Post Author Avatar
Yusuf Cem Durakcan
Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen/Yazar
Biyolojik olarak çözülebilen bardaklar ya da sebzelerin konulduğu kaplar: artık günlük yaşantımızın bir parçası olmuş, polilaktik asit(PLA) olarak da bilinen biyoplastikten yapılıyor. PLA yüksek maliyetinden dolayı, geleneksel petrol tabanlı plastiklere henüz tam olarak bir alternatif olamadı. Fakat yeni yapılan bir araştırma bu durumu değiştirebilir. KU Leuven Centre for Surface Chemistry and Catalysis’den araştırmacılar PLA üretiminin daha kolay ve atıksız yapılması için yeni bir yol sundular. Araştırmacıların bulguları Science dergisinde yayımlandı.

Biyoplastik PLA, mısır ve şeker kamışından üretilen şeker gibi yenilenebilir kaynaklardan türetiliyor. Fermantasyon şekeri laktik asite dönüştürüyor ve bu da polilaktik asitin yapı taşını oluşturuyor. PLA, belirli çevrelerde yıllar içerisinde çözünebiliyor. Eğer PLA doğru bir şekilde toplanıp ayıklanabillirse, gübre olarak kullanılabiliyor ve geri dönüştürülebiliyor. PLA’nın bir diğer özelliği de biyouyumlu olması. PLA biyouyumluğu sayesinde medikal kullanımlarda da elverişli oluyor. Örneğin, emilebilir sütür ipliklerinde kullanılabilir.  Ayrıca PLA, 3 boyutlu yazıcılara uyumlu birkaç plastikten de birisi.

Buna rağmen, PLA maliyetinden dolayı hala petrol tabanlı plastiklere tam olarak bir alternatif olmuş değil. Ara aşamalardan dolayı PLA’nın üretim süreci oldukça pahalı. “Önce laktik asit, reaktörün içinde besler ve yüksek sıcaklık altında, vakumlanmış bir ortamda pre-plastiğe dönüşür.” Profesör Bert Sels şu şekilde açıklıyor. “ Bu pahalı bir süreç. Pre-plastik düşük kaliteli plastiktir. Bu daha sonra parçalanarak PLA’nın yapı taşlarını oluşturur. Başka bir deyişle bu durum, yüksek kaliteli bir plastik üretmeden önce ikinci kalitede bir plastik üretmek gibidir. PLA çevreci bir plastik olarak düşünülmesine rağmen üretim aşamasında ki çeşitli ara süreçler hala metallere ve üretim atıklarına ihtiyaç duymaktadır.’’

Fakat, KU Leuven araştırmacılar yeni bir teknik geliştirdiler. Michiel Dusselier’in belirttiğine göre araştırmacılar, petrokimyasal konsepti biyokütleye uyguladılar. Ayrıca araştırmacılar kimyasal süreci, zeoliti katalizör olarak kullanarak hızlandırıp yönettiler. Zeolitler gözenekli minerallerdir. Zeolitin delikli şekli baz alınarak özel bir tipinin seçilmesiyle, araştırmacılar laktik asiti direkt olarak PLA’nın yapı taşlarına, zeolitin deliklerine uymayan daha büyük yan ürünleri üretmeden dönüştürebildiler. Şimdiye kadar kullanılan tekniklerle karşılaştırıldığında, PLA üretiminde kullanılan tekniğin birçok avantajı var. Dusselier’e göre araştırmacılar bu teknik sayesinde, PLA’yı daha az kayıpla üretebiliyorlar ve üretim sürecinde metal kullanmıyorlar. Ayrıca buna ek olarak, üretim sürecinin maliyeti de daha az çünkü araştırmacılar eski yöntemlerdeki bir adımı atlıyorlar.

Profesör Sels, yeni teknolojinin yakın zamanda yerleşeceğine inanıyor. Sels’in belirttiğine göre bu teknolojiyi endüstriyel ölçekte üretim sürecine dahil etmeyi hedefleyen bir şirket de bulunmuş durumda. Tabii ki, PLA hiçbir zaman petrol-temelli plastiğin yerini almayacak. Örneğin, tuveletlerdeki plastik tahliye borularının biyolojik olarak çözünebilen plastikten üretilmesine ihtiyaç yok. Sels’e göre araştırmacıların çözünebilen plastiği teşvik etmek gibi bir niyetleri de yok. Fakat, PLA kullanılarak üretilen ürünler daha ucuz ve çevreci olabilir. Sels’e göre ayrıca, araştırmacıların kullandıkları metod, kimya endüstrisi ile biyoteknolojinin güçlerini nasıl birleştirebileceğinin de muhteşem bir örneği.

 

Kaynak:

KU Leuven. (2015, July 6). Producing biodegradable plastic just got cheaper, greenerScienceDaily. Retrieved July 7, 2015 from www.sciencedaily.com/releases/2015/07/150706114237.htm
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir