Beyin Aktivitesini Gözlemlemek Depresyon Tedavisinde Yeni İmkânlar Sağlayabilir
Depresyonda etkin rol oynadığı düşünülen, beynin bir bölgesini uyaran invaziv olmayan yeni bir teknik, depresyon hastaları üzerinde büyük faydalar sağlayabilir.
Akdeniz Üniversitesi - Çevirmen
Depresyonda etkin rol oynadığı düşünülen, beynin bir bölgesini uyaran invaziv olmayan yeni bir teknik, depresyon hastaları üzerinde büyük faydalar sağlayabilir. fMRI sinirsel geri besleme adı verilen bu teknikle, amigdalanın gözlemlemesini ve olumlu anıları çağırarak bu bölgedeki aktiviteyi bilinçli olarak arttırmayı hedefleniyor.
Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde psikiyatri alanında yardımcı doçent olan, çalışmanın baş yazarı Kymberly Young, çalışmada depresyon hastası 36 yetişkin gönüllüyü iki gruba ayırdı. Gruplardan birisi amigdala bölgeleri üzerinde sinirsel geri besleme uygularken; diğer grup olan kontrol grubu, duygusal süreçlerde yer almayan beyin bölgeleri üzerinde sahte sinirsel geri besleme alıştırması yaptı.
Her iki gruptaki katılımcılara, amigdala veya kontrol amaçlı seçilen beyin bölgesinin konumunu belirlemek amacıyla fMRI ile beyin taraması yapıldı. Daha sonrasında araştırmacılar, katılımcılara ölçüm yaptıkları beyin bölgelerinden gelen sinyalleri gösterdi ve katılımcıların, mutlu anıları çağırarak bu sinyallerin gücünü değiştirmelerini istedi.
İki seansın sonunda, fMRI sinirsel geri besleme tekniğini deneyen 19 katılımcıdan 12’sinin, kontrol grubuna kıyasla, standart depresyon ölçeğinde kayda değer bir düşüş gözlemlendi.
Depresyon hastalarının amigdala bölgesi, korkutucu bir duruma ait fotoğraf gibi negatif duygusal ipuçlarına daha fazla ve mutlu çocukluk anıları gibi pozitif duygusal ipuçlarına daha az tepki gösterme eğilimine sahip. Bu nedenle araştırma ekibi, amigdalanın pozitif çağrılara tepki gösterme eğilimin arttırmanın, depresif belirtileri azaltmaya yardımcı olup olamayacağını görmeyi amaçlıyor.
Fakat çalışmanın baş yazarı, fMRI sinirsel geri besleme yönteminin, EEG makinesi yardımıyla insanlara kendi beyin dalgalarını kontrol etmelerini öğretmeyi amaçlayan EEG sinirsel geri besleme yöntemi ile eşit görülmemesi gerektiği konusunda uyarıyor. fMRI sinirsel geri besleme yönteminin aksine, EEG ile yapılan teknik, çeşitli dalga aralıklarında beynin elektriksel etkinliğine dair yaklaşık bir değer almak amacıyla, baş bölgesine elektrotların yerleştirilmesiyle yapılıyor.
Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, fMRI yöntemini Google haritalara benzetirsek, EEG yöntemi elle kabaca çizilmiş sokak haritalarına benzetebiliriz. fMRI yöntemi sayesinde, EEG ile gidilemeyen amigdala gibi beynin daha derin yapılarına inebiliriz.
fMRI sinirsel geri besleme tekniği henüz çok yeni olmasına karşın, EEG sinirsel geri besleme tekniği son birkaç yıldır bilinmekte ve dünya genelinde onlarca firma tarafından depresyon ve DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) gibi zihinsel hastalıkları tedavisinde ve atletik performansı arttırma amacıyla kullanılıyor.
fMRI ile EEG sinirsel geri besleme yöntemleri arasındaki kafa karışıklığının, araştırmada yer alan bazı deneklere zarar verebileceğinden endişelenen çalışmanın baş yazarı Young, EEG sinirsel geri bildirim ile kontrollü bir çalışma yapılmaması ve bu nedenle elde edilen sonuçların basitçe plasebo etkisinden ibaret olmasından şüphe duyuyor.
Araştırma ekibinin bir sonraki amacı, fMRI çalışmalarıyla öğrendikleri şeyleri, bir eğitim veya ihtiyacı olanlar için erişilebilir bir tedavi programına nasıl dönüştüreceğini belirlemek olacak.
Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde psikiyatri alanında yardımcı doçent olan, çalışmanın baş yazarı Kymberly Young, çalışmada depresyon hastası 36 yetişkin gönüllüyü iki gruba ayırdı. Gruplardan birisi amigdala bölgeleri üzerinde sinirsel geri besleme uygularken; diğer grup olan kontrol grubu, duygusal süreçlerde yer almayan beyin bölgeleri üzerinde sahte sinirsel geri besleme alıştırması yaptı.
Her iki gruptaki katılımcılara, amigdala veya kontrol amaçlı seçilen beyin bölgesinin konumunu belirlemek amacıyla fMRI ile beyin taraması yapıldı. Daha sonrasında araştırmacılar, katılımcılara ölçüm yaptıkları beyin bölgelerinden gelen sinyalleri gösterdi ve katılımcıların, mutlu anıları çağırarak bu sinyallerin gücünü değiştirmelerini istedi.
İki seansın sonunda, fMRI sinirsel geri besleme tekniğini deneyen 19 katılımcıdan 12’sinin, kontrol grubuna kıyasla, standart depresyon ölçeğinde kayda değer bir düşüş gözlemlendi.
Depresyon hastalarının amigdala bölgesi, korkutucu bir duruma ait fotoğraf gibi negatif duygusal ipuçlarına daha fazla ve mutlu çocukluk anıları gibi pozitif duygusal ipuçlarına daha az tepki gösterme eğilimine sahip. Bu nedenle araştırma ekibi, amigdalanın pozitif çağrılara tepki gösterme eğilimin arttırmanın, depresif belirtileri azaltmaya yardımcı olup olamayacağını görmeyi amaçlıyor.
Fakat çalışmanın baş yazarı, fMRI sinirsel geri besleme yönteminin, EEG makinesi yardımıyla insanlara kendi beyin dalgalarını kontrol etmelerini öğretmeyi amaçlayan EEG sinirsel geri besleme yöntemi ile eşit görülmemesi gerektiği konusunda uyarıyor. fMRI sinirsel geri besleme yönteminin aksine, EEG ile yapılan teknik, çeşitli dalga aralıklarında beynin elektriksel etkinliğine dair yaklaşık bir değer almak amacıyla, baş bölgesine elektrotların yerleştirilmesiyle yapılıyor.
Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, fMRI yöntemini Google haritalara benzetirsek, EEG yöntemi elle kabaca çizilmiş sokak haritalarına benzetebiliriz. fMRI yöntemi sayesinde, EEG ile gidilemeyen amigdala gibi beynin daha derin yapılarına inebiliriz.
fMRI sinirsel geri besleme tekniği henüz çok yeni olmasına karşın, EEG sinirsel geri besleme tekniği son birkaç yıldır bilinmekte ve dünya genelinde onlarca firma tarafından depresyon ve DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) gibi zihinsel hastalıkları tedavisinde ve atletik performansı arttırma amacıyla kullanılıyor.
fMRI ile EEG sinirsel geri besleme yöntemleri arasındaki kafa karışıklığının, araştırmada yer alan bazı deneklere zarar verebileceğinden endişelenen çalışmanın baş yazarı Young, EEG sinirsel geri bildirim ile kontrollü bir çalışma yapılmaması ve bu nedenle elde edilen sonuçların basitçe plasebo etkisinden ibaret olmasından şüphe duyuyor.
Araştırma ekibinin bir sonraki amacı, fMRI çalışmalarıyla öğrendikleri şeyleri, bir eğitim veya ihtiyacı olanlar için erişilebilir bir tedavi programına nasıl dönüştüreceğini belirlemek olacak.
Kaynak ve İleri Okuma
- Observing Your Own Brain Activity Could Be The Future of Treating Depression http://www.sciencealert.com/observing-your-own-brain-activity-could-be-the-future-of-treating-depression
- Real-Time fMRI Neurofeedback Training of Amygdala Activity in Patients with Major Depressive Disorder http://journals.plos.org/plosone/article?id=10.1371/journal.pone.0088785
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
23 Eylül 2018
Görüş Alanı Dışı Görüntüleme Teknikleri İlerliyor
22 Ağustos 2015
Beyin Taramaları Eğitimi Yetenekten Ayırabilir mi?
08 Eylül 2018
Lens Olarak Normal Cam Kullanan Kamera Geliştirildi
24 Ekim 2014
Beyindeki Fısıldaşmaları İzlemek!
31 Mart 2015
Beyindeki kan akışını izlemenin hızlı bir yolu