğunu düşünüyor.
Ekibe göre, bu durum yalnızca hızlı bir bakım cevabına neden olmuyor, aynı zamanda da daha yavaş ve daha uzun süreli bir tepkiye de sebep oluyor. Bu tepki; oyun oynama isteği ya da zamanla giderek artan bir empati hissi de olabilir.
Bakım; yemek yeme, müzik dinleme ya da hoşa giden deneyimlerde de aktif hale geçen beynin temel haz sistemlerini ateşleyen uzun süreli olumlu sosyal davranışın, ihtiyatın, özenin ve sakinliğin kompleks bir koreografisini içeriyor.
Aynı etki; cinsiyetin, ebeveyn ve ebeveyn olmayan bireylerin de ötesine geçiyor, böylece de amca, teyze gibi diğer aile bireylerinde de görülebiliyor.
Sevimli bakışlar, sesler ve koku; diğer sofistike davranışları desteklemek için ilk bakım tepkisinin ötesine geçebilir. Örneğin; araştırmacılar sahilde ölü halde yatan Suriyeli Aylan bebeğin fotoğrafının Avrupa'daki mülteci krizine dair yerleşik yaklaşımları iyi anlamda değiştirebildiği örneğini veriyorlar.
Araştırmacılara göre, sevimlilik, tıpkı bir Truva Atı gibi kapalı haldeki kapıları --bu durumda insanlıktan çıkmak ve yabancı düşmanlığı-- açıyor. Ekip, bebek sevimliliğine verdiğimiz tepkiyle yakından ilişkili olabilecek bir durum olan; ebeveyn olmanın, beyinlerimizi nasıl etkilediğine odaklanan bir çalışma yürütmeyi planlıyor.
Bir dahaki sefere, şirin bir bebeği kucağınıza alırken, bu durumun beyninizi fark etmediğiniz bir biçimde etkilediğini unutmayın.
Bu düşünce muhtemelen yeni duyduğunuz bir şey değildir, fakat araştırmacılar bu tetiklemenin; sevimliliğin fiziksel görünümünün ötesine geçtiğini ileri sürüyorlar. Bebeklerdeki sevimlilik duygumuz, sevimli bebek sesleri ve kokusu da dahil olmak üzere konu hakkında bildiğimiz ne varsa geniş bir taramaya tabi tutuldu.
University of Oxford'dan araştırmacıların Trends in Cognitive Science'da yayımladığı makaleye göre; bu durumun basitçe bakım davranışlarını tetiklemesinin ötesinde ebeveynlerde ve ebeveyn olmayan bireylerde sevimli yavrular tarafından neden sevme güdüsü tetiklendiğine dair muhtemel bir açıklama geliştirebilecek farklı bir mekanizma söz konusu. Öte yandan, empati ve şevkat duygularının yanı sıra, sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi de bizleri bebek bakımına zorluyor olabilir. Örneğin; bulaşıcı bebek gülüşünü düşünün. Araştırmacılar; bebeklerin ses tellerini çoğunlukla yüksek bir frekansta titreştirdiği ve birçok kuş ve memeli türünün dikkat ve ilgisini çeken bebek gülüşlerinin ve "agulamalarının" "işitsel sevimliliğin bir örneği olduğunu söylüyor.
Araştırma ekibi, 1983 yılında yayımlanan ve kokusal işaretlerin; anne ve bebek arasındaki bağın güçlenmesine yardımcı olduğu bulgusuna ulaşılan çalışmaya dikkat çekerek, bebekleri her zaman hoş koku üretiyor olmayla ilişkilendirmiyor olabileceğimizi söylüyor. Yayımlanmış düzinelerce çalışmayı inceleyen ekip; sevimliliğin bu geniş konseptinin, beyinlerimizde daha önce düşünülenden daha komplike etkiler oluşturduğunu düşünüyor.
Ekibe göre, bu durum yalnızca hızlı bir bakım cevabına neden olmuyor, aynı zamanda da daha yavaş ve daha uzun süreli bir tepkiye de sebep oluyor. Bu tepki; oyun oynama isteği ya da zamanla giderek artan bir empati hissi de olabilir.
Bakım; yemek yeme, müzik dinleme ya da hoşa giden deneyimlerde de aktif hale geçen beynin temel haz sistemlerini ateşleyen uzun süreli olumlu sosyal davranışın, ihtiyatın, özenin ve sakinliğin kompleks bir koreografisini içeriyor.
Aynı etki; cinsiyetin, ebeveyn ve ebeveyn olmayan bireylerin de ötesine geçiyor, böylece de amca, teyze gibi diğer aile bireylerinde de görülebiliyor.
Sevimli bakışlar, sesler ve koku; diğer sofistike davranışları desteklemek için ilk bakım tepkisinin ötesine geçebilir. Örneğin; araştırmacılar sahilde ölü halde yatan Suriyeli Aylan bebeğin fotoğrafının Avrupa'daki mülteci krizine dair yerleşik yaklaşımları iyi anlamda değiştirebildiği örneğini veriyorlar.
Araştırmacılara göre, sevimlilik, tıpkı bir Truva Atı gibi kapalı haldeki kapıları --bu durumda insanlıktan çıkmak ve yabancı düşmanlığı-- açıyor. Ekip, bebek sevimliliğine verdiğimiz tepkiyle yakından ilişkili olabilecek bir durum olan; ebeveyn olmanın, beyinlerimizi nasıl etkilediğine odaklanan bir çalışma yürütmeyi planlıyor.
Bir dahaki sefere, şirin bir bebeği kucağınıza alırken, bu durumun beyninizi fark etmediğiniz bir biçimde etkilediğini unutmayın.
Kaynak ve İleri Okuma
- Nield, D. "Baby cuteness isn't just a visual thing, say scientists." ScienceAlert. (Reached on 2016, July 5)" http://www.sciencealert.com/baby-cuteness-goes-beyond-chubby-cheeks-and-wide-eyes-says-new-study
- Kringelbach, Morten L., Eloise A. Stark, Catherine Alexander, Marc H. Bornstein, and Alan Stein. "On Cuteness: Unlocking the Parental Brain and Beyond." Trends in cognitive sciences (2016). https://www.cell.com/trends/cognitive-sciences/abstract/S1364-6613(16)30042-0
- Porter, Richard H., Jennifer M. Cernoch, and F. Joseph McLaughlin. "Maternal recognition of neonates through olfactory cues." Physiology & Behavior 30, no. 1 (1983): 151-154. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/0031938483900513
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
06 Şubat 2020
Çocukların Uyku Süresi Zihinsel Sağlıklarını Etkiliyor
21 Eylül 2017
Bebeğinizin Zekâ Düzeyinde Diş Macununuz da Pay Sahibi!
29 Haziran 2016
Gebelik: Anne ile Bebek Arasında Bir Savaş