Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

“Sarkazm, kıvrak zekânın en düşük biçimidir ancak zekânın yüksek biçimidir.” diyor Oscar Wilde. Fakat herkes Oscar Wilde ile aynı görüşü paylaşmıyor.

İletişim uzmanları ve evlilik danışmanları bu tür ifadelerden kaçınmamız gerektiği noktasında hem fikirler. Sebebi ise basit: Sarkazm, başkalarına ve ilişkilere zarar verebilecek aşağılayıcı bir zehir taşır. Doğası gereği de, çatışmaya davet çıkarır. Sarkazm, ifadenin ilk anlamı ile amaçlanan anlamı arasında çelişkiler yaratmak ve çelişkileri göstermeyi içerir. Bir bakıma, ironinin konuşma biçimidir diyebiliriz. Yani kişiye aslında olmayan şeyi söyleme olanağı tanır ve genellikle mizahi reddetme biçimi olarak ya da aşağılama şeklinde kullanırız.

Örneğin; Facebook'ta dolaşırken patronuna yakalanan bir çalışana; patronunun hafifçe sırtına vurarak ,"Bu kadar fazla çalışma" demesi gibi. Ancak davranış bilimciler; sarkazmın beklenmedik bir psikolojik sonuca sebep olabileceği bulgusuna eriştiler: Yaratıcılıkta artış. Esasen, sarkazm kullanmanın hem sarkazma maruz kalan hem de yapan tarafında yaratıcılığı geliştirdiği sonucuna ulaşıldı. Araştırmaya göre; rahatsız edici ifadelerden tamamen kaçınarak hassasça ve aşırıya kaçmadan akıllıca iğnelemeler kullanmak yaratıcılığı canlandırabiliyor.

"Demek İstemediğiniz" Şeyi Söylemek

1997 yılında yapılan bir çalışmada, 32 katılımcıya çeşitli senaryolar okutuldu. Örneğin; bir kişi olumsuz olarak görülen --sigara kullanmak gibi-- bir davranışı yapıyor ve ikinci bir kişi ilk kişinin bu davranışına dair ya gerçek anlamıyla ('Görüyorum ki; ciğer sağlığını pek umursamıyorsun') ya da sarkastik biçimde ('Görüyorum ki; ciğer sağlığını çok umursuyorsun') yorumunda bulunuyor.

Tutarlı bir biçimde, katılımcıların çoğunluğu sarkastik ifadeyi gerçek ifadelerden daha kınayıcı ve ayıplayıcı olarak oyladılar. 2000 yılında University of Western Ontario 'dan araştırmacılar; 66 öğrenciden, hikayedeki kişinin değerlendirmesini --kritik yorumu yapan kişinin bakış açısını ya da bu yorumu alan kişinin bakış açısını-- hayal ederek bir senaryoyu okumalarını istediler. Her ne kadar bu yorumların konuşmacı ve dinleyici arasındaki  ilişkiyi nasıl etkilediğine dair bazı anlaşmazlıklar olsa da, bakış açılarını değerlendirmek; kişinin niyetini (alay ya da provokatif) anlama yönünden kimsenin kavrayışını değiştirmedi.

2005 yılında University of Illinois'ten psikologların yürüttüğü bir çalışmaya göre ise, sarkazmlar, kolaylıkla yanlış yorumlanabilir, özellikle de elektronik iletişim ortamında. Araştırma ekibi, üniversite öğrencilerine yarısı sarkastik yarısı ciddi olan bir dizi cümleler sundular. Bazı öğrenciler mesajları mail yoluyla alırken, diğerleri de ses kaydı şeklinde dinlediler. Yapılan değerlendirmeler sonucunda ses kaydıyla mesajın alıcıya daha tutarlı biçimde iletildiği görüldü.

Sözlü İroni !

2015 yılında, araştırmacılar sarkazmın bu olumsuz tablosuna dair iyi bir şey keşfetiler. Yapılan bir çalışmada, 56 katılımcıdan kısa bir konuşmanın sarkastik mi, ciddi mi yoksa nötr mü olduğunu seçmeleri ve sonrasında bu konuşmayı konuşmadan haberi olmayan bir başka kişiyle yapacakları sohbete yerleştirmeleri istendi. Katılımcılar bu diyaloğu sahnelediklerinden hemen sonra, araştırma ekibi katılımcılara kendi yaratıcılıklarını test eden bir ölçek sundular. Şaşırtıcı olmayan bir biçimde, sarkazma maruz kalan katılımcılar diğer gruplarlara kıyasla kendilerini kişiler arası daha çatışmacı olarak ifade ettiler. Daha da ilginci, sarkastik konuşmalarda bulunan kişilerin (hem sarkazm yapan hem de sarkazma maruz kalan) yaratıcılık testinde daha başarılı sonuçlar elde ettiler.

Sözlü ironi neden yaratıcılığı geliştirsin? Sarkazm yapmanın bir sorunu vardır; ancak mesaj gerçek anlamıyla verilmezse ciddiye alınabilir. Bu sorunun üstesinden gelebilmenin bir yolu tonlamadır. İronik yorumlar üretmek ve bu yorumların şifresini çözmek için kalıpların dışında düşünmelisiniz. Bu da sarkazmın neden daha zekice düşünmeye ve daha yaratıcı düşünceye sebep olabileceğini ortaya koyuyor. Öte yandan, soyut düşünmek de yardımcı olabilir. 114 öğrencinin katıldığı bir çalışmada, araştırma ekibi sarkastik cümleler kurmanın ve sarkastik cümlelerin şifresini çözmenin; kişi soyut düşündüğünde (bu durum aynı zamanda da yaratıcı düşünmeyi güçlendiriyor) daha kolay olduğu bulgusuna eriştiler.

Bunun yanı sıra, bu çalışmada elde edilen bulguların hiçbiri, sarkazmın ilişkilere zarar verebileceği yaklaşımının aksini ortaya çıkarmıyor. Peki çatışmayı engelleyerek sarkazmın yaratıcılığı geliştirdiği faydasını nasıl kullanabiliriz? Bu da güven ilişkisiyle alakalı. 2015 yılındaki çalışmada, aynı tonda ve içerikteki sarkazmın; güvendiğimiz bir kişiye yapıldığında ya da böyle bir kişiden alındığında güvenmediğimiz bir kişiden alınana kıyasla daha az provokatif olduğu bulgusuna ulaşıldı.

Elbette ki, eğer içeriği ve tonlamayı değiştirirsek, farklı sonuçlar da alınabilir. Hatta, oldukça yaralayıcı bir tonda ya da kırıcı bir içerikte olduğunda arkadaşlığı korumak için güven de yetersiz kalabilir. Riskleri göz önüne alındığında, en iyi yolun sarkazmlarınızı daha az saldırgan bulan yakın ilişki içerisinde bulunduğunuz insanlarla paylaşmanız olduğu görülüyor. Ancak zevk aldığınız böylesi hazırcevap durumlar ile, aynı zamanda da yaratıcı düşüncenizi güçlendirebilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir