Post Author Avatar
Yusuf Cem Durakcan
Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen/Yazar
‘’Sağlıklı toplumların temelleri doğru eğitim ile atılır.’’ Eğitimin önemine vurgu yapılan bu ve benzeri cümleler her gün yüzlerce kez sarf ediliyor. Ayrıca birçok insan da eğitimin toplumu şekillendirmenin belki de en başarılı ve kolay yolu olduğunun da bilincinde. Fakat acaba ülkemizdeki eğitim sistemi, nasıl bir toplum yaratıyor?

Radikal eleştirel eğitim alanında ilerici kimliğiyle öne çıkmış aydınlardan birisi olan ve Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden Fatma Gök’ün ''20. Yüzyılın yetiştirdiği en önemli eğitimcilerden birisi,'' olarak tanımladığı Michael W. Apple,  Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezinin düzenlediği konferansta günümüz eğitim sistemlerini değerlendirdi.

Apple’ın konuşmasının hemen başında kullandığı cümleler, eğitimin şu anda hangi noktada olduğunu aslında özetler gibiydi. Apple’a göre; eğitim insanların hayatını riske atmaya başladı.

Apple’a göre; eğitim siyasi bir etkidir. Sadece teknik becerilerle tanımlanamaz. Ayrıca eğitimi ve toplumdaki etkisini iyi anlamak istiyorsak, ilişkisel analizler yapmayı da bilmeliyiz. Örneğin; şu anda bu yazıyı okurken kullandığınız cihazın harcadığı elektrik yüksek bir ihtimalle kömür santrallerinden elde ediliyor. Kömür santrallerinin çevreyi kirletmesinin yanında her yıl kömür santrallerinde çalışan binlerce işçi hayatını kaybediyor. Yani aslında elektrik kullanımının ilişkisel analizini yaptığımızda çok farklı noktalarla bağlantılı olduğunu da görebiliyoruz. Fakat özellikle eğitim alanına geldiğimizde, ilişkisel gerçeklerden kaçıyoruz. Çünkü gerçekler belki de bize mental olarak zarar veriyor.

Eğitim toplumu değiştirebilir mi?


Apple, bu soruyu dünyanın en saçma sorusu olarak değerlendiriyor. Çünkü Apple’a göre zaten bu sorunun cevabı binlerce kez verildi. Yakın tarihte toplumları dönüştüren etmenleri saydığınızda belki de ilk üçü okul, kilise ve cami alacaktır. Yani burada merak edilen nokta, eğitimin toplumu hangi yönde değiştirdiği olmalı.

Apple’a göre; neoliberal eğitim politikaları, eğitimi sürekli geriye doğru götürüyor. Ülkemizdeki eğitim politikalarının bu eksende olduğu düşünülürse, bu tespitin biraz daha detaylandırılmasına ihtiyacımız var.

Neoliberal eğitim sisteminde, sorumluluklar genellikle özel sektöre aittir. Ayrıca öğretmenler de hep bir yarış içerisindedir. Çünkü neoliberal politikalarla şekillenmiş eğitim sisteminde başarı test sonuçlarına göre değerlendirilir. Bu yüzden öğretmenler öğrencilerini sanat ve bilim açısından donanımlı hale getirmekten çok, öğrencilierinin test sonuçlarını yükseltmeye çalışırlar. Türkiye’de eğitimde tam olarak özel sektör hakimiyeti olmasa da, kamunun bütün sorumluluğunun yavaş yavaş özel sektöre geçtiği söylenebilir. Artık ülkemizde de hangi okulun daha iyi olduğunun değerlendirmesi yapılırken, genellikle sınavlardaki başarıları göz önüne alınmaya başlandı.
bepam
Sınavlar üzerinden şekillenen bir eğitim sisteminde, herkes aynı sınavlar üzerinden değerlendirilir. Başarı tanımı spesifik olarak sınavlar üzerinden yapıldığı için de, öğrencilerin yalnızca istenilen yönde bilgi sahibi olmaları gerekir.

Burada bir sorunun daha cevabını aramalıyız. Acaba eğitim neden bu yönde ilerliyor olabilir? Çünkü daha önce de bahsettiğimiz gibi, eğitim toplumu şekillendirmenin en kolay yoludur. Neoliberal düşünce için tek tip toplum aynı zamanda kolay yönetilen toplum demektir. Ayrıca paranın hakim olduğu eğitim sisteminde, yalnızca istenilen sınıfın istenilen eğitimi alması sağlanabilir. Tabii ki, tahmin edebileceğiniz gibi böyle bir ortamda da azınlıklar ve yoksullar ellerindeki eğitimle yetinmek durumunda kalacaktır.

Çünkü toplum okulun bir parçasıdır. Çocukları okullara giden ebeveynler de okulların ücretsiz birer çalışanı gibidirler. Aileden alınan eğitimin yanında okuldan alınan eğitimle, bir toplum rahatlıkla şekle sokulabilir.

Apple’a göre; Türkiye’de de toplumun bu eğitim sistemiyle sokulmak istenildiği şekli toplumun hafızasında olanlara ve olmayanlara bakarak değerlendirmek mümkün. Yani toplumun hafızasından silinen ve toplumun hafızasına kazınan olaylar, eğitimin toplumu hangi yöne doğru götürdüğünün belirteci olabilir.

Doğru bir eğitim modeli için eğitimciler ne yapmalı?


Apple’ın belirttiğine göre; ilk olarak olumsuz bile olsa gerçekleri söylemek oldukça önemli. Eğitimi dönüştürmek de burada başlar. Ayrıca şimdiki eğitim sisteminde bireysellik ön plana çıkartılıp toplum için çalışan değil kendilerini kurtarmak için çalışan bireylerin yetiştirildiği düşünülürse, gelenekleri ve kolektif bilinci canlı tutmak ikinci adım olmalıdır.




Michael W. Apple'ın Boğaziçi Üniversitesi'nde katıldığı konferanstan derlenmiştir.




Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir