Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
İnsan beyni sürekli olarak bilgi depolar. Fakat, yeni deneyimlerimizin hafızamızda nasıl kalıcı hale geldiğine dair sınırlı bilgimiz vardı. Magdeburg Üniversitesi ve German Center for Neurodegenerative Diseases (DZNE)' araştırmacıların içerisinde bulunduğu uluslararası bir araştırma ekibi daha önce başarılamayan bir ilke imza atarak; hafızaların nerede oluşturulduğuna dair net olarak bir saptamada bulundular.

Ekip bu yeri beyindeki en spesifik devrelerine kadar belirlemeyi başardı. Araştırmacılar bu saptamaya, çok hassas bir Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) teknolojisini kullanarak ulaştılar.Nature Communications 'da yayınlanan makalenin elde edilen sonuçları ve kullanılan çalışma metodunun Alzheimer Hastalığının beyindeki etkilerini belirlemede yardımcı olabileceği noktasındaki umutları artırdı.

Geçmiş tecrübeleri ve olayları hatırlatmak için beynin değişik bölgelerinde bir çalışma yürütülmeli. Fakat bu birbirine bağımlı etkileşim hala tam olarak belirlenebilmiş değil, öte yandan, hafızaların; öncelikli olarak beynin hafıza içeriğinin oluşturulmasında ve onları hatırlamada kontrol merkezi olan ve beynin iç kesiminde bulunan serebral kortekste depolandığı biliniyor. Bu olay hipokampüste ve ona komşu entorhinal kortekste meydana geliyor. Magdeburg'da DZNE sözcüsü ve Magdeburg Üniversitesi Bilişsel Nöroloji ve Dementia Araştırmaları bölüm başkanı olan Profesör Emrah Düzel "Beynin bu alanlarının (bilginin toplandığı ve işlendiği yerler) hafızaların oluşturulmasından sorumlu olduğu bugüne kadar yapılan çalışmalarla az çok biliniyordu. Bizim çalışmamız bu duruma bakışımızı daha da belirgin hale getirdi" diyor ve ekliyor: "Biz hipokampus ve entorhinal korteksteki nöronal katmanlarda insan hafızalarının oluşum yerini saptayabildik. Hangi nöronal katmanın aktif halde olduğunu belirledik. Bu durum da bilginin direkt olarak hipokampüse mi yönlendirildiğini yoksa hipokampüsten serebral kortekse mi taşındığını ortaya çıkardı. Daha önce kullanılan MRI teknikleri bilginin bu akış yönünü tam olarak belirlemede yetersizdi. Bu yüzden ilk olarak biz beyinde hafızaya açılan kapının tam olarak nerede olduğunu saptamış olduk."

Çalışmada, araştırmacılar hafıza testine gönüllü olarak katılan kişilerin beyinlerinde ölçümler yaptılar. Ölçümler "7 Tesla ultra-high field MRI" denilen özel bir manyetik rezonans görüntüleme yöntemi kullanılarak yapıldı. Bu yöntem araştırmacılara, insan beyninin bölgelerinin aktivitelerini daha önce eşi görülmemiş bir şekilde belirlemelerini sağladı.

Alzheimer Araştırmaları İçin Kesin Bir Yöntem


Prof. Düzel: "Bu ölçüm tekniği bizlerin beyindeki bilgi akışını parçalara bölmemize ve hafıza oluşumundan sorumlu bölgeleri ayrıntısına kadar incelememize olanak sağladı. Sonuç olarak, umuyoruz ki; Alzheimer gibi hafızayla ilgili hastalıklara dair yeni bakış açıları elde edebileceğiz. Dementia'yı gözününe alırsak; bilgi "dokunulmamış" bir halde hala hafızaya açılan kapıda bekliyor mu? Hafızalar işlendiğinde daha sonrasında sorunlar ortaya çıkacak mı? gibi soruları cevaplandırmayı umuyoruz." dedi.




Kaynak: DZNE




Bu içerik BilimFili.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. BilimFili.com`un belirtmiş olduğu "Kullanım İzinleri"ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir