Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Gezegenlerin, genç bir yıldızın çevresinde bir disk halinde bulunan toz ve gazlardan oluştuğu düşünülüyor. Bu teoriye göre zamanla, toz  parçacıkları bir araya gelir daha büyük topaklar halini alıyor. Sonunda bu topaklar kütle çekimin önemli boyuta ulaşması ile, milyonlarca yıl içinde birbirleriyle çarpışarak uyduları ve gezegenleri oluşturuyor. Güneş sistemimizde bu işlem 4.5 milyar yıl önce gerçekleşti ve dev gezegen Jüpiter ilk olarak oluştu.

1990'lardan beri gökbilimciler hem gaz hem de toz diskleri ve neredeyse 2000 tane oluşumunu tamamlamış gezegen keşfetmeyi başardı. Ancak oluşumun ara aşamalarının bilgisine ulaşmak ve tespit etmek hala çok zor bir iş.

University of Manchester'dan Dr Greaves ve ekip arkadaşı Dr Anita Richards, e-MERLIN adı verilen Chesire merkezli ve İngiltere toprakları üzerine dağıtılmış ve bu sayede tek bir dev teleskop çözünürlüğünü yakalamayı hedefleyen radyo teleskop ağını (interferometre) kullandı.  Anita Richards görüntüleme işlemlerinin sorumluluğunu alarak e-MERLIn tarafından elde edilen çok geniş bir veri akışını elden geçirmeye ve izlemeye başladı.

DG Tauri adlı, henüz 2.5 milyon yaşında ve yalnızca 450 ışık yılı uzaklıkta Taurus takımyıldızının bir üyesi olan genç yıldızı gözlemlemek için interferometre kullanıldı. Radyo dalga boylarına bakıldığında ise; henüz oluşmuş olan bu yıldızı yörünge edinmiş sönük kor halinde taşların var olduğu keşfedildi.

Araştırmada, henüz oluşmakta olan yıldızların genel bir işaretçisi olarak yıldızın kutuplarına doğru gerçekleşen sıcak gaz akışı bilindiğinden, gökbilimciler DG Tauri için de neye bakacaklarını çok iyi biliyorlardı.

'  Ancak toplanmasını hedefledikleri veri miktarının henüz başlarındayken, yıldızın çevresinde bir kemer halinde "çakıltaşları" olduğunu görmek onlar için de son derece şaşırtıcı oldu.

Araştırmada gözlemlenen çakıltaşı kemerinin gezegen oluşması halinde (önümüzdeki birkaç milyon yıl içinde) oluşan gezegenlerin bulunacakları yörüngede olduğu görüldü. Gezegenlerin tam da böyle oluştuğu düşünülüyor olsa da, bu süreç hali hazırda işlerken görmek başta ilk gözlemleyen gökbilimciler olmak üzere hepimizi heyecanlandıracaktır.

e-MERLIN gözlemlerini 4.6 santimetrelik dalga boyunda gerçekleştirdi. Bu büyüklük bizim mikrodalgalarda kullandığımız dalgaların dalgaboylarının yaklaşık üçte biri kadar. Bu dalga boylarında sinyaller alınması için taşların en azından bir santimetre çapında olması gerektiği hesaplandı. Kontrol etmek üzere veriler ile kemerin görünen şekli karşılaştırıldığında ise bu "çakıltaşları"nın radyo dalgalarının kaynağı olduğu görülmüş oldu.

Greaves PEBBLeS* (Planet Earth Building Blocks Legacy e-MERLIN Survey)  olarak geçen uluslararası bir araştırma ekibine liderlik ediyor. Birçok yıldızın taştan kemerlerini inceleyerek, ekip gezegen oluşma sıklığı, nerede oluştukları gibi noktaları anlamaya çalışıyor.

e-MERLIN üzerinde yapılan geliştirmeler ve birkaç yıl içinde tamamlanacak olan yüksek kaliteli Square Kilometre Array (Kilometre Karelik Ağ) ile bu nihai hedefe ulaşmak ve bu gözlemleri çok yakından izlemek mümkün olacak.

 

Pebbles* - İngilizcede çakıltaşı anlamına geliyor

 




Referans : Royal Astronomical Society (RAS). "Astronomers see pebbles poised to make planets." ScienceDaily. ScienceDaily, 5 July 2015. <www.sciencedaily.com/releases/2015/07/150705194803.htm>




 
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir