Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

İnsanların diğer insanlarla etkileşiminde göz teması önemli bir role sahiptir. Eğer insanlar birbirlerinin gözlerine bakarsalar, otomatik olarak dikkatlerini karşılarındaki kişiye odaklandırdıklarına dair bir sinyal gönderirler. Eğer ki, diğer kişi de aynı şekilde gözlere bakarsa iki kişi arasında göz teması kurulur ve etkileşim için bir yol açılır. Göz teması, bu yüzden, fizyolojik uyarılmamızı artırdığı bilinen güçlü bir sosyal sinyaldir.

Geçmişte yapılan çalışmalar; göz temasının, beynin yaklaşım motivasyonuyla ilgili aktivitesine dair örgüyü tetiklerken, gözlerini kaçıran bir kimseyi görmenin de beynin kaçınma motivasyonuyla ilgili aktivitesini tetiklediğini ortaya koydu. Bu durum; diğer kişinin dikkatinin önemli ve istenilir bir şey olduğunu gösteriyor. Buna karşın, birçok insan gözlerine bakılmasını rahatsız edici bulur ve hatta yüksek seviyelerde endişe durumlarını deneyimler.

Estonya'daki University of Tartu ve Finlandiya'daki University of Tampere 'den araştırmacılar bu kişisel farklılıkların temelinde neyin yattığına dair bir çalışma başlattılar. Kişilik, bir kimsenin göz temasına nasıl tepki verdiğini ayarlayabiliyor mu? Bu farklılık beyin aktiviteleriyle ölçülebilir mi?

Araştırmacılardan Helen Uusberg:

"Bu hipotezi test etmek için; katılımcılar, göz teması kuran ya da göz teması kurmaktan kaçınan kişilere bakarken, onların (katılımcıların) elektriksel beyin aktivitelerinin kaydedildiği bir deney tasarladık. Öncesinde de katılımcıların kişiliklerini bir kişilik testiyle ölçtük" diyor.

Sonuçlar; kişiliğin, gerçekten de, bir kimsenin beyninin diğer kişinin dikkatine tepki verme biçimini düzenlediğini ortaya koydu. Göz teması; kaygı ve özfarkındalıkla ilgili kişilik boyutu testinde düşük skora sahip bireylerde, beynin yaklaşımla ilgili aktivitesine dair örgüyü tetikledi. Buna karşın, bu kişilik boyutunda yüksek skora sahip katılımcılarda, göz teması; daha çok kaçınmayla ilgili beyin aktivitesi örgüsünü tetikledi. Yüksek skora sahip katılımcılar aynı zamanda, diğer kişiye kısa zaman aralıklarıyla doğrudan bakmak istediler ve bakışlarından kaçan bir kişiyle karşılaştıklarında daha cana yakın hisler deneyimlediler.

Profesör Jari Hietanen:

"Bulgularımız; insanların, dikkatin merkezinde olduklarında yalnızca farklı hissetmediklerini aynı zamanda beyinlerinin de farklı tepkiler verdiklerini gösteriyor. Bazıları için göz teması; beyinde diğer insanlarla bir etkileşim başlatma noktasındaki eğilimi artırıyor. Diğerlerinde ise, göz teması etkisi bu eğilimi azaltıyor olabilir" diyor.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir