Yıldız Teknik Üniversitesi - Çevirmen/Editör
Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü (NIST) fizikçileri, farklı tür atom saatlerini karşılaştırarak, Albert Einstein'ın kütleçekim ile uzay-zaman arasındaki ilişkiyi tanımladığı ünlü genel görelilik kuramının altında yatan temel ilkelerin şimdiye kadarki en yüksek doğruluklu sınamasını gerçekleştirdi. Sonuçlar, dünyanın en yüksek doğruluklu atom saatlerinde süregiden iyileştirmeler sayesinde elde edildi. Buna göre, Einstein'ın sıfır olduğu öngörüsünde bulunduğu bir nicelik için aşırı küçük bir değer bulundu.
Nature Physics dergisinde yayımlanan makalelerinde belirttikleri üzere, ekip Einstein'ın Dünya'yı serbest düşme yapan bir asansör olarak aldığı düşünce deneyini sınamak için güneş sistemini laboratuvar olarak kullandı. Einstein, böyle bir asansörde bulunan tüm nesnelerin, sanki tekdüze bir kütleçekimsel alandalarmış ya da hiç kütleçekimin olmadığı bir durumdalarmış gibi, aynı oranda ivmeleneceğini öne sürdü. Dahası, öngörüsüne göre bu nesnelerin birbirlerine göre göreli olan özellikleri, asansörün serbest düşüşü boyunca sabit kalacaktı.
NIST ekibinin deneyinde de, Dünya, Güneş'in kütleçekimsel alanında düşen bir asansör olarak düşünüldü. Bilimciler dünyanın çevresinde bulunan iki tip atom saatinin "tik-tak"larında kayıtlı verileri karşılaştırarak, Dünya'nın Güneş çevresindeki hafifçe düzensiz yörüngesi sırasında asansördeki kütleçekimsel çekimde değişimler olsa bile, 14 yıl boyunca eşzamanlı kaldıklarını gördü. Çalışma kapsamında, toplam 12 saatin (4 tane hidrojen mazer yani mikrodalga lazer ile 8 tane sezyum atom saati) 1999 ilâ 2014 yılları arasında tuttuğu kayıtlar karşılaştırıldı.
Yapılan deney, genel göreliliğin "yerel konum değişmezliği ilkesi" olarak bilinen öngörüsünü sınamak amacıyla özel olarak tasarlandı. Bu ilkeye göre, düşen bir asansörde kütleçekimsel olmayan etkilerin ölçümleri zaman ve yerden bağımsız olur. Böyle bir ölçüm, farklı konumlardaki atom saatlerinden çıkan elektromanyetik ışınımın frekansları karşılaştırılarak alınabilir. Ekip, yerel konum değişmezliği ilkesinin çiğnenmesini 0,00000022 artı veya eksi 0,00000025 gibi bir değere kısıtladı. Bu şimdiye dek elde edilen en küçük sayı ve genel göreliliğin sıfır olarak yaptığı öngörü ile uyumlu olup, ihlâl olmayışına karşılık geliyor. Bunun anlamı, hidrojen ile sezyum frekanslarının oranının, saatler düşen asansörde birlikte ilerlerken aynı kaldığı demek oluyor.
0,00000022±0,00000025 sonucu, yerel konum değişmezliği ilkesinin çiğnenmesine ilişkin daha önceki en iyi NIST ölçümünden beş kat daha az belirsizlik taşıyor; yani beş kat daha duyarlı bir ölçüm yapılmış oldu. Önceki en iyi sonuç, sezyum ve hidrojen atom saatlerinin 7 yıllık verileri karşılaştırılarak 2007 yılında elde edilmişti ve kendinden bir önceki en iyi ölçümden 20 kat daha duyarlıydı. Bir sonraki en iyi ölçümün ise hidrojen ve sezyum saatlari kullanılarak değil, optik frekanslara dayanan yeni nesil saatlerle (iterbiyum ve strontiyum atomlarıyla) alınacağı tahmin ediliyor.
Nature Physics dergisinde yayımlanan makalelerinde belirttikleri üzere, ekip Einstein'ın Dünya'yı serbest düşme yapan bir asansör olarak aldığı düşünce deneyini sınamak için güneş sistemini laboratuvar olarak kullandı. Einstein, böyle bir asansörde bulunan tüm nesnelerin, sanki tekdüze bir kütleçekimsel alandalarmış ya da hiç kütleçekimin olmadığı bir durumdalarmış gibi, aynı oranda ivmeleneceğini öne sürdü. Dahası, öngörüsüne göre bu nesnelerin birbirlerine göre göreli olan özellikleri, asansörün serbest düşüşü boyunca sabit kalacaktı.
NIST ekibinin deneyinde de, Dünya, Güneş'in kütleçekimsel alanında düşen bir asansör olarak düşünüldü. Bilimciler dünyanın çevresinde bulunan iki tip atom saatinin "tik-tak"larında kayıtlı verileri karşılaştırarak, Dünya'nın Güneş çevresindeki hafifçe düzensiz yörüngesi sırasında asansördeki kütleçekimsel çekimde değişimler olsa bile, 14 yıl boyunca eşzamanlı kaldıklarını gördü. Çalışma kapsamında, toplam 12 saatin (4 tane hidrojen mazer yani mikrodalga lazer ile 8 tane sezyum atom saati) 1999 ilâ 2014 yılları arasında tuttuğu kayıtlar karşılaştırıldı.
Yapılan deney, genel göreliliğin "yerel konum değişmezliği ilkesi" olarak bilinen öngörüsünü sınamak amacıyla özel olarak tasarlandı. Bu ilkeye göre, düşen bir asansörde kütleçekimsel olmayan etkilerin ölçümleri zaman ve yerden bağımsız olur. Böyle bir ölçüm, farklı konumlardaki atom saatlerinden çıkan elektromanyetik ışınımın frekansları karşılaştırılarak alınabilir. Ekip, yerel konum değişmezliği ilkesinin çiğnenmesini 0,00000022 artı veya eksi 0,00000025 gibi bir değere kısıtladı. Bu şimdiye dek elde edilen en küçük sayı ve genel göreliliğin sıfır olarak yaptığı öngörü ile uyumlu olup, ihlâl olmayışına karşılık geliyor. Bunun anlamı, hidrojen ile sezyum frekanslarının oranının, saatler düşen asansörde birlikte ilerlerken aynı kaldığı demek oluyor.
0,00000022±0,00000025 sonucu, yerel konum değişmezliği ilkesinin çiğnenmesine ilişkin daha önceki en iyi NIST ölçümünden beş kat daha az belirsizlik taşıyor; yani beş kat daha duyarlı bir ölçüm yapılmış oldu. Önceki en iyi sonuç, sezyum ve hidrojen atom saatlerinin 7 yıllık verileri karşılaştırılarak 2007 yılında elde edilmişti ve kendinden bir önceki en iyi ölçümden 20 kat daha duyarlıydı. Bir sonraki en iyi ölçümün ise hidrojen ve sezyum saatlari kullanılarak değil, optik frekanslara dayanan yeni nesil saatlerle (iterbiyum ve strontiyum atomlarıyla) alınacağı tahmin ediliyor.
Kaynak ve İleri Okuma
- Phys.org, "NIST atomic clock comparison confirms key assumptions of 'Einstein's elevator'" https://phys.org/news/2018-06-nist-atomic-clock-comparison-key.html
- N. Ashby, T.E. Parker and B.R. Patla. 2018. A null test of general relativity based on a long-term comparison of atomic transition frequencies. Nature Physics. June 4. Advance Online Publication, DOI: 10.1038/s41567-018-0156-2 https://www.nature.com/articles/s41567-018-0156-2
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
05 Ekim 2015
Kara Delik Tekilliğinin Altın Yıldönümü
29 Mayıs 2016
Dünya'nın Merkezi Yüzeyinden Daha Genç
08 Eylül 2016
Zaman Bir Yanılsama Olabilir mi?
14 Haziran 2018
Şekil Dinamiğine Giriş
15 Haziran 2020
Kara Deliklerin Kısa Tarihi
22 Kasım 2015
Uzay-Zamanın Kuantum Kaynağı
11 Ağustos 2015
Newton’dan Sonra ESO da Yerçekimini Buldu