Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Hücre seviyesinde bile birinin atığı, bir diğerinin besini olabiliyor. Yeni bir araştırmada, retinanın atıklarının, rod ve cone olarak bilinen çubuk ve koni hücrelerini destekleyen hücrelere bir anlamda yakıt olduğu tespit edildi. Çubuk ve koni hücreleri ışığı algılamamızı sağlayan hücrelerdir ve bahsi geçen atıklar olmadan, retinada mevcut olan glikozu çalarak retinal hücrelerin ölümüne ve görme bozuklukları ve hatta körlüğe kadar sebep olabilmektedirler.

Bulgunun yaşa bağlı görme kaybını veya diyabet ve maküler dejenerasyon (sarı nokta hastalığı) gibi rahatsızlıklara bağlı görme kayıplarını veya bozukluklarını açıklayabileceği düşünülüyor.

Çubuk ve koni hücreleri oldukça aktif ve işlerini yaparken çok fazla enerjiye ihtiyaç duyan hücrelerdir. Bu enerjiyi nasıl elde ettikleri ve nasıl ürettikleri ise bir bilinmez iken, daha önceki çalışmalarda retinanın altında yayılmış olan retinal pigment epitel (RPE) hücrelerinin kandan retinaya glikoz taşıdığı keşfedilmişti. RPE'lerin neden glikozu kendi içlerinde tutmadıkları ise başka bir gizemdi.

Seattle'daki University of Washington'dan biyokimyacı James Hurley ve araştırma arkadaşları, retinanın çubuk ve koni hücrelerinin bu glikozu yaktıkları ve atıklarını laktat (laktik asit) yakıtına dönüştürerek tekrar RPE'leri bu molekül ile beslediklerini tespit etti. Retina genel anlamda kendi karmaşık dokusu ile farklı tipte çokça hücreye sahip olması ile bilinmektedir.

Glikoz ve laktatın gözdeki yolculuklarını tam olarak nasıl gerçekleştirdikleri ve izledikleri yolakları haritalamak için, Hurley ve arkadaşları laboratuvar ortamında insan RPE'lerini üreterek, bu hücrelerin biyokimyasını ve izole edilmiş fare retinalarını inceledi. RPE'lerdeki mitokondrilerin, bu atık yakıtı yani laktatı yaktığını keşfetti. Bu da glikozun kullanılmadan korunmasını sağlıyor. eLife'ta yayımlanan araştırmaya göre, eğer ortamda laktat yoksa bu sefer RPE'ler bu glikozu yakmaya ve retinaya glikoz sağlamamaya başlıyorlar. Glikoz olmayınca da, retinal hücreler aktifliğini kaybetmeye ve hatta ölmeye başlıyor.

Çalışmada farklı enerji üretim yolakları arasındaki etkileşim ve ortaklıklar da gösterilirken, sarı nokta hastalığındaki mitokondriyal bozuklukların, hastalık kökenli görme kayıplarını da açıkladığı öne sürülüyor.

Bu yakıtlardan herhangi biri de doğal olarak aslında bir ilaç potansiyeli taşıyor olabilir. Göz hastalıklarını enerji veren moleküller ile tedavi etme fikri oldukça olası görülürken, gen terapisi veya kök hücre tedavilerine eklenti uygulamalar olarak kullanılmaları da böylelikle söz konusu oldu. Glikoz eksikliğine bağlı gen hasarlarını da yine laktat ve glikoz ile çözmek mümkün olabilir.

Yine büyük bir oftalmolojik gizem olan, düşük ışıkta görmeyi sağlayan çubuk hücreleri zarar gördüğünde neden renkli görmemizi sağlayan koni hücrelerinin öldüğü sorunsalı da mevcut araştırma ile büyük ölçüde açıklanmış oldu. Rod hücreleri zarar görüp ölünce de, laktat üretemiyorlar ve RPE hücreleri de tüm glikozu kendilerine ayırarak hem koni hem de çubuk hücrelerinin hasar görmesine ve hatta ölmesine sebep oluyor.




Kaynak: Elizabeth Pennisi, Your eyes make waste. Without it, you could go blind, 13-Ekim-2017, www.sciencemag.org/news/2017/10/your-eyes-make-waste-without-it-you-could-go-blind

Makale referans: Doi:10.1126/science.aar2127




Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir