Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Herhangi bir süpermarkette dergi rafına bakarsanız, kadınların genellikle cinsel nesneleştirmenin odak noktası olduğunu görürsünüz. Bu durumun kapitalizmin tüketim kültürüyle derinden bağları olduğunu söyleyebiliriz kuşkusuz. Psychological Science'de yayımlanan bir araştırma, beynin, aslında kadın görüntülerini erkek görüntülerinden farklı işlediğine dair bulgular elde etti.

Araştırma, kadın görüntülerinin, beyin tarafından bir bütün olarak görülmekten ziyade parçalar halinde görülmesinin daha muhtemel olduğunu ortaya koyuyor.  Öte yandan, erkek görüntüleri ise, parçalar halinde görülmekten ziyade bir bütün olarak görülüyor.

Nesneleştirme Kadınlara Zarar Veriyor

Sayısız çalışma, nesneleştirmenin kadınları kötü hissettirdiğini ortaya koyuyor. Kadınlara "iştahla bakmanın", onların; matematik testlerinde kötü yapmasına, kendi vücutlarına eleştirel yaklaşmalarına, yeme bozukluklarına ve duygu durum hallerinin bozulmasına neden olabildiğini ortaya koyan araştırmalar mevcuttur.

Fakat bu araştırmalar, genellikle cinsel nesneleştirme algısının kadında neden olduğu sonuçlara odaklanmıştır. Peki seyircinin gözünden duruma bakılırsa nasıl bir sonuç elde edilebilir? İnsanlar, kadınları, erkeklerden daha fazla mı nesneleştiriyor?

İşte bu sorulara cevap aramak için, araştırma ekibi biri bölgesel biri genel olmak üzere iki zihinsel işleme tipine odaklandı. Genel işleme, beynin nesneleri nasıl bir bütün şeklinde tanımladığına odaklanır. Yani, bu işleme biçiminde, insanları tanımlarken, onları vücut parçalarının şeklinden ziyade bütün olarak görüyoruz. Örneğin; yalnızca burun şeklinin nasıl olduğundan ziyade, burnun, gözler ve ağız bölgelerine göre nasıl yerleştiğine bakıyoruz. Bölgesel işlemede ise, nesnenin tekil olarak parçalarına daha fazla odaklanıyoruz. Örneğin, bir evi yalnızca kapısına bakarak tanıyabiliriz, ancak bir kişiyi vücudunun geri kalanını görmeden yalnızca koluna bakarak tanımamız daha az olasıdır.

Buna bağlı olarak, kadınlar cinsel nesneleştirilirse, insanların; vücut tanımlamasını daha çok bölgesel işleme tipine göre yapmalarını bekleriz. Örneğin, kadının yalnızca göğüs bölgesine odaklanmak gibi. Bu görüşü test etmek adına, araştırmacılar, 227 katılımcıyla neredeyse birbirine çok benzer iki deney yürüttüler. Her katılımcıya, cinsel nesneleştirmenin yapılmadığı toplamda 48 erkek ve kadın fotoğrafı gösterildi. Vücudun bir bütün olarak gösterilmesinin ardından, katılımcılara yan yana koyulmuş iki fotoğraftan oluşan fotoğraflar gösterildi. Fotoğraflardan birisi orijinal görselken, diğer fotoğrafta göğüs ve bel bölgesinde (cinsel objeleştirme bölgeleri olduğu için buralar seçildi) hafif değişimler yapılmıştı. Katılımcılardan bu fotoğraflara bakarak, ilk gördükleri görüntünün hangisi olduğunu belirlemeleri istendi.

Bazı denemelerde de, yalnızca göğüs ve bel bölgesinin büyütüldüğü ikinci fotoğraf setine bakarak, katılımcılardan önce gördükleri görüntüye kıyasla hangi vücut bölgelerinin değiştirildiğini belirlemeleri istendi.

Kadınları Nesneleştirmek

Sonuçlar, kadın ve erkek görüntüleri arasında net bir ayrım olduğunu ortaya koydu. Kadın görüntüleri söz konusu olduğunda, katılımcılar, bütün olarak vücut fotoğraflarını orijinallerle eşleştirmekten ziyade, tekil olarak parçaları tanımada daha başarılıydı. Erkek görüntüleri için ise durum tam tersiydi: İnsanlar erkekleri parçalardan ziyade bir bütün olarak tanımada daha başarılıydı.

İnsanlar ayrıca, kadınların tekil olarak vücut parçalarını, erkeklerin tekil olarak vücut parçalarına kıyasla ayırt etmekte daha başarılıydı. Bu da bölgesel işlemeyi veya nesneleştirmeyi teyit ediyor.

Ancak, araştırma sonuçlarında dikkat çekilmesi gereken bir ayrıntı daha var. Kadınlar için, bölgesel işlemeyi yalnızca erkekler yürütmüyor, kadınlar da kadınları parçalar halinde görüyor.

İkinci deneyde ise, araştırmacılar, vücut parçaları görevini minik harflerden oluşturulan büyük bir harf görseli şeklinde yürüttüler. Örneğin, yüzlerce minik boyuttaki T harfinden oluşmuş bir H harfi gibi. Bu deneyde, bazı katılımcılardan, --beynin bölgesel işleme sistemini yürütmesini sağlamak için-- minik harfleri belirlemeleri istendi. Diğer katılımcılardan ise, --beynin genel işleme sistemini yürütmesini sağlamak için-- büyük harfi belirlemeleri istendi. Elde edilen sonuçlarda, ikinci grubun (büyük harfi belirlemesi istenen) kadınları daha az nesneleştirdiği görüldü.

Erkek ve kadınların, kadın bedenini farklı işlemesinin evrimsel nedenleri olabilir. Fakat iki cinsiyet de bunu yapıyor. Burada medyanın ve tabiki sahip olduğu kavrayış gereği kapitalizmin, birincil suçlu olduğunu söyleyebiliriz.

Kadın bedeni ve bu bedenin parçaları, bütün ticari ürünlerin konusu yapılıyor. Her gün yazılı ve görsel medyada, reklam panolarında, kadın bedeni, tüketimin bir parçası olarak sergileniyor. Bu durum, yalnızca erkeklerin değil, kadınların da kadın bedenini parçalar halinde görmesine neden oluyor.

Sağlıklı ve mutlu bir duygu durum hali için, insan bedeni için genel zihinsel işlemeyi yürütebilmek son derece önemlidir. Bu nedenle, belki bir adım daha geri çekilerek büyük resmi görmeye çalışabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir