Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Uzayda serbestçe dolaşmakta olan bir gezegenin parlaklığı görünen kısmının üzerinden geçen erimiş metal bulutları ile değişiklik gösterebilir. İşte bu hap bilgi ile bağıntılı olarak kayıp bir dünyada hava (atmosfer) keşfedildi.

Yıldızsız gezegen -herhangi bir yıldızın yörüngesinde dönmeyen- PSO J318.5-22, 2013 yılında Pan-STARRS araştırması sırasında keşfedildi. Jüpiter'in kütlesinin sekiz katına sahip olan gezegen, küçük ve sönmüş kahverengi cüce olarak bilinen yıldızlardan çok diğer yıldızların çevresinde dönen dev gezegenlerle benzerlik gösteriyor.

Bu durum, gezegenin bir yıldızın çevresinde oluştuğunu ancak bir sebepten hayatına uzayda yalnız devam etmek üzere yörüngesinden çıkmış olduğuna işaret ediyor. Bundan dolayı da gezegeni çalışmak, göz kamaştırıcı ışıklar saçan bir yıldızın çevresinde dönen gezegenlere göre çok daha kolay hale geliyor.

İngiltere'de bulunan University of Edinburgh'tan Beth Biller önderliğindeki araştırma ekibi gezegenin parlaklığını ölçtü ve birkaç saatlik dilimlerde bu parlaklığın yüzde 10 oranında değişebildiğini gözlemlediğini. Bu durumun açıklamasının ise gezegenin hava sisteminde yattığı düşünülüyor.

Rüzgarlı Alanlar


Jüpiter üzerindeki 'Büyük Kırmızı Nokta'yı düşünecek olursak, buranın rüzgarlı bir alana işaret ettiğini görürüz. Yalnız gezegende de benzer alanlar gözlemleniyor, üstelik hem Jüpiter hem de yalnız gezegen birbirine yakın rotasyon sürelerine sahip. Jüpiter'in kendi ekseni etrafındaki dönme süresi 10 saat iken, yalnız gezegeninki 5 ila 10 saat arasında bir süreye tekabül ediyor.

Ancak sıcak bir oluşum sürecinden sonra Güneş sistemimizde geçirdiği uzun yaşam süresinde soğumuş olan Jüpiter'den farklı olarak, yalnız gezegen yaklaşık 1100 Kelvin olan yüzey sıcaklığını koruyor. Bu sıcaklığın korunmasını sağlayan ise gezegenin iç ısısı. (Çünkü onu ısıtacak ve yörüngesinde döndüğü bir yıldız bulunmuyor)

Bu durumlar gezegenin üzerinde bulunan bulutların sıvı metaller bulunduran eriyik maddeden oluştuğunu gösteriyor. - Dünya ile benzerlik kurulacak olursa atmosferdeki su buharı örnek gösterilebilir - Bu bulutlar sıcak silikatlar ve demir damlacıklarından oluşuyor gibi görünüyor.

Gezegen atmosferlerini modelleyen Caroline Morley (University of California, Santa Cruz); bir yıldızın yörüngesinde dönsün veya dönmesin benzer gezegenlerde de aynı davranışın mevcut olabileceğini düşünüyor.

Yine Morley'e göre, bu davranış gezegenlerin parlaklıklarının değişmesine de sebep oluyor olabilir. Bağıntının bu şekilde kurulması için başka gezegenler için de benzer gözlemler yapılması ve detaylı karşılaştırmalar uygulanması gerektiği de Morley'in notları arasında yer alıyor.

Biller önderliğindeki ekip, yalnız gezegene benzer gezegenleri olan  HR 8799 adlı yıldız üzerinde de bu tip araştırmalarını hali hazırda sürdürüyor.

Ötegezegenlerdeki atmosfere ve hava durumlarına bakmak için yeni ve çok önemli bir sebep yaratan araştırma aynı zamanda kahverengi cücelere (yıldızlar) de gezegenlere benzedikleri için bakılması gerektiğini tekrar gündeme getirdi. Bu vasıtayla arada daha gerçekçi ve ciddi bağıntılar keşfedilebilir.

 




Kaynak : arxiv.org/abs/1510.07625




 
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir