Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Yağ moleküllerinin çok büyük bir bölümünü oluşturan yağ birimleri olan 'yağ asitleri' doğal şartlar altında iki ana gruba ayrılırlar: Doymuş yağ asitleri ve doymamış yağ asitleri. Bir yağ asidinin doymuş olması, molekül zincirini oluşturan karbon moleküllerinin taşıyabileceği veya başka bir deyişle bağlayabileceği tüm hidrojeni bağladığı anlamına gelmektedir. Doymamış yağ asitlerinde de boşta en az bir bağ olması gerekmektedir.

Frontiers in Cellular Neuroscience'da yayımlanan yeni bir araştırma, doymuş yağlar açısından zengin bir beslenme düzeninin veya biçiminin, beynimizin hangi besini yiyeceğimizi kontrol altına almasını zorlaştırdığını ortaya koyuyor.

Araştırmaya göre, kilo vermek veya fazla yağlarından kurtulmak isteyen insanların en kısa zamanda doymuş yağlardan arınmış olmaları ve hiç doymuş yağ içermeyen bir diyete geçmeleri gerekiyor. Çünkü bu yağları veya onu içeren gıdaları tüketmek; beynin hipotalamus adı verilen ve görevlerinden biri de açlık (açlık dengesi) durumunu düzenlemek olan bölümünü etkiliyor.

Yapılan incelemeler sonucunda araştırmacılar kısaca bu tip yağların; beynin besin alımına dair kontrol gücüne ket vuracak şekilde inflamasyonlara sebep olduğunu belirtiyor. Daha açık bir ifadeyle bu kontrolün kaybolması, insanların ne zaman yiyeceklerini, ne kadar yiyeceklerini, ne yiyeceklerini ve nerede duracaklarını bilememelerine ve kontrol edememelerine sebep oluyor.

Bir önceki ifadede bahsi geçen koşullar obezite için semptom olarak da sayılmaktadır. Yapılan çalışmada da sıçanlar üzerinde uygulanan deneylerde doymuş yağları bolca tükettikleri zaman, bireylerin bilişsel fonksiyonlarında düşüş görüldü ve bunun sonuçlarından birisinin de yeme alışkanlıkları üzerindeki kontrol gücünün azalması olduğu sonucuna ulaşıldı.

University of Naples Federico II'den Profesör Marianna Crispino ve Profesör Maria Pina Mollica konu ile ilgili yaptıkları değerlendirmede; günümüzde beslenme ve sağlık ilişkileri üzerine çok geniş çapta ve yelpazede araştırmalar gerçekleştirildiğini ancak aşırı yağlı beslenme alışkanlıklarının veya düzenlerinin beyin üzerindeki etkileri ile ilgili çok az şeyin bilindiğini belirtti.

Yağlı beslenme düzenlerinin mevcut olan birçok yağ çeşidinden birçoğunu içinde barındırabileceğini hepimiz kabul ederiz. Çoğu zaman bu çeşitler üzerinde gözle görülür bir kontrol gücümüz de yoktur. Yani hangi besinde hangi yağ çeşitlerinden ne oranda ve ne miktarda bulunduğunu tek tek belirlemek ve kesin olarak bilmek neredeyse imkansızdır. Ancak en azından doymuş yağların kuyruk yağı, böbrek yağı gibi hayvansal iç yağlarında; kızarmış besinlerde ve margarinlerde bulunduğu bilinmelidir. Doymamış ve sağlıklı yağlar ise büyük oranda balık, avokado ve  zeytinyağında bulunmaktadır.

İç yağı yani hayvansal yağlar yerine balık yağlarının tüketilmesinin; beyin fonksiyonlarının normal kalmasını sağladığı ve normalden fazla yemenin önüne geçebilecek şekilde kontrol gücünün korunmasını sağladığı yapılan araştırmada ulaşılan sonuçlar arasındaydı.




Makale Referans : Emanuela Viggiano, Maria Pina Mollica, Lillà Lionetti, Gina Cavaliere, Giovanna Trinchese, Chiara De Filippo, Sergio Chieffi, Marcello Gaita, Antonio Barletta, Bruno De Luca, Marianna Crispino, Marcellino Monda. Effects of an High-Fat Diet Enriched in Lard or in Fish Oil on the Hypothalamic Amp-Activated Protein Kinase and Inflammatory Mediators. Frontiers in Cellular Neuroscience, 2016; 10 DOI: 10.3389/fncel.2016.00150




 
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir