Post Author Avatar
Dilem Göktaş
Ankara Üniversitesi - Çevirmen
Yeni araştırmalar Satürn’ün ünlü halkaları gibi, bazı buzul uydularının da sadece 100 milyon yıl önce meydana geldiğini ileri sürüyor. Yani Satürn'ün bu süsleri, dinozorların saltanatlarını sürdürdüğü dönemden daha sonra edinilmiş modern takılar olabilir.

California SETI Entitüsü’nden Matija Cuk “Uyduların her zaman yörüngeleri değişiyor; bu kaçınılmaz. Ama bu durum Satürn’ün iç uydularının tarihini açıklığa kavuşturmak için bilgisayar simülasyonlarına başvurmamıza olanak sağlıyor. Bu sayede iç uyduların, gezegenin tarihinin son yüzde ikilik döneminde doğduğunu bulduk,” diyor.

Satürn’ün halkaları olduğu 1600’lerden bu yana biliniyor olsa da, hâlâ halkaların yaşı hakkında tartışmalar var. En basit varsayım halkaların ve uyduların gezegenin 4 milyar yıllık yaşı kadar eski olduğu yönünde. Ancak 2012 yılında Fransız astronomlar, Satürn’ün iç uydularının çekimsel gelgit etkileri nedeniyle nispeten hızlı bir şekilde sarmallaşarak daha büyük yarıçaplı yörüngelere oturduklarını buldu. Bu da gezegenin halkalarının ve uydularının bugünkü konumları göz önüne alındığında, sanılandan daha geç oluştuklarına işaret ediyor.
Satürn’ün uydusu Rhea'nın ve Satürn'e yakın olan diğer tüm uydular ile halkaların sadece 100 milyon yıllık olabileceği anlaşıldı. Satürn’ün en büyük uydusu olan Titan dahil, dış uyduları (bu resimde görülmemekte) ise muhtemelen gezegenin kendi kadar yaşlı. Telif: NASA/JPL


Cuk ile birlikte Luke Dones ve San Antonio Texas Southwest Araştırma Entitüsü’nden David Nesvorny, Satürn’ün buzlu iç uydularının geçmişteki dinamik davranışlarını anlayabilmek için bilgisayar modellemeleri kullandı. Bizim uydumuz olan Ay, Dünya çevresinde tek başına bir yörüngeye sahip ama Satürn’ün uyduları yörüngelerini birbirleriyle paylaşmak zorunda kalıyor. Hepsinin yörüngeleri gelgit etkileri nedeniyle giderek genişliyor fakat genişleme hızları farklı. Bu da uydu çiftlerinin arada bir yörüngesel rezonans adı verilen duruma girmesi sonucunu doğuruyor. Bu durum, bir uydunun yörüngesel periyodu, diğerinin bir kesri olduğunda gerçekleşiyor. Örneğin bir uydu gezegen etrafında 1 tam tur atarken, diğer uydu 2 ya da 3 tam tur atabiliyor. Bu özel konfigürasyonlarda, küçük uyduların zayıf çekim etkisi bile birbirlerinin yörüngelerini etkileyebilir ve yörünge düzleminin dışına itilerek, daha uzun dönemli bir yörüngeye oturmalarına neden olabilir.

Satürn’ün uydusu Tetis’in dev Ithaca Chasma kanyonu. Bu yarığın, milyonlarca yıl önce Tetis ile komşu uydusu Dione yörüngesel rezonansta iken birbirlerine uyguladıkları gelgit kuvveti tarafından açıldığı tahmin ediliyor. Telif: NASA


Araştırmacılar mevcut yörünge kaymalarını, bilgisayar modellerinin tahmin ettikleri ile kıyaslayarak Satürn’ün uydularının yörüngelerinin ne kadar büyüdüğünü öğrenebilirler. Örneğin Tetis, Dione ve Rhea'nın yörüngeleri önceden düşünülenden daha az değişmiş olabilir. Nispeten küçük yörünge kaymaları, bu uyduların pek de fazla yörüngesel rezonans geçirmediğine işaret ediyor. Bu da onların şu anda bulundukları yere yakın konumda oluştukları anlamına geliyor.

Peki ne kadar zaman önce doğdular? Cuk ve ekibi bu sorunun cevabını bulmak için NASA’nın Casssini uzay aracından gelen verileri kullandı. Cassini uzay aracı, Satürn’ün uydusu Enceladus üzerindeki buz gayzerlerini gözlemlemişti. Bu gayzerlere güç sağlayan enerjinin doğrudan gelgit etkileşimlerinden geldiği ve Enceladus'un jeotermal aktivitesinin aşağı yukarı sabit olduğu göz önüne alınırsa, Satürn'ün içindeki gelgitler çok güçlü olmalı.

Takımın analizine göre, bu gelgitlerin uyduyu, simülasyonların gösterdiği küçük bir miktar kadar taşıması sadece 100 milyon yıl almış. Dolayısıyla, daha uzaktaki Titan ile Iapetus hariç, Satürn'ün başlıca uydularının oluşum tarihinin nispeten yakın bir zaman olan ve dinozorların yaşadığı Kretase Dönemi olarak veriyor.

“Bu durumda Satürn’ün iç uydularının oluşumuna neyin neden olduğu sorusu akla geliyor,” diyor Cuk. “Bizim tahminimize göre Satürn’ün etrafında daha önceden dolanan benzer uydular vardı. Ama Satürn’ün Güneş etrafındaki hareketi nedeniyle, onların yörüngeleri özel bir tür yörüngesel rezonanstan etkilendi. Sonunda komşu uyduların yörüngeleri kesişti ve çarpıştılar. Böylece bu enkazdan Satürn’ün halkaları ve şimdiki uyduları oluştu,” diye ekliyor.

Eğer bu sonuç doğruysa, Satürn’ün parlak halkaları dinozorların altın çağından daha genç olabilir ve biz bugün bunlara tanık olabildiğimiz için şanslıyız demektir.

 




Kaynak: Astronomy Magazine, "Moons of Saturn may be younger than the dinosaurs"
< http://www.astronomy.com/news/2016/03/moons-of-saturn-may-be-younger-than-the-dinosaurs >




Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir