Post Author Avatar
Metin Özdemir
Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen/Yazar
Suç mahalli kimyası – luminol, kan ve karaturp CSI’yı ya da benzeri programları izlemiş herhangi biri bilir ki ne zaman soruşturma ekibi dehşet verici ve kanlı bir cinayet mahaliyle karşılaşsa, luminol çözeltisi tam anlamıyla her şeyin üzerine serbestçe püskürtülür. Sonuç çözeltinin kanla buluştuğu yerde görülen solgun mavi bir parıldamadır, ki bu kanın gerçekleşmesine katkıda bulunduğu kimyasal bir tepkimenin sonucudur. Burada mevzubahis tepkimeyle ve karaturpun konuyla ilintisine bakacağız. Luminol olarak bilinen 5-amino-2,3-dihidro-1,4-ftalazinedion, CSI’yın gizemli sprey şişesinde tek başına bulunmaz. Tepkimenin gerçekleşmesinde önemli role sahip başka kimyasallar da çözeltiye karıştırılmıştır. Bu kimyasallardan ilki güçlü bir oksitleyici olan hidrojen peroksittir ve kendisi luminol ile gerçekleşen tepkimeye doğrudan dâhildir. Diğer bir ihtiyaç duyulan şey ise bazik bir çözeltidir, ki bu sodyum hidroksit gibi bir alkali bazın eklenmesiyle sağlanabilir. Bu gereklidir çünkü nötr bir çözeltide luminol hem eksi hem artı yükün taşındığı zvitteriyon denilen bir formu benimser. Bazik bir çözeltinin içindeyse luminol, oksitleyiciler tarafından yükseltgenebilecek eksi yüklü bir moleküldür yani anyondur. Tüm ihtiyaç duyulan bu kadar değildir elbette. Tepkime gerçekleşmek için bir katalizöre ihtiyaç duyar ki kanın devreye girdiği nokta burasıdır. Kan hemoglobin denilen ve demir atomları taşıyan bir moleküle ev sahipliği yapar. Bu demir atomları luminol ile hidrojen peroksit arasındaki tepkimenin katalizörlüğünü yaparlar ve tepkimenin ilerlemesine olanak sağlarlar. Tepkimenin sonucunda dairesel bir peroksit üretilir ki bu da çabucak 3-aminoftalata yıkılır. Tepkimenin saldığı enerji 3-aminoftalatın elektronlarına aktarılır ve onların yüksek enerji seviyesine çıkmasını sağlar. Elektronlar daha kararlı olan düşük enerji seviyesine geçerken aradaki enerji farkını foton olarak salarlar ki bu gördüğümüz mavi kimyasal parıldamadır. Luminol kanın milyonda bir seyreltik halini dahi tespit edebilir. luminolPeki, bu luminolun verdiği her mavi parıldamanın kan olduğu anlamına mı gelir? Gelmez! Maalesef, luminolun oksitlenmesini katalize edebilecek başka malzemeler de mevcuttur. Luminol çamaşır suyundaki sodyum klorür gibi bileşikler tarafından da yükseltgenebilir; idrardaki düşük kan seviyesi de bu tepkimeyi tetikleyebilir. Buna ek olarak, bazı enzimler de olaya el atabilir. Dışkıda bulunan peroksidaz enzimleri kimyasal parıldamayı tetikleyebilir ve daha tuhafı karaturp da yanlış pozitife neden olabilecek peroksidaz enzimlerine sahiptir. Kuşkusuz bir suç mahalinin karaturpla lekelenmiş olması düşük olasılık, ancak bu luminolun kanın varlığını tespitte kullanırken karşımıza çıkacak dezavantajları göz önüne seriyor. Luminolun başka dezavantajları da var. Parıltısı televizyon şovlarında gösterilenden daha kısa ömürlü ve yalnızca otuz saniye kadar sürüyor. Ayrıca luminolun kullanımı ortamda bulunan protein, enzim ve genetik işaretleyiciler gibi kanıtların da zarar görmesine neden oluyor, yine de luminolün püskürtüldüğü yerden DNA örneklerinin alınabildiği gösterilmiştir. Çözelti su tabanlı olduğundan, kan izlerinin seyrelmesine ya da dağılmasına neden olabilir. Özetle, luminol CSI cephaneliğinde oldukça faydalı bir araç olmasına karşın, gerçek olay mahallerinde televizyonun sizi inandırdığı kadar özgürce kullanılmıyordur. Kaynakça Compound Interest, Andy Brunning, Crime Scene Chemistry – Luminol, Blood & Horseradish  
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir