Post Author Avatar
Sevkan Uzel
Yıldız Teknik Üniversitesi - Çevirmen/Editör
Telomerler, kromozomların uçlarında bulunan farklılaşmış yapılardır. Aynı kısa DNA diziliminin defalarca yinelenmesinden oluşurlar.

* Telomerler, herbir kromozomun uçlarında bulunan DNA dizilimleridir.

* Bazların aynı dizisinin tekrar tekrar yinelenmesinden oluşmuşlardır.

* İnsanlarda telomer dizisi şu şekildedir: TTAGGG.

* Bu dizilim genellikle 3000 kez kadar tekrarlanır ve uzunluk olarak 15000 baz çiftine ulaşabilir.

Kromozom uçlarında telomer konumunu gösteren bir çizim. (Telif: Genome Research Limited)

Telomerler Ne Yapar?


Üç temel amaca hizmet ederler:

1. Hücrenin kontrol merkezi olan çekirdekte, herbir kromozomun düzenlenmesine yardım eder.

2. Ayakkabı bağcıklarının uçlarındaki plastik koruyucular gibi kapaklar oluşturarak, kromozomların uçlarını korur. Eğer telomerler olmasaydı, kromozomlar birbirlerine yapışabilirlerdi.

3. Hücre bölünmesi sırasında kromozomların düzgünce kopyalanmasını sağlarlar:

* Bir hücre DNA eşlenmesini başlattığı her seferde, kromozomlar yaklaşık 25-200 arasında baz kadar kısalır.

* Ancak uçları telomerler tarafından korunduğu için kromozomun kaybedilen kısmı sadece telomer olur ve DNA zarar görmez.

* Telomerler olmadan, her hücre bölünmesinde (genelde 50-70 arasında kez) önemli DNA kaybedilirdi. Bu da en nihayetinde tüm genlerin kaybı anlamına gelirdi.

Yaşlandıkça Telomerlerimize Ne Olur?


* Her hücre bölünmesinde, her kromozomun uçlarındaki telomerlerden 25-200 arası baz yitirilir.

* Hücre bölünmesi sırasında telomer kısalmasına katkıda bulunan iki temel etken şunlardır:

** DNA eşlenmesi sırasındaki "uç eşleme sorunu": Her hücre bölünmesinde yaklaşık 20 bazın kaybedilmesine yol açar.

** Oksidatif gerilim (stres): Her hücre bölünmesinde yaklaşık 50-100 arasında bazın kaybedilmesine yol açar. Vücuttaki oksidatif stres miktarının beslenme, sigara ve stres gibi yaşam tarzına bağlı etkenlere bağlı olduğu düşünülüyor.

* Telomerler çok kısaldığında, kromozom artık eşlenemeyeceği bir "kritik uzunluk"a erişir.

* Bu "kritik uzunluk" hücrenin apoptosis (programlanmış hücre ölümü) adlı süreçle ölmesini tetikler.

Telomer Uzunluğu Nasıl Korunur?


* Telomeraz, kromozomların ucuna TTAGGG dizilimini ekleyen bir enzimdir.

* Beden hücrelerimizde (somatik hücrelerde) telomeraz çok seyrek bulunur. Bu hücreler düzenli olarak telomeraz kullanmadıklarından, yaşlandıkça normal işlevlerde düşüş görülür.

* Yaşlanan hücrelerin sonucu, yaşlanan bir vücuttur.

* Telomeraz, germ hattı hücrelerde (yumurta ile spermde) ve kök hücrelerde yüksek düzeyde bulunur. Bu hücrelerde telomer uzunluğu, DNA eşlenmesinden sonra korunur ve hücreler yaşlanma belirtisi göstermez.

* Telomeraz ayrıca kanser hücrelerinde de yüksek düzeyde olur. Bu da kanse hücrelerinin ölümsüzleşmesine ve kendilerini kopyalamayı sürdürmelerine olanak tanır. Eğer telomeraz etkinliği kanser hücrelerinde engellenirse, telomer uzunlukları "kritik uzunluğa" ulaşana dek kısalacaktır. Bu da onların kontrolsüzce çoğalarak, tümör oluşturmasını engelleyebilir.

* Telomeraz etkinliği, hücrelerin hiç yaşlanmadan sürekli çoğalmalarını sağlar.

Telomer kapaklar. (Telif: U.S. Department of Energy Human Genome Program. Licensed under Public domain via Wikimedia Commons.)

Tıpta Telomeraz Kullanımı


* Telomer ve telomeraz enziminin rolü üzerine yapılan araştırmalar, yaşlanmanın etkileri ve kanser ile mücadelede değerli bilgileri gün ışığına çıkarabilir.

* Telomerlerin tıbbi olarak ne anlama geldiği henüz açıklığa kavuşmuş değil.

* Laboratuvardaki kültür ortamında tutulan insan hücrelerinin, telomeraz etkinliği durdurulduğunda bölünmeyi kestikleri gözlemlendi; çünkü hücre bölünmesinden sonra telomer uzunluğu korunamıyordu.

* O durumda, hücreler senesans (aşırı olgunlaşma) denilen bir inaktiflik durumuna geçiyorlardı. Ancak telomeraz yeniden etkinleştirildiğinde, hücreler bölünmeyi sürdürebiliyordu.

* Eğer telomeraz insan hücrelerinin sonsuza dek yaşamasına yardım edecek şekilde kullanılabilirse, nakil için toplu hücre üretimi yapılabilir. Bu hücreler, ileri derece yanıktan şeker hastalığına kadar, çok sayıda rahatsızlığın tedavisine yardım edebilir.

Telomerler ve Yaşlanma


* Telomeraz enzimi olmayan farelerde erken yaşlanma belirtileri saptandı.

* Bununla birlikte, telomer kısalmasının insanlarda yşlanmaya neden mi olduğu, yoksa saç beyazlaması gibi bir yaşlanma belirtisi mi olduğu net değil.

* Telomer uzunluğunun, yaşam süresinin iyi bir ön işareti olduğuna ilişkin çeşitli ipuçları var.

* Yeni doğan bebekler, çoğunlukla 8000-13000 baz çifti arasında değişen uzunluklarda telomerlere sahip oluyor. Bu sayı her yıl 20-40 baz çifti arasında azalıyor. Dolayısıyla, bir insan 40 yaşına geldiğinde, telomerlerinin 1600 baz çiftine yakınını yitirmiş oluyor.

* Ancak resmin bütününe bakarsak, telomerlerimizdeki toplam kısalma, çok yaşlı insanlarda bile önemsiz.

* Üreme hücreleri ve kök hücreler gibi hızlı bölünen hücreler, bedenimizde etkin telomeraz içeren az sayıdaki hücre tiplerine dahil.

* Bunun anlamı, bu hücrelerde telomer uzunluğunun korunduğu, hatta zamanla artabileceği demek oluyor.

* Fakat telomer uzunluğuna etkiyen başka faktörler de mevcut; sigara içmek ve obezite gibi.

Telomerler ve Kanser


*  Telomerler ve telomeraz, yeni kanser tedavilerinin tasarlanması konusundaki potansiyel hedeflerden ikisi.

* Kanser hücreleri etkin telomeraz içeriyor ve böylece ölümsüz şekilde kontrolsüzce bölünüp duruyorlar.

* Kanser, hızlı ve kontrolsüz hücre bölünmesi ile karakterize edilen bir hastalık.

* Telomeraz etkinliği olmasa, bu hücreler inaktif hale geçip bölünmeyi bırakabilir ve sonunda ölür.

* Telomeraz etkinliğini engelleyen veya telomeraz üreten hücreleri öldüren ilaçlar, kanser hücrelerini durdurup öldürebilir.

* Ancak telomeraz etkinliğini engellemek, bu etkinliğin önemli olduğu hücreleri etkileyebilir; bağışıklık hücreleri ve üreme hücreleri gibi.

* Bu da yaraların iyileşmesini ve enfeksiyonlarla mücadeleyi baltalayabilir ve kısırlığa yol açabilir.

* Bedensel hücrelerde ise telomeraz etkinliği çok düşüktür ve anti-telomeraz tedaviden pek etkilenmezler.

* Bilimciler, bu yöntemin şu anki kanser tedavilerinden daha az sıkıntı yaratan yan etkileri olmasını umuyor.
Eğer genom ölümlü değilse, beden neden ölümlü? Dört milyar yıldır süren kesintisiz fotokopi çekme işlemi genlerimizdeki mesajı silikleştirmedi (bunun nedeni kısmen mesajın sayısal özelliğidir, fakat insan derisi yaşlandıkça esnekliğini yavaş yavaş kaybediyor.
(...)
Yanıt kısmen 14.kromozomda, TEPI isimli gende yatar. TEPI geninin ürünü olan protein, telomeraz isimli küçük ve oldukça tuhaf bir biyokimyasal makinenin parçasıdır. Kabaca söylemek gerekirse, telomeraz eksikliği yaşlanmaya yol açar. Telomeraz eklenmesi ise bazı hücreleri ölümsüz kılar.
(...)
Hikaye 1972'de, DNA'nın kâşiflerinden James Watson'un şans eseri yaptığı bir gözlemle başlıyor. Watson, DNA molekülünü kopyalayan polimeraz isimli biyokimyasal makinelerin, işlemlerini DNA ipliğinin en ucundan başlatamadıklarını fark etti. Metindeki birçok kelimeyi atlamaları gerekiyordu. Dolayısıyla metin, her kopyalamada bir miktar kısalıyordu. Metninizin fotokopisini kusursuz biçimde çeken fakat her seferinde, işleme sayfanın ikinci sırasından başlayıp, sondan bir öncekinde bitiren bir makine düşünün. Bu delirtici makineyle işbirliğinin tek yolu, sayfanın başındaki ve sonundaki sıraya, kaybetmekten çekinmeyeceğiniz anlamsız bir tekrar cümlesi eklemek olacaktır. Kromozomların yaptığı tam olarak budur. Kromozomlar devasa büyüklükte, kendi üzerine kıvrılmış, bir inç uzunluğunda DNA molekülleri olup, en uç bölgeleri hariç toptan kopyalanabilirler. Kromozomların iki ucunda, yinelenen anlamsız bir metin parçası bulunur. Bu, yaklaşık 2.000 defa tekrarlanan TTAGGG kelimesidir. Son noktada karşımıza çıkan bu tekdüze parça, telomer olarak adlandırılır. Varlığı, DNA kopyalama makinesinin, kısa fakat anlamlı metinleri bölmeden işlevine başlamasını olanaklı kılar. Ayakkabı bağlarının ucundaki plastik parça gibi, kromozom uçlarını yıpranmaktan korur.

Fakat kromozom kopyalandığında, bir miktar telomer ortadan kalkar. Birkaç yüz kopyalamanın ardından, kromozomun uçları öylesine kısalır ki, genler tehlike altına girer. Vücudunuzdaki telomerler, yılda yaklaşık 31 harf kısalır; bazı dokularda bundan daha fazladır. Hücrelerdeki yaşlanmanın ve belli bir yaştan sonra gelen çöküşün nedeni budur. Şiddetli karşı çıkışlara rağmen, bedensel yaşlanmanın temelinde aynı etken yatıyor olabilir. 80 yaşındaki bir insanın telomer boyu, doğumdakinin yaklaşık sekizde beşi kadardır.

Gelecek neslin doğrudan ataları olan yumurta ve sperm hücrelerinde gen kaybı olmaması, kromozomların yıpranmış uçlarını onaran, yani telomerlerin boyunu uzatan telomerazlarla mümkün olur.
(...)
Her telomerde birkaç yüz defa tekrarlanan TTAGGG cümlesinin tüm memeli telomerlerinde aynı olduğuna dikkat etmeliyiz. Aslına bakarsanız, dizi tüm hayvanlarda, hatt uyku hastalığına yol açan tripanozom gibi protozoalarda ve Nuerospora gibi mantarlarda bile aynıdır. Bitkilerde, dizinin başlangıcında fazladan bir T bulunur: TTTAGGG. Rastlantı olamayacak kadar büyük bir benzerlik.

Öyle görünüyor ki, telomeraz yaşamın başlangıcından bu yana etrafımızda ve üstelik tüm soylarda kullandığı RNA kalıbı aynı. Daha da tuhafı, silli protozoaların (pervane hareketi yapan bir dış tabaka ile örtülü, hareketli mikroskobik yaratıklar) telomerlerinde yinelenen dizi, diğer organizmalarınkinden biraz farklıdır; genellikle TTTTGGGG veya TTGGGG.

Belki hatırlarsınız, genetik açıdan evrensel genetik şifreye en uzak organizma grubu siliyatlardır. Her gün daha fazla kanıt, siliyatların yaşamın ana hatlarına uymayan, özel canlılar olduğu sonucuna götürüyor bizi. Önsezilerim, bu canlıların yaşam ağacının kökeninde, bakterilerin evrimleşmesinden de önce ortaya çıktıklarının kanıtlanacağını, tüm yaşayan canlıların en son ortak atası SEOA'nın kardeşleri olan yaşayan fosiller olduklarının bir gün anlaşılacağını söylüyor.

– Matt Ridley (Genom – ISBN: 9786054238811)
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir