Post Author Avatar
Zeynep Senis
Çevirmen/Yazar

Teknoloji genellikle bilindik bir ilerleme gösterir. İlk olarak küçük bir grup tarafından kullanılır, daha sonra kullanıcı tabanı, teknik nüans ve jargonda gezinebilen mühendisler tarafından neredeyse herkesin kullanabileceği kadar kullanıcı dostu hâle getirilene dek genişler. Şu anda, yazılım geliştirme süreci de bu son sıçramayı gerçekleştiriyor. Windows ve Mac OS'in tıklanabilir simgelerinin, belirsiz DOS komutlarının yerini alması gibi, yeni "No-Code" platformlar da programlama dillerini basit, “sürükle ve bırak” arabirimleriyle değiştiriyor. Etkileri o kadar büyük ki, bir yazılım parçası oluşturmak için bir mühendis ekibinin gerekli olduğu yerde, şimdi bir web tarayıcısına ve bir fikre sahip kullanıcılar, bu fikirleri hayata geçirme gücüne sahip.

Yakından deneyimleyebildiğimiz bu evrimin en önemli özelliği ise; pahalı geliştiriciler ve veri bilimcilerden oluşan bir orduyu işe almadan, yapay zekayı bir nesildeki en dönüştürücü teknolojilerden biri haline getirmeyi mümkün kılması. 

No-Code Development (Kodsuz Geliştirme) Nedir?

Kodsuz geliştirme, kod yazmak yerine grafiksel bir kullanıcı arabirimi kullanarak yazılım oluşturulmasına olanak tanıyan bir tür web geliştirmedir. “Kodsuz hareket” ise; teknolojinin bir engel olmaktan çıkıp yaratıcılığa olanak vermesi ve onu kolaylaştırması gerektiği inancına dayanır. 

Günlük hayatlarımızda yaptığımız birçok şey kodlarla destekleniyor. Banka hesaplarımızı kontrol etmek, sosyal medyada arkadaşlarımızın fotoğraflarını beğenmek, e-ticaret sitelerinde yeni kıyafetler aramak gibi çoktan hayatımıza entegre olmuş eylemlerimizde, tüm bu eylemleri mümkün kılan şey programlamadır. Kod yazma konusunda bilgi birikimine sahip olmayan çoğumuz için, bir web uygulaması veya bir web sitesi oluşturma fikri sonsuza dek ulaşılamaz görünüyor. Ancak, bir zamanlar yalnızca geliştiricilerin ve kodlama konusunda yetenekli kişilerin gezinebileceği bir alan şimdi herkese açık. Kodsuz hareket, programlama dillerini bilme zorunluluğunu ortadan kaldırarak herkesin fikirlerini gün ışığına çıkarmasına izin veriyor.
https://jeremyqho.com/no-code-is-new-programming

No-Code Nasıl Çalışır?

No-Code, bir bakıma yanlış bir adlandırmadır: işin içinde çok sayıda kodlama söz konusudur, ancak tüm bunlar kullanıcılar için perde arkasındadır. Tüm “ağır işler”, kullanıcıların bir uygulama oluşturmak için uygulama bileşenlerini sürükleyip bırakmak gibi basit manevralarla başardıklarının karmaşıklığını gizlemek için veri soyutlamayı ve kapsüllemeyi kullanan kodsuz araç sağlayıcıları tarafından yapılır. Kodsuz geliştirme platformları, görsel bir entegre geliştirme ortamı, yazılımı yazmak ve test etmek için gerekli temel araçları birleştiren bir yazılım paketi kullanır. Genellikle, gerçek kodlama başlamadan önce yazılım sisteminin nasıl çalışması gerektiğinin haritasını çıkarmak için bir yazılım modeli kullanan model odaklı bir geliştirme yaklaşımı kullanılır. Yazılım oluşturulduktan sonra, model tabanlı test (MBT) kullanılarak test edilir ve ardından dağıtılır.

Kısacası No-Code, kod üzerindeki bir soyutlama katmanıdır. Yani, kodun temellerini alır ve bunları yaratıcıların görsel olarak modern uygulamalar ve web siteleri oluşturmasına olanak tanıyan basit sürükle ve bırak hareketlerine dönüştürür. Web akışı, HTML5, CSS ve Javascript'in tüm işlevlerini sağlayan kodsuz bir geliştirme platformu olabilir, ancak oluşturmaya başlamak için bu programlama dillerinden hiçbirini bilmeniz gerekmez. Düzeninizi kodla oluşturmak yerine genellikle bir uygulamanın bileşenlerini veya bölümlerini sürükleyip bırakırsınız.

Örneğin, bir form oluşturmak istediğinizi varsayalım. Form, bir kişinin adını, soyadını ve e-postasını toplayacaktır. Bu işlem kodlarla yapıldığında şöyle görünür:

No-Code Neden Bu Kadar Popüler Oldu?

Günümüzde operasyonel çok yönlülük ve bilginin kullanılabilirliği, iş gelişiminin temel itici güçleri haline geldiği için, şirketlerin hem dahili hem de harici hizmetlerin kullanılabilirliğini sağlamaları gerekiyor. Kodlu bir yazılım parçası (veya “eski programlama”) geliştirmek çok çaba gerektirir ve özellikle erken aşamalarda çok az değer sağlar. Veri tabanları ve mimarinin, hizmetlerin farklı bölümleri arasındaki entegrasyonların, bağlantıların ve yazılım front-end’lerinin sıfırdan oluşturulması ve kurulması; ardından tüm bunların belirli iş gereksinimlerine göre özelleştirilmesi gerekir. Bu süreç de tüm IT departmanlarından, yazılım geliştiricilerden ve dahili paydaşlardan önemli miktarda kaynak yatırımı gerektirdiği anlamına gelir.

Ayrıca, geleneksel kodlamanın doğası gereği, teknik olmayan paydaşlara nihai ürün teslim edilene kadar bir yazılım parçasının onlar için ne yapacağı konusunda yalnızca genel bir fikir verilebilir. Öte yandan, kod gerektirmeyen bir uygulama oluşturucu, teknik bilgisi olmayan paydaşların yazılım geliştirmede yönetimi ele almasına olanak tanır. Kodsuz geliştirmelerde, odak konfigürasyona kayar ve bu platformlar, veri tabanları, barındırma, entegrasyonlar dahil olmak üzere önceden oluşturulmuş özelliklerle birlikte bir paket halinde gelir.

No-Code için birçok kullanım alanı bulunmaktadır. Sadece web siteleri değil; mobil uygulamalar, web uygulamaları, ses uygulamaları, dahili araçlar, entegrasyonlar ve görev otomasyonları oluşturmak için kullanılabilir. Tek bir kod satırı bilmeden Voiceflow ile sohbet robotları oluşturmak, birden fazla uygulamayı bağlamak, Zapier ile otomatikleştirilmiş iş akışları oluşturmak ve e-ticaret mağazalarını çalıştırmak için Shopify'ı kullanmak mümkündür. Airtable gibi düşük kodlu platformlar ise, iş süreçlerini iyileştirmede ekipler için özelleştirilmiş araçlar oluşturmayı mümkün kılar. 

No-Code programları, geliştiriciler ve daha derin teknik geçmişe sahip diğerlerini sıfırdan büyük miktarda kod yazma yükünden kurtararak zamanlarını daha karmaşık projelere ayırmalarına olanak tanır. Söylemeden geçmek olmaz; elbette bu programlar, programcılara olan ihtiyacı ortadan kaldırmaz. Teknoloji çözümleri yaratma ve hasssas ayar yapma konusundaki uzmanlıklarına her zaman bir talep olacaktır.

No-Code Platformlar Yardımıyla Neler Yapabilirsiniz?

No-Code platformlar, genellikle belirli bir işlev için basit uygulamalar oluşturmak veya basit bir uygulama veya web sitesine küçük yetenekler eklemek için kullanılır. 

  • Fatura işleme ve KPI izleme gibi back-office uygulamaları
  • Online alışveriş ve restoran rezervasyonları gibi web uygulamaları
  • Çalışanların sahadan arka ofis uygulamalarına erişmesini sağlayan mobil uygulamalar
  • Çalışanların bir görevin tamamlandığını onaylamaları için dahili hizmet düzeyi anlaşmaları ayarlamak gibi iş akışı yönetimleri
  • Birden fazla taraftan belge onayı gibi iş sürecine ait otomasyon işlevleri
  • İK yönetim sistemlerinin insan kaynakları işlevleri
https://kissflow.com/wp-content/uploads/2020/12/kissflows-low-code-platform-looks-like.gif

No-Code Sağlayıcıları

Şimdi, kodsuz geliştirmenin en yaygın platform sağlayıcılarına bir göz atalım:

Airtable: Kodsuz geliştirme kullanarak uygulamalar oluşturmak için kullanılan bulut tabanlı bir şirkettir. Airtable, Proje Yönetimi ve Müşteri İlişkileri Yönetimi de dahil olmak üzere iş kullanım senaryolarını belirlemek için bir pano için kullanılır.

AppSheet: Google Drive, DropBox, Office 365 ve veritabanı platformlarının veri kaynaklarını kullanarak mobil ve web uygulamalarının oluşturulmasına olanak tanıyan kodsuz bir geliştirme platformudur.

Nintex: İş süreçlerini hızlı ve kolay bir şekilde standart hale getirmek için kullanılan uçtan uca bir proje yönetimi ve iş akışı otomasyon platformudur. Uygulamaları herhangi bir kod kullanmadan işleyebilir, yönetebilir, optimize edebilir ve otomatikleştirebilirsiniz. 

Bubble: Teknik bilgisi olmayan kişilerin kod yazmak zorunda kalmadan uygulamalar oluşturmasını sağlayan görsel bir programlama dili, kodsuz geliştirme platformu ve uygulama oluşturma hizmetidir.

Zapier: Web uygulamalarının entegrasyonuna izin veren küresel bir şirkettir. Web uygulamalarını birlikte otomatikleştirmek için bir iş akışı sağlar ve web API'ları (Application Programming Interface) arasında bir çevirmen olarak tanımlanır.

Kissflow: Kapsamlı çözümler sunan en iyi iş akışı otomasyon yazılım geliştirme platformlarından biridir. Kissflow, Gmail ve Google Dokümanlar gibi Google uygulamaları gibi kullanıcı deneyimleri sağlamak için Google uygulamalarıyla birlikte çalışacak şekilde tasarlanmıştır.

Kodsuz Geliştirmenin Sınırlamaları

Herhangi bir yaklaşımda olduğu gibi, elbette kodsuz geliştirme de tüm sorunların çözümü değildir. Çoğu süreç ve hizmeti iyileştiren kodsuz geliştirmenin tek başına optimal çözüm olmadığı iki senaryo bulunur.

İlk olarak, kodsuz geliştirme, karmaşık, “ısmarlama” ve stratejik işler için uygun değildir. Bunlar, tam olarak otomatikleştirilemeyen ve otomatikleştirilmemesi gereken türde işler olarak karşımıza çıkar. İkinci olarak ise, senaryonun karmaşıklığının kodsuz uygulamanın üzerine bazı özel yazılım çözümleri gerektirdiği bir noktaya ulaşılacaktır. Örneğin, altyapının farklı bölümlerinin kendi aralarında iletişim kurması gerektiğinde, bir miktar özel kod gereklidir. Bu kaynakları birbirine bağlamak ve girdilerin ve çıktıların prosesten prosese akışını sağlamak kodsuz olmanın ötesinde ekstra adımlar gerektirebilir. Uygun dizayn edilmiş bir kodsuz platform, kodsuz kapsamın genişletilmesine yardımcı olan ve işlevselliği bir işletme ve veri ayak izi genelinde genişletebilecek diğer veri kaynaklarına ve uygulamalara bağlantı sağlamaya yardımcı olan entegrasyonlara ve API'lara sahip olmalıdır. Ancak bu durumda, bu veri noktalarını doğru noktada bir araya getirmek için bir IT ekibi veya yazılım geliştiricilerle birlikte çalışmak gerekir.

Katı Şablonlar, Oluşturabileceklerinizi Sınırlar

Bir uygulamanın farklı özelliklerini oluşturmaya gelince, hiçbir kod geliştirme platformu bir dizi kullanım senaryosunu karşılayacak şekilde yapılandırılabilen çeşitli şablonlar ve bileşenler sağlamaz. Uygulamanın gerektirdiği kaçınılmaz uç durumlarla karşılaşıldığında, gereken belirli iş mantığını uygulamak için hazır yapı taşlarına tam olarak sahip olamazsınız. Bu durumlarda odağınız yalnızca, "ne inşa etmek istiyorum"dan "ne inşa edebilirim"e hızlıca kaymakla kalmaz, aynı zamanda, karmaşık ve genellikle maliyetli geçici çözümlere başvurmak zorunda kalabilirsiniz. Uygulamanızın kod gerektirmeyen sağlayıcınızın kısıtlamaları dahilinde çalışmasını sağlamak için büyük yatırımlar yaptıktan sonra, geriye kalan tek şey, ısmarlama bir çözümün olabileceğinden daha katı ve maliyetli bir yazılım parçasıdır.

Kaynak Koduna Genellikle Sahip Olamazsınız

Bir gün kodsuz geliştirme platformunuzdan uzaklaşmaya karar verirseniz, hızlı bir şekilde “satıcıya bağımlılık” sorunuyla karşılaşırsınız. Buna genellikle sağlayıcıları değiştirememe ve/veya önemli maliyetler de eşlik eder. Gelecekte uygulamanızı düzgün bir şekilde sürdürme şansınız, orijinal satıcıya olan bağımlılığınıza bağlıdır. Sağlayıcı kaynak kodunuzu erişilebilir kılsa bile, uygulamanızın başlığının altında muhtemelen keşfedeceğiniz şey, herhangi bir açık belgeden yoksun, karışık ve sürdürülemez saçmalıklardan oluşan bir kara kutu olacaktır. Uygulamanızın girdileri ve çıktılarını tam olarak anlayabilseniz de tüm uygulama gizli ve kilitli kalır.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir