Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Parıltılı mücevherler, pahalı ayakkabılar, gösterişli saatler... Biraz gösterişli aksesuarı "kim sevmez ki?"

Vücudumuzu süslemeyle ilgili takıntı, yalnızca önemsiz bir aktivite değil dahası arkeolojik deliller, bu süslemenin bizi insan yapan şeyin önemli bir kısmını oluşturduğunu ortaya koyuyor.  Peki kendimizi süslemek için neden bu kadar fazla harcama yapıyoruz?

Kısa cevap: Çünkü mücevherleri bir iletişim aracı olarak kullanıyoruz. Örneğin, nişan yüzüklerini ele alalım. Pek çok ülkede sol elin yüzük parmağındaki bir parıltı, onu takan kişinin evlenmek üzere bir söz verdiği anlamına gelir. Parmaktaki bu yüzük belirli bir mesaj taşır.

Aslına bakarsanız, giydiğimiz her şey çevreye mesajlar gönderir. Giymeyi seçtiğimiz kıyafetler ya da takmayı tercih ettiğimiz takılar, çevremize kim olduğumuz hakkında mesajlar verir: Sporcu, doktor, sanatçı, anne vs. Giyim ve aksesuarlara dair bazı seçimler bilinçli yapılırken, bazıları pek de anlam yüklenerek yapılmaz- fakat yine de taktığımız veya giydiğimiz her şey bir hikâye anlatır.

Süslü Kuşlar, Gösteriş Meraklısı Balıklar

Parlak çardak kuşları, oldukça gösterişli saten bir kumaşı andıran vücutlarıyla son derece çekicidir. Bu türün erkekleri, dişilerin dikkatini çekmek için "odalarının" çevresini mavi nesnelerle donatırlar. Benzer şeyler su altında da kendisini gösterir; erkek balon balıkları, okyanus tabanında ihtişamlı geometrik desenler oluşturur.

Çardak Kuşu

Peki bu sanatsal dokunuş içeren davranışlar, biz insanların yaptığından farklı mıdır?

Kısa cevap: Soyut düşünebilmedir.

Çardak kuşları ve balon balıklarının erkekleri, dişinin dikkatini çekebilme üzerine odaklanır. Mesajları oldukça basittir: Buradayım ve sağlıklıyım. Bu mesajı nasıl göndermeleri gerektiğine dair herhangi bir karşılıklı konuşma gerekmez, yalnızca mesajı verirler.

Gösteriş aracılığıyla biz insanların verdiği mesajlar, doğrulanmış sembolleri (pırlanta bir yüzük gibi) kullanarak başka bir şey için (evlenme sözü gibi) karar verdiğimiz şeklinde kodlanır. Bir şeyin tamamen farklı bir şey anlamına geldiğini kendi aramızda kabul etme süreci, bizi insan yapan şeylerden birisidir. Mücevherler, yüzbinlerce yıldır bu eşsiz yeteneğin merkezinde yer almıştır.

Vücut Süslemeleri ve Beyin Karmaşıklığı

Arkeologlar için, vücut süslemelerini bulmak tarih öncesi düşünceleri anlamanın en yakın işaretlerindendir. Arkeolojik kayıtlarda ilk kez bu süslemelerin görülmesi, insan beyninin bireysel kimlikleri ifade edebilecek kadar karmaşıklaştığının bir göstergesidir.

Evrimsel sürecin ilkel aşamalarında insanlık, üzerinde bulunduğu kara parçası boyunca yayılmış küçük gruplar halinde yaşıyordu. Herkes, herkesi tanıyordu ve grubun dışındaki yabancılarla olan etkileşimler oldukça nadirdi. Ancak popülasyonların büyümesi, her bireyi kişisel düzeyde tanımadığımız, giderek daha kompleks hale gelen bir sosyal dünyanın gelişmesine neden oldu. Bu da, kim olduğumuzu insanlara anlatmaya başlamak zorunda olduğumuz anlamına geliyordu.

Dolayısıyla kişisel statümüze (evli, bekâr, lider, avcı vb.) ve grup üyeliğimize ilişkin mesajlar içeren belirli şeyler giymeye/takmaya başladık. Vücut süslemelerinin bu kullanımı, insanların daha karmaşık davranışlara ve daha karmaşık zihinlere yol açan topluluklarımızı genişletmeye devam etmesini sağladı.

Vücut Boyamasının Kökenleri

Vücut süslemelerinin bilinen ilk işaretleri, 285.000 yıl önce Afrika'da modern insanlar (Homo sapiens) tarafından vücut boyaları olarak kullanılan --mineral toprak boyası--kırmızı pigmentlerdir. İlginçtir ki, uzun bir süre sonra (yaklaşık 250.000 yıl önce), Neandertallerin Avrupa'da aynı şeyi yaptığını görüyoruz.

Fakat vücut boyaması çok uzun süre dayanmıyor; yıkayana, yağmur yağana ya da yıpranana kadar süren bir zaman sınırı bulunuyordu.

Kartal tüyleri ve vücut boyaması kullanan bir Neandertal şekillendirmesi.
(Görsel: Fabio Fogliazza, Human Evolution Museum (MEH)-Junta de Castilla y León (Spain)

Boncuk, Boncuk ve Daha Fazla Boncuk

Öte yandan boncuklar, nesiller boyunca devam edebiliyordu. Boncukların yeniden ve yeniden kullanılabilmeleri, bunları yapmak için gereken zaman ve enerjiye --en az 100.000 yıl önce-- önemli ölçüde baskın çıktı ve insanlar, boncuklara hem ihtiyaç duydular hem de boncukların avantajlarını fark ettiler.

Yaklaşık 100.000 yıl önce, Afrika ve Israil'deki insanlar Nassarius adı verilen, küçük beyaz kabukları arıyorlardı, yüzeyleri boyunca bir delik açıyorlardı, böylece dizilebilir oluyordu ve kırmızı gövde boyasının yanı sıra onları kullanıyorlardı.

En eski boncukların deniz kabuklularından yapılması kazara gelişmiş bir durum değildi. Çünkü, bu kabuklar sevdiğimiz şekillerde (yuvarlak), sevdiğimiz renklerde (beyaz, krem, siyah) ve sevdiğimiz parlaklıklardaydı. Küçük kabuklar, aynı zamanda sarsılma ya da kırılmaya karşı dayanıklıydı ve dolayısıyla da daha kullanışlıydı. Dahası oldukça fazla bir çeşitlikte takılabiliyor, bu da bize birbirinden farklı çok fazla mesaj verme olanağı taşıyordu.

Zamanla yeni süs eşyaları yapabilmek ve daha fazla mesaj gönderebilmek için açık renkli, parlak diğer materyalleri (kemik, diş, boynuz, taş) bulduk.

Vücut süsleme için bazı ilk delillerin yeri (Kırmızı nokta = toprak boyası; Sarı nokta = Boncuk veya kemik süs):
(1) Maastricht-Belvédère, (2) Grotte des Güvercinler, (3) Skhul, (4) Qafzeh, ( 5) GnJh-15, (6) Blombos, (7) Jerimalai, (8) Madjedbebe, (9) Carpenter Boşluğu (Görsel:M. Langley)

Dövme Yaptırmak

Peki boncuklardan daha kalıcı olan ne kullanılabilirdi? Dövme olarak da bilinen derinin dermis tabakasına mürekkep yerleştirmek bir başka vücut süslemesi olarak kendisini gösterdi. Dövmenin tartışmasız en eski delilleri, buz adam "Ötzi"de görülse de, Avrupa'da bulunan heykeller, dövme yaptırmanın en az 30.000 yıllık bir tarihi olabileceğini gösteriyor.

Büyük bir ihtimalle 5300 yıl önce omzuna saplanan bir ok ile öldürülmüş olan "Buz Adam Ötzi"nin, yaklaşık 61 adet deri izi bulunuyordu. Yakın yaşlardaki hanedanlık öncesi iki Mısır mumyası ve görece daha genç 2500 yıllık Sibirya prensesi de dövme yaptırmış örneklerdi.

Dövme, aynı zamanda Pasifik boyunca etkileyici bir tarihe sahiptir, aynı zamanda eski hikayeleri geçerken ilham verici modern uygulamaları da içerir.

Bunlar gibi kabuklu boncuklar en az 42.000 yıl önce
Güneydoğu Asya'da yapılmış. (Görsel: M. Langley)
Vücut süslemeleri, iletişim ile yakından bağlantılıdır. Bu işaretler ile arkeologlar yalnızca zihinlerimizin gelişimini takip etmekle kalmadı aynı zamanda toplumlarımızın gelişimini de takip edebildi. Arkeolojik kayıtlardaki daha fazla vücut süslemesi, daha fazla etkileşim olduğu anlamına geliyor. İşlem gören takılar, kimlerle muhatap olduğumuzun işaretidir ve yeni süsleme türleri koşulların değiştiğinin göstergesidir. Her ne kadar ülkemizde -"insan öncesi"- bir toplam tarafından iğrenç bir yorumlamanın malzemesi olabilse de bütün süslemeler değerlidir, çünkü bu süslemeler kişi hakkında bize bir şeyler anlatır.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir