Yaşlanma ile ilişkilendirilen bir dizi genin etkinliğinin tek seferde durdurulması, vücudumuzu meydana getiren hücrelerin yaşam süresini önemli bir biçimde arttırıyor. Evet yanlış duymadınız! Amerikalı bilim insanlarının  son 10 yıldır yürüttüğü, sonuçlarının insanoğlu üzerinde uygulanabileceğine vurgu yapan oldukça titiz bir araştırma ile keşfettikleri durum tam olarak bu.

University of Washington ve  Buck Institute’ de  yaşlanma üzerine yapılan geniş kapsamlı bir çalışma sonucunda bilim insanları, insan sağlığını düzeltmek ve imkan dahilinde yaşam süresini yaklaşık olarak %60 oranında arttırmak  için  hedeflenmiş 238 geni teşhis ettiler. Kimliği saptanan genleri içeren, uzun soluklu bu çalışmanın ayrıntıları Cell Metabolism'de yayımlandı.

Haberimize konu olan çalışma, yaklaşık olarak 4,700 maya* türü üzerinde yürütüldü. Fakat, yuvarlak solucanları* içeren bir seri deney çalışmanın insanoğlu üzerinde de uygulanabileceğini gösteriyor.

Konu ile ilgili olarak, araştırma sonuçlarını gösteren makalenin başyazarı Brian Kennedy:

‘’Bu çalışma, insan genomu ve bize yaşlanmanın ne olduğunu daha kapsamlı olarak sunan bir fotoğraf bağlamında, yaşlanma durumunu göz önüne alıyor. Çalışma, ayrıca vücudumuzdaki yaşlanma mekanizmalarını etkileyen bütün ağı tanımlamak için bir sistem geliştiriyor.’’

Çalışmanın verimliliği açısından, araştırmacılar  üzerinde çalıştıkları maya hücrelerini,  her bir genin  delesyon* durumuna dair sonuçlarını çeşitli mikroskoplar yardımıyla takip ederek, saymak zorunda kaldılar. Araştırmanın başarısına dair gösterge, bir ana hücre bölünmeyi durdurmadan önce birtakım yavru hücrelerin meydana gelmesi ile ilgiliydi.

Brian Kennedy, araştırmanın derinine inerek:

‘’ Çalışmalarımız esnasında bizi en çok şaşırtan gen, LOS1 olduğu ortaya çıkan gen tipidir. Bu gen, hücre büyümesini düzenleyen farklı bir gen olan mTOR ile DNA hasarlarını kontol eden GCN4 genleri ile ilişkilendirilen ve ayrıca, kısmen protein üretiminden sorumlu olan bir tiptedir. Araştırmalarımızın temelini oluşturan LOS1 geninde meydana gelen delesyon, yaşam süresinin güçlü bir şekilde uzayabileceğini gözler önüne serdi. Uzun zamanlardan beri, kalorisi sınırlandırılmış diyetler daha uzun ömürlü bir yaşamın anahtarı olarak biliniyor. DNA hasarlarına gösterilen müdahalelerde yaşlanma ile ilişkilendiriliyor. LOS1 geni bu işlemleri bağlantılıyor olabilir. ‘’

İleri düzeyde laboratuvar teknikleri ve üniversite öğrencisi katılımcıları içeren uzun soluklu çalışma, çalışmayı yürüten ve yeni tedavileri ortaya çıkarmayı amaçlayan ekibe göre, yaşlanma mekanizmasını kontrol eden yollarla bağlantılı tüm genler arasındaki ilişkileri planlamak için yapılmış araştırmaların yalnızca daha büyük bir parçası, olarak ifadelendiriliyor.

Ekibin başı Kennedy ekliyor: ‘’ Bizim bulduğumuz ve yaşlanma mekanizmasına etki eden genlerden yaklaşık olarak yarısı memeli grubu canlılarda muhafaza ediliyor. Teorik olarak, bu etmenlerden herhangi biri yaşam süresini uzatmak için iyileştirici bir amaç olabilir. Şuan yapmak zorunda olduğumuz şey, hangilerinin belirttiğimiz hedef tespitinden etkilendiğini bulup, ortaya çıkarmak olacaktır.’’

İleride insan ömrünü uzatmaya ve daha sağlıklı bireyler meydana getirmeye yönelik olarak yapılacak tüm bilimsel çalışmaların sonuçlarını daha net olarak göreceğiz.




Dipnotlar:

*Mayalar : Mayalar, Fungi Alemi ( Mantarlar) üyesi tek hücreli ökaryotik canlılardır. Günümüzde birçok alanda kullanılmaktadırlar. En yaygın örnekleri arasında ekmeğin kabartılması ve alkollü içki fermantasyonu gösterilebilir. Geleneksel gıda fermantasyonu ile beraber tıp ve endüstri alanlarında da sıklıkla kullanılmaktadırlar.

*Yuvarlak Solucanlar (Nematodlar) : Sayıca Dünya üzerinde en çok bulunan, yuvarlak bir yapıya sahip olan omurgasız hayvanlar grubu canlılardır. Vücutları uzamış, silindirik ve bilateral simetrilidir. Bitki ve hayvanlara zarar veren çok sayıda parazit türleri bulunmaktadır.

*Delesyon : Bir kromozomun bir parçasının kopup, kaybolmasıyla meydana gelen kromozom anomalilerindendir. Kopan parçadaki genler kaybolur yani eksilir ve bu durum çoğunlukla ciddi genetik hastalıklara yol açar.




İlgili Makale DOI: http://dx.doi.org/10.1016/j.cmet.2015.09.008




Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir