Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Bilimcilerin evrenin toplam kütlesinin yüzde seksenini oluşturduğunu düşündükleri karanlık madde, modern fiziğin şu an için en zorlayıcı gizemlerinden biridir. Karanlık maddenin gerçekte ne olduğu ve nasıl büyük bir gizem halini aldığı büyük bir araştırma konusu iken, şimdi Johns Hopkins University'de gerçekleştirilen yeni bir araştırma ile karanlık maddenin Büyük Patlama'dan önce de var olabileceği öne sürüldü. Physical Review Letters'da yayımlanan çalışmada, karanlık maddenin nasıl meydana geldiği ve hatta gökbilimsel gözlemlerimiz ile karanlık maddeyi nasıl tanılayabileceğimize dair yeni görüş ve bulgular ortaya atıldı.

Araştırma, parçacık fiziği ve gökbilim dalları arasında yeni bir bağıntı keşfedilmesini sağladı. Eğer karanlık madde, Büyük Patlama'dan önce doğmuş olan yeni bir tip parçacıktan oluşuyorsa, bu parçacıklar şu ana kadar bilemediğimiz bir yolla gökadaların evrene dağılımını da etkilemiş olabilir. Bu bağlantının, araştırmacılar tarafından Büyük Patlama'dan önceki zamanlar için de belirli sonuçlara ulaşabilmemizi ve bu parçacıkların kimliğine dair bilgilere erişmemizi sağlayacağı düşünülüyor.

Kökenleri hakkında çok fazla bilgi sahibi olmasak da, gökbilimciler gökada ve gökada kümeleri oluşumunda bu kümelerin organizasyonunda karanlık maddenin oldukça önemli bir rol oynadığı ve bu dağılımın zemin dokusunu oluşturduğu biliniyor. Gözlemlenmemiş de olsa, bilimciler karanlık maddenin kütleçekimsel etkileri dolayısıyla kağıt üzerinde de olsa var olduğunu biliyor. Elbette görülebilir gök cisimlerinin üzerindeki bu etki de gözlemlenebiliyor.

Uzun bir zamandır bilimciler karanlık maddenin Büyük Patlama artığı bir malzeme olduğunu tahayyül etmişlerdi ve bu tip bir karanlık maddenin özelliklerine dayanarak yürütülen ve dizayn edilen deneysel araştırmalar tamamen başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Araştırmacılara göre, eğer karanlık madde gerçekten Büyük Patlama'nın bir kalıntısı olsaydı, şimdiye kadar araştırmacılar parçacık fiziği deneylerinin birinde karanlık maddeden direkt bir izi keşfetmiş olurlardı.

Şimdi ise basit ve matematiksel bir çerçeve çizilerek tasarlanan yeni bir araştırmada karanlık maddenin Büyük Patlama'dan önce oluşmuş olabileceği gerçeği ortaya çıktı. Öyle ki, bu hızla gerçekleşen kozmik büyümeye olanak sağlayan patlamanın öncesinde bir zaman ve mekan henüz yok iken ortamın tamamen karanlık madde olma ihtimali gündeme gelmiş oldu. Bu patlamanın sonrasında skaler denilen belli bir tipteki birçok parçacığın üretilip saçıldığı düşünülüyordu ancak şimdilik bu parçacıklardan yalnızca birini keşfedebildik: Higgs bozonu.

Şimdilik hala karanlık maddenin ne olduğunu bilmiyoruz, ancak eğer skaler parçacıklar ile küçücük bir ilintisi var ise Büyük Patlama'dan daha eski olduğunu  söyleyebileceğiz. Şu anki bilinenler ile önerilen senaryo, karanlık madde ve görülebilir somut maddelerin arasında kütleçekim dışında yeni tipte etkileşimlerin varsayımlarına ihtiyaç duymuyor, ki hali hazırda bu ilişkinin var olduğunu biliyoruz.

Büyük Patlama'dan önce karanlık maddenin olduğu ihtimali yeni bir fikir olmasa da, şu ana kadar bu araştırma dışında bu fikri destekleyecek hesaplamalar ile ortaya çıkan bir araştırma grubu olmamıştı. Yeni araştırma aynı zamanda karanlık maddenin kökenini evrene maddelerin dağılımı üzerinde yaptığı etkiyi gözlemleyerek de anlayabileceğimizi önererek özgün bir geliştirilmesine ön ayak oluyor.

Parçacık deneyleri ile, Büyük Patlama'dan önce var olagelen karanlık maddeyi bulmak ve gözlemlemek oldukça zor olacağından gökbilimsel gözlemlerden daha iyi veriler elde edilebileceği düşünülüyor. Elbette bir gün karanlık maddenin kökenlerini öğrenebileceğimizi umuyoruz. Özellikle 2022 yılında göreve başlayacak olan Öklid Uydusu karanlık madde bulmacasının cevabı için çok faydalı olacak.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir