Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Dünya biyolojik yaşam ve evrim tarihinin en büyük yok oluşu olmasa da Triyasik periyodun sonunda gerçeklemiş olan tektonik aktiviteler sonrası yeryüzünde var olan türlerin yüzde 50’sini ortadan kalkması nedeniyle büyük yok oluşlardan biri olarak biliniyor. Nisan 2020`de Nature Communications’da yayımlanan bir çalışmada bu yok oluşun ardındaki nedenlere dair yeni ve özgün veriler paylaşıldı.

Uçucu elemanların sayısı, çeşidi ve kompozisyonu magmanın yeryüzüne çıkışı sırasındaki davranışlarını, çıktığı andaki enerjisini ve hatta bir volkanik patlamanın zamanlamasını belirlemektedir. Bir yanardağ ağzından atmosfere salındığı anda karbonmonoksit, karbondioksit, metan, sülfür dioksit, hidrojen sülfür, hidroklorik asit ve metil klorür gibi volkanik gazların ani biçimde ve büyük oranda salınması elbette iklim değişikliğinde hızla beraberinde getirebiliyor. Phanerozoic kitlesel yok oluş olaylarının karakterinde de büyük ölçüde bu ilinti yatmaktadır.

201 milyon yıl önce Triyasik’in sonuna denk gelen dönemde olan da tam olarak böyle bir jeolojik fenomendi. Yukarıda bahsi geçen yeni çalışmada volkanik aktivite sonrası, magmadaki uçucu gaz (başta karbondioksit olmak üzere) konsantrasyonunun neden olduğu iklim değişikliğinin ve buna bağlı olarak da türlerin yüzde 50’inin yok olmasının detayları incelendi. Çalışmanın modelleme aşamasınıdan elde edilen verilere göre, Triyasik sonundaki volkanik patlamalar sonrası açığa çıkan karbondioksitin 21. yüzyıl içinde insan aktivitesi ile üretildiği bilinen karbondioksit seviyelerinde olduğu belirtildi.

Triyasik sonu yok oluşun çok uzun zamandır çok dramatik bir iklim değişikliği ve bu iklim değişikliğine bağlı deniz seviyesinin yükselişi nedeni ile oluştuğu düşünülse de, bunun altında yatan nedenler ve tahmin edilen volkanik etkinin dinamiklerinin neler olduğu bir tartışma konusuydu. Çok büyük ölçekli olduğu bilinen bu volkanik aktiviteler Orta Atlantik Magmatik Alanı (Central Atlantic Magmatic Province) veya literatürde CAMP magmaları patlamaları olarak biliniyor.

Bu patlamaların direkt olarak yok oluş ile bağıntılarının incelendiği bu yeni çalışmada, yaşları Triyasik sonuna denk gelen volkanik taşların içine hapsolmuş karbondioksit baloncuklarının varlığı ortaya çıkarıldı. Bu da olası bit büyük ölçekli iklim değişikliğini açıklıyor. Araştırmacılar yine, Triyasik sonu çevresel değişimlerin -özellikle de volkanik patlamalar ile salınan karbondioksit temelli olanların- yakın gelecek için öngörülen etkilere benzer bir etki yarattığını da bu makalede belirli açılardan tartışıyor.

Araştırma ekibi, geliştirdikleri matematiksel modelde, tek bir volkanik patlamada ortaya çıkan karbon salınımı miktarı üzerinden hesaplamalar yaparak -500 yıllık bir süre içinde saçılan 100,000 kilometreküplük lavda- total salınımın 21. yüzyılda insan aktivitesi ile yani antropojenik karbon salınımı ile eşit derecede olduğunu öne sürdü. Endüstri devri öncesine göre ortalama sıcaklığın 2 santigrat derece artışı ile tutarlılık gösteren veriler, yakın geleceğimize de kolaylıkla ve elbette tartışmalı biçimde uyarlanabiliyor.

Bu volkanik patlamalar gerçekleştiği zaman ortaya çıkan toplam karbondioksit gazını ve diğer sera etkisi yapacak gazların total kompozisyonunu büyük bir kesinlik ile bilemesek de, bu doğal enjeksiyonun ve akabindeki Triyasik sonu dönemde gerçekleşen kitlesel yok oluşun bir ders niteliği taşıdığını söyleyebiliriz.
Kaynak ve İleri Okuma
  • Manfredo Capriolo, Andrea Marzoli, László E. Aradi, Sara Callegaro, Jacopo Dal Corso, Robert J. Newton, Benjamin J. W. Mills, Paul B. Wignall, Omar Bartoli, Don R. Baker, Nasrrddine Youbi, Laurent Remusat, Richard Spiess & Csaba Szabó "Deep CO2 in the end-Triassic Central Atlantic Magmatic Province" Nature Communications, https://www.nature.com/articles/s41467-020-15325-6
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir