Post Author Avatar
İdris Kalp
Akdeniz Üniversitesi - Çevirmen
Kuantum teorisinin altında yatan prensiplerden birisi, kuantum nesnelerinin dalgalar veya parçacıklar halinde bulunabileceğidir. Fakat ölçüm yapılana kadar var olmazlar, bu da görünüşe göre gözlem yapılmadıkça kuantum nesnelerinin tanımlanmasını ve izlenmesini imkansız kılmaktadır.

18 Aralık 2017 tarihinde Physical Review A dergisinde yayımlanan çalışmada, araştırmacılar; parçacığın kendisinin ölçülmesi yerine, parçacığın çevresiyle etkileşme biçiminin incelenerek, gözlemlenmeyen kuantum parçacıklarının izlenebileceğini gösterdiler. Çalışmanın başyazarı ve Cambridge Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan David Arvidsson-Shukur “dalga fonksiyonu” adı verilen bir fizik terimi üzerine yoğunlaştı. Dalga fonksiyonu görünüşte bilgi açısından zengin olmasına rağmen, gerçek kuantum parçacıklarının bir temsilinden ziyade daha çok bir matematiksel araç olarak kullanılagelmiştir.

Parçacıklar hareket ettikçe, çevrelerini “etiketler”. Her bir etiket veya çevreyle etkileşim, bilgiyi parçacıkların içerisine kodlar. Arvidsson-Shukur ve çalışma arkadaşları, parçacıkları doğrudan gözlemlemeden bu “etiketleyici” etkileşmelerin haritalandırılması için bir yöntem geliştirdi. Ayrıca bu etiketleri takip ederek, deneyin sonunda parçacıklar üzerinde gözlem yapıldığında, araştırmacılar bilginin parçacıklardan deşifre edilebileceğini de keşfetti. Bu da bilim insanlarının, kuantum parçacıklarının hareketini takip etmelerini sağlayarak, onlara parçacıkların davranışlarına yönelik daha derin bir bakış açısı kazandırıyor.

Yasaklı Bölge


Gözlemlenmeyen parçacıkların takip edilebilmesini sağlayan bu yöntem, ayrıca bilim insanlarının, kuantum mekaniğinin eski öngörülerini sınamasına da olanak sağlayabilir. Bu öngörüler arasında; bir parçacığın aynı anda iki farklı yerde bulunabilmesi veya iki insan arasında herhangi bir parçacık hareketi olmadan bilginin iletilebildiği telepati gibi öneriler de var. Yani bu çalışma daha önce imkansız olduğu düşünülen bir olayın aslında mümkün olduğunu göstermekle kalmıyor; ayrıca araştırmacıların, telepatinin potansiyel varlığını sınamalarına da olanak sağlıyor. Fakat daha da önemlisi, bu deney fizikçilerin, dalga parçacıkları hakkındaki anlayışlarını genişletiyor.

Daha öncesinde dalga fonksiyonlarının soyut hesaplama araçları olduğu düşünülüyordu ve yalnızca kuantum deneylerinin sonuçlarının öngörülmesi için kullanıldı. Bu çalışmada araştırmacılar, her bir “etiketlemenin” ardından her bir parçacık içerisinde kodlanan bilginin doğrudan dalga fonksiyonu ile ilişkili olduğu sonucuna ulaştı. Bu sonuçlar ise, dalga fonksiyonunun, parçacıkların gerçek durumuyla yakından ilişkili olduğunu gösteriyor. Böylelikle kuantum mekaniğinin “yasaklı bölgesi” keşfedilebiliyor: kimse onlara bakmazken, kuantum parçacıklarının yolları işaretlenebiliyor.

Kuantum fiziğinin temel “gerçekleri”, bu yeni keşfedilen bir yığın bilgiyle sınanabilir ve pek çok yeni keşif yolun ilerisinde bizleri bekliyor olabilir.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir