Formula 1, uluslararası bir otomobil yarışı sporudur. F1 tek kişilik, açık tekerlekli ve açık kokpitli profesyonel motor yarışları yarışmasının en üst seviyesi olarak tanımlanır. Formula 1 yarışları, FIA (Fédération Internationale de l'Automobile) adı verilen bir kuruluş tarafından yönetilir ve onaylanır. Formula 1 ismindeki "Formula" kelimesi, katılan araçların ve sürücülerin uyması gereken kurallar dizisinden gelir.
Bir Formula 1 yarışmasında, önceden belirlenmiş sayıda turu tamamladıktan sonra bitiş çizgisini ilk geçen sürücü, kazanan ilan edilir. Formula 1 yarışları, Avrupa'da 1920-30'larda düzenlenen benzer araba yarışlarından doğmuştur. 1946'da FIA yarış kurallarını standartlaştırmış ve bu, Formula 1 yarışlarının temelini oluşturmuştur. İlk Formula 1 Dünya Sürücüler Şampiyonası 1950'de düzenlenmiştir. Dünya şampiyonası serisinin yanı sıra, birçok şampiyona dışı F1 yarışları da yapılmış; ancak bu yarışmaları yürütmenin maliyetlerinde yükselme yaşandığı için, bu tür yarışlar 1983'ten sonra durdurulmuştur.
Bir dizi Formula 1 yarışı, genellikle Formula 1 Dünya Şampiyonası Sezonu olarak adlandırılan bir yıldan fazla bir süre boyunca gerçekleştirilir. Bir sezondaki her yarışa "Grand Prix" veya GP denir ve bir sezondaki tüm yarışlar "Grands Prix" olarak adlandırılır. Grand Prix terimi, "büyük ödül" anlamına gelmektedir ve bu kelime, Fransızcadan türemiştir.
Formula 1'i kısaca tanıdıysak şimdi gelin; insanlığın biyoloji, psikoloji, fizik ve mühendislik el ele verdiğinde, hızın ve ivmenin sınırlarını ne kadar zorlayabileceğine bir göz atalım.
Formula 1 Pilotları
Temel bir kural olarak, her F1 takımının sezon başına en fazla dört sürücüsü olabilir. Takımın başarısında hayati bir rol oynayan, her F1 takımının çok sayıda destek personeli vardır.
Pilotların yarışın her saniyesinde konsantrasyonlarını korumaları ve bu konsantrasyonlarını yaklaşık 2 saat boyunca sürdürmeleri gerekir. Çünkü bu yarışta konsantrasyon, yarışmanın sonucunu belirleyen en önemli hususlardan bir tanesidir. Aracın kontrol edilebilmesi için gerekli olan güçlü kollar ve el-göz koordinasyonları çeşitli egzersizlerle sağlanmaktadır. F1 pilotları, diğer alanlardaki seçkin atletler kadar sıkı antrenmanlar yapmak zorundadır. Araçları, 185 km/sa hızdan sıfıra 80 metre içinde düşebilecek kadar güçlü olduğu için, boyunlarındaki kas kuvveti kritik rol oynamaktadır. Eski bir Formula 1 pilotu olan Jacques Villeneuve, bu etkiyi boyuna bir tuğla düşürmekten farksız olarak tanımlamıştır. Bu sebeple araçlarda, boyuna uygulanan kuvveti %86'ya kadar azaltan Baş ve Boyun Destek Sistemi’nin (HANS) kullanımı zorunlu kılınmıştır.
Tüm bir sezon boyunca pilotlar, ekipler tarafından tasarlanan güçlü, kısa süreli eğitim ile psikolojik ve fizik tedavi programlarından geçer. Örneğin Toyota, Formula 1 sürücülerinden gıda intoleransı testlerini geçmelerini ve kişilik anketlerini doldurmalarını istemektedir.
Sürücülerin tansiyonu yarış sırasında neredeyse yüzde 50 oranında yükselebilir. Öte yandan sürücüler, bir yarışta üç litreye kadar sıvı kaybeder. Kalp atış hızı, başlangıç noktasında dakikada 190 atışa ulaşabilir ve yarış sırasında 200'ü aşabilir. Karşılaştırma yapmak gerekirse sağlıklı bir genç insanın nabzı, tipik olarak yaklaşık 60 atış/dakika civarındadır.