Post Author Avatar
Sevkan Uzel
Yıldız Teknik Üniversitesi - Çevirmen/Editör
Kuzey Carolina Eyalet Üniversitesi'nden taşılbilimciler (paleontolog/fosilbilimci) Lindsay Zanno ve Terry Gates, dinozor kafatasları üzerinde uzun yıllardır yaptığı çalışmalar sonucunda, yeni bir düşünce öne sürdü: Kafa tümseği, sorguç ya da boynuz gibi kafatası çıkıntıları, dinozorların irileşmesine katkıda bulunmuş ve süreci hızlandırmış olabilir.

Daha önce benzeri yapılmamış olan çalışmalarında Zanno, Gates ve ekibin diğer üyeleri dünyanın çeşitli yerlerindeki müze koleksiyonlarından ve yayınlardan yararlanarak, ünlü T. rex gibi terapod dinozorlara (üç parmaklı iki ayakla yürüyen, kısa ön kolları olan dinozor grubu) ait 111 tane kafatasını listeledi. Terapodlar arasında büyüklüğü kedi kadar olanlar da bulunmakla birlikte, araştırmacılar yaklaşık 30 kg'lık olan Coelophysis türü ile daha ağır olanlara odaklandı. Araştırmacılar, en büyük 22 yırtıcı dinozorun 20'sinin, ağırlığı 35 kg'ın altında olanlarınsa sadece birinin kafasında kemiksi çıkıntılar olduğunu saptadı.

Üstelik bu tür kemiksi çıkıntılar taşıyan dinozorlar, zaman içinde hızla daha iri bireylere evrilmişlerdi: Sonunda ağırlıkları 1 ton'un üzerine ulaşmış olan dinozorlar arasından kafalarında böyle özellikler olanların bedenleri, olmayanlardan 20 kat daha hızlı irileşmişti. Gates, türlerin durumunu "Kafatasınızda kemiksi çıkıntılar çıkmaya başlayınca, bedeniniz aşırı hızlı biçimde irileşmeye başlıyordu," diye anlatıyor.

Peki acaba bir dinozorun başında bu tür süsler olması neden bu kadar önemli olabilir? Bilimciler uzun yıllar boyunca, dinozorların iletişim ve üstünlük sergilemek için boynuzlarını ve tepeliklerini kullandıklarını düşünmüştü. Fakat yeni bulgular bir adım daha ileri gidiyor ve bu özelliklerin beden büyüklüğünün evriminde de önemli rolleri olduğunu ileri sürüyor.

Teropod dinozor kafatasları görülüyor. Soldaki Acrocanthosaurus NCMS 14345 süssüz, sağdaki Cryolophosaurus FMNH PR 1821 ise süslü. (Telif: Cryolophosaurus - Dr. Peter Makovicky, Acrocanthosaurus - Christophe Hendrickx)


T. rex'in gözlerinin çevresindeki kemiksi çıkıntıları ele alalım. Dinozor evrimine klasik bakış açısından, T. rex nesiller geçtikçe giderek irileşmişti, çünkü iri cüsse onun hayatta kalmasına ve avlanmasına yardımcı oluyordu. Gates'in düşüncesinde göre, ayrıca etkileyici bir dizi çıkıntıya sahip olmak, karşı cinsi etkilemeye yardımcı oluyordu. Eğer bir T. rex hem iri, hem de etkileyici bir görünüşe sahipse, eşleşme şansı iyice artacak ve dolayısıyla irilik ile etkileyici görünüş özellikleri sonraki nesile daha fazla aktarılabilecekti. Yani evrimsel süreçte vurgulanması beklenen "irilik" özelliği, yanında "kafa çıkıntısı" özelliğini de katarak (çünkü iriler arasında da kafa çıkıntısı olanlar tercih edildiğinden) sonraki nesillere aktarılacaktı. Ekip, irilik ile kafa çıkıntısı özellikleri arasındaki bu bağlaşıklığı (korelasyon) sınamak için BayesTraits programını kullandı.

Dinozorların giderek irileşmesine ilişkin çevresel ve cinsel seçilime bağlı pek çok etkenin ortak etkisi sonucunda sürecin olduğu şekliyle geliştiği kuşkusuz. Gates ve çalışma arkadaşları da öne sürdükleri düşünce ile bu etkenlere bir yenisinin daha eklenebileceğine işaret ediyorlar.

Bu çalışmada kullanılan uçmayan terapodların filogenisi. Mavi renk süssüz, kırmızı renk süslü türleri belirtiyor. Yeşil gölgelendirme terapodlarda gösteriş tüyü dağılımını gösteriyor.


Terapod dinozorlarla ilgili olan aşağıdaki videoyu da izlemenizi öneririz:
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir