Post Author Avatar
Yusuf Cem Durakcan
Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen/Yazar
Eğer karanlık enerji aramızda ‘’bukalemun’’ olarak adlandırılan varsayımsal parçacıklar formunda gizleniyorsa, University of California, Berkeley’den Holger Müller ve araştırma takımı bu parçacıkları saklandığı yerden çıkartmayı planlıyorlar.

Science’da yayımlanan deneyin sonuçları bukalemun parçacıklarıyla için araştırmayı, önceki testlere kıyasla, yüz kat daraltıyor. Fizik bölümünde yardımcı doçent olan Müller, bundan sonraki yapacağı deneyin ya bukalemun parçacıklarını, ya buna benzer ultra-hafif parçacıkları gerçek karanlık enerji olarak ortaya çıkartacağını, ya da bütün bunların boş bir hayal olduğunu göstereceğini düşünüyor.

Karanlık enerji, bilim insanlarının 1998 yılında evrenin artan bir oranda genişlediğini gözlemlemesiyle bulundu. Açık bir şekilde, görülemeyen bütün uzaya yayılmış ve kozmozdaki enerjinin yaklaşık %68’ini oluşturan bir basınç tarafından bütün bir uzay genişletiliyordu. UC Berkeley’den birçok bilim insanı, fizikçi Saul Perlmutter ile paylaşılan, Nobel Ödülü’nü kazanan keşfi yapan iki araştırma takımının içerisindeydi.

O zamandan beri teorisyenler bu gizemli enerjiyi açıklamak için sayısız teori ürettiler. Albert Einstein’in genel görelilik denkleminde öne sürdüğü ve sonra reddettiği kozmolojik sabitte olduğu gibi bu enerji evrenin dokusuna basit bir şekilde örülmüş olabilirdi; ya da Higgs bozonunun ürünü de dahil olmak üzere, çok sayıda varsayımsal parçacık tarafından temsil edilen bir öz olabilirdi.

2004 yılında, University of Pennsylvania’dan teorist ve makale baş yazarı Justin Khoury karanlık enerji parçacıklarının neden ortaya çıkartılamadığı ile ilgili mümkün olabilecek bir sebebi öne sürdü: bu parçacıklar bizden saklanıyor olabilir.

Spesifik olarak, Khoury bukalemun ünvanı verilen karanlık enerji parçacıklarının etrafını çevreleyen maddenin yoğunluğuna bağlı olarak kütle değişimine uğradığını öne sürdü.

Uzay boşluğunda, bukalemunlar küçük ağırlıklara sahip olup uzun mesafeler boyunca kuvvet sarfediyor ve dolayısıyla uzayı genişletiyor olabilirdi. Fakat, hertafta madde olan laboratuvarda, bu parçacıkların yüksek ağırlığa ve oldukça küçük erişime sahip olmaları gerekiyor. Fizikte, düşük ağırlık uzun mesafe kuvvetini, yüksek ağırlık ise kısa mesafe kuvvetini işaret ediyor.

Bu durum, evrende baskın gelen karanlık enerjinin laboratuvarlarda neden saptanamadığının bir açıklaması olabilir.

Müller’e göre; bukalemun alanı uzay boşluğunda hafif fakat bukalemnun bir objeye girer girmez oldukça ağırlaşıyor ve bundan dolayı da yalnızca büyük bir objenin sadece en dıştaki katmanıyla çift oluşturuyor. Bu parçacıklar yalnızca maddenin en dıştaki katmanını nanometrelerle ifade edilebilecek ölçülerde çekiyor.

Kamuflajı Kaldırmak 


Müller ve araştırma takımı, oldukça hassas kuvvet dedektörlerinin de dahil olduğu dedektörler yaptılar ve bu dedektörleri Einstein’ın teorisinde bir soruna işaret edebilecek en ufak bir yerçekimsel anormalliği gözlemlemeyi planlıyorlardı. Bu dedektörlerin çok hassas olanları kısa-mesafe bukalemun kuvvetini algılamak için fiziksel olarak çok büyük olduğundan, araştırmacılar daha az duyarlı atom interferometrelerin bu iş için daha uygun olduğunu farkettiler.

Araştırmacılar, sezyum atomularını bir inç çapındaki alüminyum kürenin üzerine damlattılar ve hassas lazerler kullanarak 10-20 milisaniye serbest düşme yapan atomların üzerindeki kuvvetleri ölçtüler. Araştırmacılar yer çekiminden milyon kez daha zayıf bukalemun-eyletik kuvvetlerini hariç bırakan Dünya’nın yer çekimi kuvvetinden başka herhangi bir kuvvete rastlamadılar. Bu durum, olası enerjilerin geniş bir skalasını saf dışı bırakıyor.

Cenevre’deki CERN’de ve Illinois’daki Fermi National Accelerator Laboratory’de yapılan deneylerin yanı sıra nötron interferometrelerini kullanan diğer testlerle de bukalemunların kanıtlarına ulaşılmaya çalışılıyor. Müller ve araştırma takımı da halihazırda deneylerini bütün diğer olası parçacık enerjilerini saf dışı bırakacak şekilde geliştiriyorlar. Bu araştırmalarda bukalemun parçacıkların gerçekten var olduklarının kanıtlarına da ulaşılabilir.




Kaynak: P. Hamilton, M. Jaffe, P. Haslinger, Q. Simmons, H. Muller, J. Khoury. Atom-interferometry constraints on dark energy. Science, 2015; 349 (6250): 849 DOI: 10.1126/science.aaa8883




 
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir