Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Zekâ, 1994'te yayımlanmış ve 50'den fazla bilim insanının onayından geçmiş bir tanımla literatüre şu şekilde geçmiştir:

“Zekâ, birçok başka yetenekle de beraber akıl yürütmeyi, planlama yapmayı, problem çözmeyi, soyut düşünmeyi, karmaşık fikirleri idrak etmeyi, çabuk öğrenmeyi ve tecrübelerden kazanım sağlamayı içeren oldukça genel zihinsel yeteneklerdir. Zekâ, salt olarak kitaptan öğrenme, dar akademik yetenekler kazanma, test çözme başarısı değildir. Zekâ, çevreyi kavramadaki daha geniş kapsamlı ve derin kabiliyetleri yansıtır.’’

Beynin yalnızca bir bölgesini değil, büyük oranda tamamını içine alan bir kavram olduğundan zekânın ölçümü daima yanıltıcı olabilen bir şeydir. Böyle olsa da farklı türden IQ testlerinden elde edilen skorlar, testlerin birinde iyi bir skor elde eden ya da kötü bir skor elde eden insanlar genellikle hepsinde benzer sonuçlar elde ettiğini gösteriyor. Bu da akademik başarı, gelir düzeyi, sağlık ve yaşam süresiyle büyük ölçüde ilişkili olan tek bir genel zekâ faktörüne ("g")  indirgenebilir.

Peki, zekâ nereden geliyor? Bu sorunun cevabının büyük bir kısmı genetikle izah ediliyor. Burada, genetik ile DNA aracılığıyla bir nesilden bir sonraki nesle geçen farklılıkları kastediyoruz.  Fakat 3 milyar DNA bazımızın %99.5‘i hepimizde ortaktır. Bu yüzden yalnızca 15 milyon DNA farklılığı bizi genetik olarak diğer insanlardan ayırır. 1990'lı yıllarda, ilk ikiz çalışması, birlikte büyümüş tek yumurta ikizlerinin IQ skorlarının birlikte büyümüş tek yumurta ikizi olmayanlara kıyasla birbirine çok daha yakın olduğunu ortaya koydu. Bu andan itibaren de birkaç gen, zekâyla ilişkilendirildi. Fakat bu genlerin tamamı da çok küçük bir etkiye sahipti ve muhtemelen binlercesi daha vardı.

Elbette bu demek değil ki -en azından çocuklukta- çevrenin zekâ üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Beyin gelişirken beslenme biçiminden eğitime kadar her şey zekâ için önemli bir role sahiptir. Kötü bir beslenme biçimine ve zayıf bir eğitime maruz kalan çocuklar, genetiklerinde var olsa bile bu potansiyeli asla ortaya çıkaramayabilir.

Fakat iyi eğitim alan ve iyi beslenen çocuklar için bile çevrenin zekâ üzerindeki etkisi zamanla yok olur. Genler, yetişkinlik döneminde zekâ skorlarındaki varyansın %60 ila %80'ini oluştururken bu durum, okul öncesi çocuklarda %30'dan daha azdır. Yani beğenin ya da beğenmeyin, yaşlandıkça aile bireylerimize daha çok benziyoruz.

Peki, neden çevrenin IQ üzerindeki etkisi zamanla azalıyorken genetik etkide zamanla bir artış görülüyor?

Genetik yapı ve yetiştirilme koşulları üzerinde yapılan çalışmalar bu konu hakkında ipuçları veriyor.
Bütün çocuklar, dünyaya kendi çevrelerinin aktif şekillendiricileri olarak gelirler. Ebeveynler ve öğretmenler, bunu ilk elden, çocukların çeşitli yollarla şekillendirme çabalarına ket vurarak tecrübe ederler. Yaş ilerledikçe artan bağımsızlık, bireyin araştırdığı çevrenin bilişsel karmaşıklığını seçme imkânını daha mümkün hale getirir. Genetik olarak daha parlak bir birey, seçtiği durumlarda ya da görevlerde bilişsel olarak daha isteklidir ve bilişsel yeteneklerini sağlamlaştıracak çok daha fazla fırsata sahiptir. Bir bireyin sahip olduğu, içinde bulunduğu ortamdan faydalanma yeteneğinin genetik donanım tarafından etkilendiği ve “daha iyi’’ aile ortamlarının genel olarak IQ yükseltme eğiliminde olmadığı düşünülürse düşük IQ’nun yükseltilmesi için daha pahalı okulların tercih edilmesi ya da ailenin yaşam koşullarının farklılaşması hayal kırıklığıyla sonuçlanabilir.

Peki, genler zekânın büyük bir bölümünden sorumluysa yetişkinlerin IQ'larını geliştirebilecekleri bir yöntem var mıdır? İyi haber şu ki zekânın bir tipi yaşam boyu gelişmeye devam ediyor. Çoğu araştırmacı, bugün IQ testlerinde en çok kullanılan iki ayrı zekâ alt katmanı olan akıl yürütme, öğrenme ve değerlendirme, soyut algılama ve çözümleme yetilerini içeren akıcı zekâ (fluid intelligence) ve bugüne kadarki bütün bilgi birikimimizin toplamı olan, dolayısıyla da uzun süreli hafızadan bilgiye ulaşmayı ve kullanmayı içeren kristal zekâyı (crystallized intelligence) birbirinden ayırıyor. Akışkan zekâ, yaşa bağlı olarak yavaşlarken kristal zekâ yavaşlamıyor. Yani yaşımız ilerledikçe bazı şeyleri kavrayışımız yavaşlasa da hâlâ daha zeki olabiliyoruz.




Kaynaklar ve İleri Okuma:

- Deary, Ian J., Steve Strand, Pauline Smith, and Cres Fernandes. “Intelligence and educational achievement.” Intelligence 35, no. 1 (2007): 13-21.
- Kaufman, Barry, S. “The Heritability of Intelligence: Not What You Think.” ScientificAmerican. Reviewed on 2016, May 30.
- Boundless. “Genetic and Environmental Impacts on Intelligence.” Boundless Psychology. Boundless, May 26, 2016. Reviewed on 2016 May 30, from https://www.boundless.com/psychology/textbooks/boundless-psychology-textbook/intelligence-11/introduction-to-intelligence-61/genetic-and-environmental-impacts-on-intelligence-243-12778/
- Rosalind Arden, Michelle Luciano, Ian J Deary, Chandra A Reynolds, Nancy L Pedersen, Brenda L Plassman, Matt McGue, Kaare Christensen, Peter M Visscher. The association between intelligence and lifespan is mostly genetic. International Journal of Epidemiology, 2015; dyv112 DOI: 10.1093/ije/dyv112
- Ignoring Stuff Is Good for Your Memory. Scientific American MIND. (2016. February 29)
- Oikkonen, J., Kuusi, T., Peltonen, P., Raijas, P., Ukkola-Vuoti, L., Karma, K., Järvelä, I. (2016). Creative Activities in Music–A Genome-Wide Linkage Analysis. PloS one, 11(2), e0148679.
- Williams, C. (2015). The Human Brain: The Mind. NewScientist, 2(1), 114-120.




Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir