Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Northwestern University'den bilim insanları, ilk kez, soluk alış-veriş ritminin, insan beyninde duygusal değerlendirme ve hafızayı da güçlendiren bir elektriksel aktivite oluşturduğu bulgusuna ulaştılar. Davranışlar üzerindeki bu etkiler, kritik bir biçimde soluk alma ya da soluk verme durumumuza ve burundan mı ya da ağızdan mı soluk alıp-verişimize bağlıdır.

Yürütülen çalışmada, katılımcılar, korkmuş bir yüzle eğer nefes alma anında karşılaşmışsalar; bu yüzü nefes verme anına kıyasla daha hızlı tanımlayabildiler. Bunun yanı sıra, katılımcılar bir nesneyle nefes alma anında karşılaşmışsalar; bu nesneyi nefes verme anına kıyasla daha kolay hatırlayabildiler. Ancak bu etki, eğer nefes ağızdan alınıyorsa ortadan kalkıyordu. Araştırmanın temel bulgularından bir tanesi, soluk vermeye kıyasla soluk alma sırasında amigdala ve hipokampusteki beyin aktivitesinde dramatik farklılıklar olmasıdır. Soluk alma anında, tüm limbik sistem boyunca, koku korteksimiz, amigdalamız ve hipokampusümüzdeki nöronları uyarıyoruz.

6 Aralık 2016 tarihinde Journal of Neuroscience'da yayımlanan çalışmada1, araştırmacılar, ameliyat günü verilmiş 7 epilepsi hastası üzerinde çalışırken, beyin aktivitesindeki bu değişimleri ilk kez keşfetti. Ameliyattan bir hafta önce, krizlerinin nedenini belirlemek için hastaların beyinlerine elektrotlar yerleştirildi. Bu durum, araştırmacıların, hastaların beyinlerinden doğrudan elektro-fizyolojik veriler elde etmelerini mümkün kıldı. Kaydedilen elektriksel sinyaller, beyin aktivitesinin soluk alma sırasında dalgalanmalar gösterdiğini ortaya koydu. Söz konusu aktivasyonlar, beynin duygular, hafıza ve koku merkezlerinde meydana geldi. Bu bulgu, araştırmacıları, söz konusu beyin bölgeleriyle ilişkili bilişsel fonksiyonlarının da (korku işleme ve hafıza) nefes alma ritminden etkilenip etkilenmediği sorusunu sormaya yönlendirdi.

Amigdala, özellikle de korku ilişkili duygularda duygusal işleme merkezidir. Bu nedenle, araştırmacılar; yaklaşık 60 katılımcıdan, onların soluk alış-veriş ritimlerini kaydederken laboratuvar ortamında duygusal ifadelere dair hızlı kararlar vermelerini istediler. Katılımcılara, korku ya da şaşkınlık ifadesi gösteren yüz fotoğrafları gösterilerek, gösterilen yüz fotoğraflarında mümkün olan en kısa sürede hangi duygusal ifadenin bulunduğunu belirlemeleri istendi.

burun-agiz-nefes-alma-bilimfilicom
Katılımcılar ağızdan nefes aldığı sırada gerçekleştirildiğinde bu etkilerde ciddi azalmalar görüldü.
Görsel Kaynak: Northwestern University.

Fotoğraflar soluk alma sırasında gösterildiğinde, katılımcılar, korkulu yüz ifadelerini soluk verme sırasında gösterilen kıyasla çok daha hızlı tanımladı. Ancak şaşkınlık ifade eden yüzler için aynı durum söz konusu olmadı. Öte yandan, aynı görev, katılımcılar ağızdan nefes aldığı sırada gerçekleştirildiğinde bu etkilerde ciddi azalmalar görüldü. Dolayısıyla, korkulu uyarana özgü bu etkinin yalnızca burundan soluk alma ile ilişkili olduğu anlaşıldı.

Yapılan bir başka deney ise; --hipokampuse bağlı-- hafıza fonksiyonlarının ölçümünü amaçlıyordu. Aynı katılımcılara, bazı nesnelerin fotoğrafları bilgisayar ekranında gösterildi. Sonrasında, katılımcılardan bu nesneleri tekrar hatırlamaları istendiğinde, araştırmacılar, nefes alma sırasında gösterilmişse; görüntülerin daha iyi hatırlandığı bulgusuna ulaştı. Bulgular, hızlı nefes almanın, tehlikeli bir durum içerisindeki insan için bir avantaj olabileceğini ortaya koyuyor.

Eğer panik halindeysek, soluk alıp-verme ritmimiz hızlanır. Dolayısıyla, sakin halimize kıyasla panik halimizde nefes almak için daha fazla süre geçiririz. Böylece, hızlı nefes almayla vücudumuzun korkuya verdiği iç tepki, beyin fonksiyonlarımızda olumlu bir etkiye neden olur ve çevredeki tehlikeli uyarana karşı daha hızlı tepkiler oluşturmamızı sağlar.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir