Post Author Avatar
İdris Kalp
Akdeniz Üniversitesi - Çevirmen
St. Andrew Üniversitesi’nden araştırmacılar, devasa halka şeklindeki gökadaların, beklenenden daha hızlı şekilde bizden uzaklaştığını gözlemledi. Bu bulgular, Einstein’ın genel görelilik teorisinin yeniden düzenlenmesini gerektirebilir. 10 milyon ışık yılı genişliğindeki, daha küçük gökadalardan oluşan halka şeklindeki bu gökada, küçük bir Büyük Patlama gibi hızla genişliyor. Ekip, komşumuz olan Andromeda gökadasının, içinde bulunduğumuz gökadanın önünden çok yakın bir mesafede geçerek, daha küçük gökadalardan oluşan bir sapan meydana getirdiğini düşünüyorlar.

Fizik ve Astronomi Fakültesi’nden, çalışmanın yan yazarı Dr. Hongsheng Zhao; “Eğer Einstein’ın kütle çekim modeli doğru olsaydı, kendi gökadamız, Andromeda’ya herhangi bir şeyi bu kadar hızlı fırlatacak kadar yaklaşamazdı” diye açıklamada bulunuyor.

Eğer bu doğruysa, kütle çekim ve evrenimiz hakkında yeni kuramlar edinmemiz gerekiyor. Örneğin; gökadaların böylesi yakın geçişleri, gökadaların uzaklaşırken mevcut düşüncenin önerdiğine kıyasla kütle çekimin daha ağır bir şekilde zayıflamasıyla mantıklı hale geliyor.

Çalışmaya öncülük eden doktora öğrencisi Indranil Banik; “Halka-benzeri dağılımlar oldukça olağandışıdır. Bu küçük gökadalar, dönen bir şemsiyeden fırlayan yağmur damlalarının dizilimine benzerler. Rastgele dağılmış gökadaların, gözlemlenen biçimde sıralanması olasılığı kabaca 640’da 1’dir. Oluşmalarına neden olan dinamik olayların izini sürdüm, o sıralarda evren, şu anki yaşının yarısı kadar yaşlıydı” diye anlatıyor.

Gökyüzündeki tsunami benzeri bu uyanış, muhtemelen Andromeda gökadasının, kendi gökadamız Samanyolu’nun çok yakınından geçmesiyle tetiklendi. İki devasa gök ada, bir düzlem üzerinde daima birbirlerinin yörüngesinde hareket etti ve muhtemelen yolları üzerindeki cüce gökadaların saçılmasına neden oldu. Bu da, hızlanan cüce gökadaların, neden Samanyolu ile Andromeda’nın bulunduğu düzlemde yer aldığını açıklayabilir.

“Einstein’ın kütle çekim paradigmasında, kuramsal karanlık madde daima yer alır. Böylesi hızlar, Samanyolu ve Andromeda’da gördüğümüz yıldızların kütlesinin 60 katı kadar bir kütle gerektirir. Bununla beraber, devasa miktardaki karanlık maddelerinin, birbirlerinden 2,5 milyon ışık yılı uzaklıkta hareket etmeleri yerine, birbirlerine karışmalarına neden olması gerekirdi” diye ekliyor Banik.

California Üniversitesi’nden Marcel Pawlowski; “Bilim zorluklara karşı ilerler. Yakın uydulardaki bilinen diğer iki düzlemle beraber, bu devasa halka, standart düşünceye karşı ciddi şekilde meydan okuyor“ diye yorumda bulunuyor.




Kaynak: Running away from Einstein

Referans: Dynamical history of the Local Group in ΛCDM – II. Including external perturbers in 3D DOI: 10.1093/mnras/stx151




Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu “Kullanım İzinleri”ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir