Sinirbilim
22 Mart 2018
Kahve ile Kenevir Arasında Bir Bağlantı Olabilir mi?
Yapılan çalışmada, endokanabinoid sistemle ilişkili nöro-ileticilerin, günde 4 ila 8 fincan kahve tüketiminin ardından azaldığı gözlemlendi.
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Bir fincan sabah kahvesinin sizi bir anda uyandırdığı oldukça bilindik bir durumdur. Fakat bilim insanları, kahvenin; metabolizmanızı, genellikle kenevirle bağlantılı sinir hücreleri arasında mesaj iletimi sağlayan kimyasal - İng. neurotransmittter ve steroid metabolizması da dahil olmak üzere onlarca farklı biçimde daha etkilediğini ortaya koydu.
15 Mart'ta (2018) Journal of Internal Medicine'de yayımlanan ve kahve tüketimine odaklanan araştırmada, kahvenin, daha önce bilinenlerin ötesinde kandaki çok daha fazla yeme, içme ya da çeşitli diğer nedenler sonrası değişim gösteren kandaki kimyasallar. değiştirdiği bulgusuna ulaşıldı.
Yapılan çalışmada endokanabinoid sistemle ilişkili nöro-ileticilerin --kenevir tarafından da aynı şekilde uyarılır--, günde 4 ila 8 fincan kahve tüketiminin ardından azaldığı gözlemlendi.
Kanabinoidler, kenevir bitkisine tıbbi ve rekreasyonel özelliklerini veren kimyasallardır. Aynı zamanda vücudumuz da doğal olarak, kanabinoid aktiviteyi taklit eden endokanabinoidler üretir.
Öte yandan araştırmada, andosteroid sistem ile ilişkili belirli metabolitlerin, günde içilen 4 ila 8 fincan kahvenin ardından arttığı gözlemlendi. Bu da kahvenini steroid eliminasyonunu ya da boşaltımını kolaylaştırabileceğini gösteriyor. Çünkü steroid yolu, kanserler de dahil olmak üzere bazı hastalıkların odağı olduğundan, kahvenin de bu hastalıklar üzerinde bir etkisi olabilir.
Kahvenin, sağlığımızı doğrudan nasıl etkilediği üzerine çok az şey biliyoruz. Bu yeni araştırmada, bilim insanları ilk defa insan kanından alınan bir örnekteki yüzlerce metabolite dair ölçümler yapabilmelerini mümkün kılan ileri bir teknoloji kullandı. Araştırma, kahvenin sağlıkla olan bağlantısına ilişkin yeni hipotezler oluşturuyor ve kahve araştırmalarına yeni yönlendirmelerde bulunuyor.
Finlandiya temelli 3 aylık bir kahve deneyinde, 47 kişiden bir ay boyunca kahveden sakınması, ikinci ay için günde dört bardak ve üçüncü ay için günde sekiz bardak tüketmesi istendi. Araştırmacılar, çalışmanın her aşamasından sonra toplanan kandaki 800'den fazla metaboliti incelemek için gelişmiş profilleme teknikleri kullandı.
Yapılan analizler sonucunda, günde özellikle de 8 bardak kahve tüketimiyle, endokanabinoid sistemin kan metabolitlerinin azaldığı görüldü. Endokanabinoid metabolik yol, stres tepkimizi düzenleyen önemli bir sistemdir ve kronik stres varlığında bazı endokanabinoidler azalır. Araştırmanın iki aylık süresi boyunca artan kahve tüketimi, bu sistemdeki metabolitlerin azalmasını tetikleyecek kadar stres yaratmış olabilir. Nihayetinde de, stres seviyelerini dengeye geri getirmek için vücudumuzun bir adaptasyon geliştirmeye çalıştığı söylenebilir.
Öte yandan, endokanabinoid sistem aynı zamanda da; bilinç, kan basıncı, bağışıklık, bağımlılık, uyku, açlık, enerji ve glikoz metabolizması gibi geniş ölçekte değişkenlik gösteren fonksiyonları düzenler. Örneğin, endokanabinoid yollar, yeme alışkanlıklarınızı etkileyebilir; ki kenevir kullanımı ve ardından hissedilen açlık arasındaki klasik bağlantı da bununla ilişkilendirilir. Bunun yanı sıra kahve, kilo düzenlemesine yardımcı olması ve tip-2 diyabet riskini azaltmasıyla da bilinir. Bunun genellikle kafeinin, yağ metabolizmasını veya polifenollerin (bitki kaynaklı kimyasallar) glikoz düzenleyici etkilerini arttırma yeteneğine bağlı olduğu düşünülmektedir. Ancak, kahvedeki kafeinin ya da diğer maddelerin metabolitlerde bir değişimi tetikleyip tetiklemediği ise henüz bilinmemektedir.
15 Mart'ta (2018) Journal of Internal Medicine'de yayımlanan ve kahve tüketimine odaklanan araştırmada, kahvenin, daha önce bilinenlerin ötesinde kandaki çok daha fazla yeme, içme ya da çeşitli diğer nedenler sonrası değişim gösteren kandaki kimyasallar. değiştirdiği bulgusuna ulaşıldı.
Yapılan çalışmada endokanabinoid sistemle ilişkili nöro-ileticilerin --kenevir tarafından da aynı şekilde uyarılır--, günde 4 ila 8 fincan kahve tüketiminin ardından azaldığı gözlemlendi.
Kanabinoidler, kenevir bitkisine tıbbi ve rekreasyonel özelliklerini veren kimyasallardır. Aynı zamanda vücudumuz da doğal olarak, kanabinoid aktiviteyi taklit eden endokanabinoidler üretir.
Öte yandan araştırmada, andosteroid sistem ile ilişkili belirli metabolitlerin, günde içilen 4 ila 8 fincan kahvenin ardından arttığı gözlemlendi. Bu da kahvenini steroid eliminasyonunu ya da boşaltımını kolaylaştırabileceğini gösteriyor. Çünkü steroid yolu, kanserler de dahil olmak üzere bazı hastalıkların odağı olduğundan, kahvenin de bu hastalıklar üzerinde bir etkisi olabilir.
Kahvenin, sağlığımızı doğrudan nasıl etkilediği üzerine çok az şey biliyoruz. Bu yeni araştırmada, bilim insanları ilk defa insan kanından alınan bir örnekteki yüzlerce metabolite dair ölçümler yapabilmelerini mümkün kılan ileri bir teknoloji kullandı. Araştırma, kahvenin sağlıkla olan bağlantısına ilişkin yeni hipotezler oluşturuyor ve kahve araştırmalarına yeni yönlendirmelerde bulunuyor.
Finlandiya temelli 3 aylık bir kahve deneyinde, 47 kişiden bir ay boyunca kahveden sakınması, ikinci ay için günde dört bardak ve üçüncü ay için günde sekiz bardak tüketmesi istendi. Araştırmacılar, çalışmanın her aşamasından sonra toplanan kandaki 800'den fazla metaboliti incelemek için gelişmiş profilleme teknikleri kullandı.
Yapılan analizler sonucunda, günde özellikle de 8 bardak kahve tüketimiyle, endokanabinoid sistemin kan metabolitlerinin azaldığı görüldü. Endokanabinoid metabolik yol, stres tepkimizi düzenleyen önemli bir sistemdir ve kronik stres varlığında bazı endokanabinoidler azalır. Araştırmanın iki aylık süresi boyunca artan kahve tüketimi, bu sistemdeki metabolitlerin azalmasını tetikleyecek kadar stres yaratmış olabilir. Nihayetinde de, stres seviyelerini dengeye geri getirmek için vücudumuzun bir adaptasyon geliştirmeye çalıştığı söylenebilir.
Öte yandan, endokanabinoid sistem aynı zamanda da; bilinç, kan basıncı, bağışıklık, bağımlılık, uyku, açlık, enerji ve glikoz metabolizması gibi geniş ölçekte değişkenlik gösteren fonksiyonları düzenler. Örneğin, endokanabinoid yollar, yeme alışkanlıklarınızı etkileyebilir; ki kenevir kullanımı ve ardından hissedilen açlık arasındaki klasik bağlantı da bununla ilişkilendirilir. Bunun yanı sıra kahve, kilo düzenlemesine yardımcı olması ve tip-2 diyabet riskini azaltmasıyla da bilinir. Bunun genellikle kafeinin, yağ metabolizmasını veya polifenollerin (bitki kaynaklı kimyasallar) glikoz düzenleyici etkilerini arttırma yeteneğine bağlı olduğu düşünülmektedir. Ancak, kahvedeki kafeinin ya da diğer maddelerin metabolitlerde bir değişimi tetikleyip tetiklemediği ise henüz bilinmemektedir.
Kaynak ve İleri Okuma
- The Coffee Cannabis Connection. NeroscienceNews, (accessed March 22, 2018). http://neurosciencenews.com/coffee-cannabis-system-8649/
- Metabolomic response to coffee consumption: application to a three-stage clinical trial. Journal of Internal Medicine, (March, 2018). https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/29381822
Etiket
Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?
Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.
Destek Ol
Yorum Yap (0)
Bunlar da İlginizi Çekebilir
14 Ekim 2014
Marihuana Alzheimer'ın Tedavisi Olabilir
23 Ekim 2015
Kanabinoidler Kanserli Hücreleri Öldürebiliyor
12 Aralık 2015
Kenevir Nöral Gürültüyü Artırıyor
25 Ekim 2018
Kenevire Rakip Olabilecek Bir Yosun Türü Keşfedildi
19 Eylül 2015
Neden Uyumadan Önce Kahve İçmemeliyiz?