Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Görsel : Uçuk virüslerinin 3 boyutlu görüntüleri – Bernhard Classen/Alamy

İleri fazda deri kanserine yakalanmış olan hastalar, uçuk virüsü temel alınarak üretilmiş ilaç ile başarıyla tedavi edildi. Bu sayede yeni jenerasyon kanser tedavileri geliştirmeye ve denemelere de yeşil ışık yakılmış oldu. Araştırma tüm detayları ile online olarak Journal of Clinical Oncology’de yayımlandı.

Araştırmanın sonuçları ilk pozitif 3. faz kanser klinik araştırma sürecine dayanıyor ve terapi şekli “viroterapi” olarak biliniyor. Eğer onaylanırsa T-VEC adı verilen ilaç çok daha yaygın bir şekilde, gelecek yıldan itibaren hastalara verilebilecek.

Çok daha önemlisi ilaç, kanser vücudun farklı bölgelerine kadar dağılmış da olsa etkili bir tedavi sunuyor ve bu özelliği ile de şiddetli tanılar koyulmuş hastalar için yakın gelecekte büyük bir umut vadediyor. Faz 3 denemelerinin başarılı olması bile şimdilik hem hastaları hem de bilimcileri heyecanlandırmaya yetiyor.

400’den fazla hastanın dahil olduğu araştırmalarda, agresif melanoma (deride kara tümör) hastalarının dörtte birinin tedaviye cevap verdiği ve yüzde 16’sının altı ay sonra dahi sağlıklarını koruduğu kaydedildi. Yüzde 10’luk bir dilim ise 5 yıl içinde geriye hiç bir kanser kalıntısı bırakmadan tam bir iyileşme sürecine girdi.

Sonuçlar son derece umut verici, çünkü metastatik (dağılan) melanoma‘ya yakalanmış hastalar için tam bir iyileşme vaat eden bir tedavi mevcut değil. Ki bu hastaların bir çoğunda kanserli hücreler, karaciğere, akciğere ve hatta lenf bezlerine ulaşabiliyor.

Tedavide uçuk virüsleri genetik olarak nötralize edilerek, sağlıklı hücrelere girmelerini sağlayan proteinleri üretemeyecek şekilde  modifiye edildi. Bu sayede modifiye virüsler sadece kanser hücrelerinin ürettiği proteinle karşılaşarak sadece kanserli dokuya nüfuz ediyor ve normalde sağlıklı hücrelere vereceği zararı kanserli hücrelere veriyor.

Kanser hücrelerini öldürdüğü anda patlayan hücrelerden binlerce virüs yayılarak yakın çevreye dağılıyor ve üzerlerine kodlanan proteinler ile sekonder (ikincil) bağışıklık tepkisi yaratarak vücutta kanser karşıtı bir aktiviteyi uyarmış oluyor.

Yani uçuk virüsünün sağlıklı insan hücrelerini öldürmesi bir kanser tedavisi de olabileceğini gösterdi. Bağışıklık sistemimiz devreye girdiğinde ise tüm vücutta bulunan kanser hücrelerini tanıma ve yok etme potansiyeline sahip bir silaha dönüşüyor.

Nedeni tam bilinmese de en son faz çalışmaları bunun doğru olduğunu gösteriyor. Çünkü virüsler tarafından tanınmayan ikincil (daha sonradan üretilmiş) tümör hücrelerinin bile yok olduğu, tümörlerin de büzüşerek küçüldüğü gözlemlendi.

Enjeksiyon ile uygulanan tedavide, ilaç 18 ay boyunca 2 haftada bir bir doz veriliyor. Yan etkileri ise ortalama bir kemoterapiden çok daha hafif ve tehlikesiz. (soğuk algınlığı, grip, düşük ateş vb.)

Moleküler genetikçilerin güvenli tedavi yöntemleri arayışının bundan sonra daha da büyük bir ayağını oluşturacak olan viroterapi’de, yakında kızamık, grip hatta HIV virüsleri de alana dahil ederek farklı hastalıkları bu yolla mücadele edilmeye çalışılacak. (Bkz. Kanser Uçuklatan Virüs)




Referans : American Society of Clinical Oncology, Talimogene Laherparepvec Improves Durable Response Rate in Patients With Advanced Melanoma, jco.ascopubs.org/content/early/2015/05/22/JCO.2014.58.3377.abstract?sid=25367564-a56b-46d4-b1d0-c0af42ba0d65


Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir