Post Author Avatar
Yusuf Cem Durakcan
Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen/Yazar
Florida State University(FSU)’de yapılan yeni bir çalışma, araştırmacılara balıktan çiçeklere ve tümörlere organizmaların hızlı çevresel değişime nasıl tepki verdikleri ile ilgili yeni veriler sunuyor.

Küçük, tropikal balıklar olan gupiler sayesinde bu araştırmada elde edilen bulgular, iklim değişikliği ve kanser tedavisi gibi birçok araştırma alanında yeni gelişmelere yol açabilir.

FSU’da profesör Kimberly Hughes ve araştırma takımı avcı balıkların olduğu bölgede yaşayan Trinidad’lı gupi balığını iki farklı avcısız bölgeye transplante etti. Gupiler yıl içerisinde birçok kez üreyebildiklerinden, bilim insanları avcısız bölgede üç ila dört jenerasyonu takip etme şansı bulacaklardı.

Nature dergisinde yayımlanan bu çalışmanın bulguları oldukça şaşırtıcı.

Gupilerin beyinlerindeki genetik materyali dizilimleyen bilim insanları, yeni çevreye uyum sürecinden sonra 135 genin evrimleştiğini gördüler. Gen ekspresyonundaki bu değişimlerin birçoğu balığın biyolojik süreçleri- metabolizma, bağışıklık fonksiyonu ve gelişimi gibi- ile ilgiliydi. Fakat daha da önemlisi, çevredeki değişime genlerin ani tepkisi muhtemel evrimsel değişimi yansıtmıyordu. .

Genler aktivasyon seviyelerini çevreye ani tepki ile değiştirebilirler-bu durum plastisite olarak adlandırılır. Evrimsel tepki birçok jenerasyon sürecek uzun bir sürece de yayılabilir.

Hughes ve çalışma arkadaşları ise, gen aktivitesindeki evrimsel değişimin gen aktivesinin ani plastisitesi ile zıt yönde olduğunu buldular. Köklü çevresel değişimlere tepki olarak değişen gen, birkaç jenerasyon sonra ters yönde evrimleşti.

Kimberly Hughes’in de belirttiğine göre, bazı evrim teorileri plastisite ve evrimsel değişimlerin aynı yönde olması gerektiğini savunuyor. Fakat, araştırmanın sonuçlarına göre en azından evrimin ilk aşamalarında, en hızlı evrimleşen genler çevresel kaymaya yanlış yöne doğru tepki verdiler.

Gupiler evrim araştırmaları için ideal canlılar, çünkü tek bir yıl gupiler için birçok nesli temsil ediyor. Bundan dolayı, hızlı evrimsel değişimler kısa bir zaman içerisinde gözlemlenebiliyor.

Bu durum sonuçları enteresan hale getiriyor ve bilim insanlarının akındaki diğer organizmaların çevresel değişikliklere karşı nasıl evrimleştikleri sorusunu biraz daha derinleştiriyor.

Örnek olarak tümörler, kemoterapi ya da radyasyon ile karşılaştıklarında çevresel değişikliklik ile yüzleşiyorlar. Bitliler ve hayvanlar da artan küresel sıcaklıklarla birlikte çevresel değişikliklerle yüzleşiyorlar. Organizmalar bu yeni gerçekliklerle karşılaştıklarında yaşantılarını nasıl değiştiriyorlar, ya da nihayetinde nasıl yok oluyorlar?

Kimberly Hughes:

‘’ Organizmaların çevrelerinde olan değişimlere çok hızlı tepki verdiklerini biliyoruz. Organizmalar ortama alışabilirler. Biz patojenlerde ve tümörlerdeki bu hızlı değişimleri tıpkı gupilerin beyinlerindeki plastisiteyi ölçüğümüz gibi ölçebiliriz. Daha sonra belki de patojenlerin ya da tümerlerin uzun süren tedavilere nasıl tepki vereceği konusunda tahminde bulunabilecek hale gelebiliriz. Bu durum, medikal araştırmacılarına ve doktorlara virüs, bakteri ve tümörlerin ilaç direncinin oluşmasının engellenmesi konusunda yardımcı olabilir. ‘’




 

Kaynak:

Cameron K. Ghalambor, Kim L. Hoke, Emily W. Ruell, Eva K. Fischer, David N. Reznick, Kimberly A. Hughes. Non-adaptive plasticity potentiates rapid adaptive evolution of gene expression in nature. Nature, 2015; DOI: 10.1038/nature15256




 
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir