Deniz ürünleri yemeyi seven çok sayıda insan var ve dolayısıyla bu pazar büyüyor. Bunun sonucu olarak, deniz ekosistemlerindeki dengesizlik de büyüyor. Dünyanın balık yataklarının %70'inden fazlası önemli ölçüde azalmış, aşırı derecede sömürülmüş ya da büsbütün tükenmiş durumda.

Geleneksel balıkçılığa bir alternatif olarak, dünya çapında artan balık talebine cevaben kurulmuş balık çiftlikleri var; bu yöntem "kültür balıkçılığı" olarak da adlandırılıyor. Ama okyanus kaynaklı büyük miktarda balık yemine gerek olmasına, ürettikleri atığa ve doğal yaşam alanlarının yerine geçirilmelerine bağlı olarak, balık çiftliklerinin de çok zararlı çevresel etkileri var. Aşırı miktardaki balığın küçük alanlara doldurulması (gerçek "balık istifi") yüzünden, hastalıklar ve asalaklar hızla yayılıyor. Sırf bu da değil; artan okyanus kirliliği ve balık çiftlikleri, beraberlerinde istenmeyen maddeleri tabağımıza taşıyor: mikroplastikler, civa ve antibiyotikler gibi.

Gıda sektörünün genç ve yenilikçi şirketlerinden biri olan ve Kaliforniya'daki Emeryville'de bulunan Finless Foods, bu sorunlar için yeni bir çözüm öneriyor: Balık hücelerinin çoğaltılması yoluyla, laboratuvarda balık eti üretimi! Şirket kurucuları Michael Selden ve Brian Wyrwas, sağlıklı bir mavi yüzgeçli orkinos (tuna/ton) balığından alınan kas hücrelerini, besin zengini bir ortamda çoğaltarak, geleneksel balıkçılığın ve balık çiftliklerinin neden olduğu tüm olumsuz sonuçların geride bırakılabileceğini düşünüyor; hem de damak tadından ve vücudumuzun gereksinim duyduğu besin maddelerinden ödün vermeden.





Kurucular, ürünleri için büyük umutlar besliyor. Şu anda çalışmaları başlangıç aşamasında ve üstesinden gelmeleri gereken hâlâ pek çok güçlük var. Biyoteknoloji şirketi hâlâ araştırma evresinde ve temel amaçlarından biri, kas, bağlayıcı doku ve yağ hücrelerinin rehber iskelelere göre nasıl en uygun şekilde ekileceğini ve böylece orijinal ürünü mümkün olduğunca benzer şekilde taklit etmeyi öğrenmek. Çünkü üretilen hücre topluluklarının, sofrada alışılmış bir görüntü yaratacak şekilde filetolara ve bifteklere dönüşmesi önemli.





Akla şöyle bir soru geliyor: Organik, işlenmemiş gıdalara ilgisi giderek artan bir toplumdaki bireyler, laboratuvardaki bir biyoreaktörün içinde yetiştirilmiş bir gıda --kısa bir ad vermek gerekirse lab-gıda-- satın alır mı? Finless Foods ekibi, deniz ürünlerinin zulmetmeyen (İng. crulety-free) bir yaklaşımla elde ediliyor olmasının, insanlar için önemli olacağını düşünüyor. Ayrıca lab-gıda, sürdürülebilirliğin sağlanmasına olanak tanıyan yepyeni bir yol ve belki de gezegene verdiğimiz tahribata rağmen gelecek nesillerin beslenme kalitesini yükseltebilecek tek yol.