Post Author Avatar
Metin Özdemir
Boğaziçi Üniversitesi - Çevirmen/Yazar
Beynimin kontrolündeki parmaklarımın klavyeye “beynimiz oldukça karmaşık bir organ” gibi bir cümleyi yazdığını görünce ve yine bütün bu farkındalığın da yine bu birbirine bağlantılı milyarlarca hücreden oluşan organdan kaynaklandığını düşününce; hayret etmekten kendimi alamıyorum. Haliyle bu organın nasıl çalıştığını anlamak; ki sanırım onu bir tür makine olarak nitelendirmek pek yanlış olmaz, kişisel ilgimin ötesinde insanlığın en önemli amaçlarından biri olmakla kalmayıp her geçen gün gerçekleşmeye bir adım daha yaklaşmakta. Bu konuda atılan adımlar her ne kadar heyecan verici olsa da henüz bebek adımlarıyla ilerlemekte olduğumuz da bir gerçek. Yine de bu, ilginç çalışmaların yapılmadığı anlamına gelmiyor.

Bu mavi kürenin bir yerinde bir grup insan, ki kendileri OpenWorm adı altında toplanmış ve gezegenin ilk sanal organizmasını yapmaya atılmışlar, oldukça ilginç bir oluşuma hayat verdiler. Konuya biraz daha geriden başlamakta fayda var.

Bilim insanları bir şeyleri incelerken genellikle basit sistemlerden başlarlar, ki bu genel olguların algılanmasının önünü açar, gereksiz karmaşıklardan kaçınılmasını sağlar. Biyolojide bunun örneği model organizmaların kullanılmasıdır. Bunlara bir örnek; Caenorhabditis elegans’tır ki kendisi aslında toprakta yaşayan, oldukça küçük bir organizmadır. Küçüklüğüne açıklık getirmek için şunu belirtelim; bu organizmanın erkek erişkinleri yaklaşık 1031 hücreden, erdişileriyse 959 hücreden ibaretler. Bunun bu yazıdaki önemine gelirken, bu güzelim kurtçukların yalnızca 302 adet sinir hücresi içeriyor oluşları; onları OpenWorm için ilgi çekici kılmış.

Beynin ya da sinir sistemlerinin pek çok açıdan incelendiği bilim dünyasında bu alanlardan önemli bir tanesi de adına İngilizce “connectome” denilen belki tümbağsal ya da konnektom diyebileceğimiz bir dal. Temel olarak bu dal, bireysel olarak sinir hücrelerini ya da içerlerinde gerçekleşen metabolik olayları değil, birbirileriyle uzamsal olarak yaptıkları bağlantıları incelemekte ve bu bağlamda beyni anlamaya çalışmaktadır.  Zehir okuyucuların fark edeceği gibi C. elegans gibi kurtçuk, tümbağlamsal bir incelemeye başlamak için faydalı bir canlı.

Konuyu daha fazla uzatmadan OpenWorm insanlarının ne yaptığına gelelim. Bu grup, bir C. elegans’ın 302 sinirinin birbirileriyle yaptıkları üç boyutlu bağlantılarının bir haritasını çıkarıp, bunu bir  Lego Mindstorms EV3 robotuna yüklediler. İşin can alıcı noktası ise, bu robotun bir insan tarafından hazırlanmış bir algoritma tarafından değil, simule edilen bir kurtçuk beyni tarafından yönetiliyor olması. Robotun sahip olduğu sensörler adına UDP (User Datagram Protocol – Kullanıcı Datagram Protokolü) denen bir yöntem kullanıyor ve kabaca bu çevreden alınan uyarıların sinir atımları (impuls) gibi davranmasına olanak tanıyor. İtiraf ediyorum, sonuç harikalar yaratmamış. Ancak böylesi bir girişimin neler doğuracağını göz önüne alırsak, bunu yazarken yerimde oturamıyor oluşum sanırım çok da saçma değil. Videoda C. elegans beyinli robotu izleyebilirsiniz. :)






Yararlanılan Kaynaklar: 

OpenWorm

University of Minnesota




Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir