Post Author Avatar
Gürkan Akçay
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Eğer yeterince geçmişe giderseniz, bütün insanların ortak bir atası olduğunu görürsünüz. Fakat bazı populasyonlar, geçmişte yaşadıkları ve onları daha çok bir araya getiren olaylar sebebiyle birbirleriyle daha benzerdirler. 17 Eylül'de Current Biologyon 'da yayımlanan bir araştırma; DNA kanıtlarının geçmişteki önemli olayların yeniden yapılandırılmasında kullanılabileceğini ortaya koydu. Bu bulgular; insan genomunun tarihteki açık noktaları ortaya çıkarabileceğini gösteriyor.

Oxford Üniversitesi'nden George Busby; bugün elimizdeki istatistiksel araçlarla Avrupa'daki günümüz insanının mozaik bir yapıya sahip olan genlerini hangi tarihsel olayların ortaya çıkardığını gösterebilecek durumda olduğumuzu söylüyor. Böylece, hem arkeolojik hem de tarihsel açıdan ayrıntılı olarak incelenmiş bir bölgenin yeniden yapılandırılmış genetik geçmişinin ortaya koyulması, tarihsel kayıtları yeterince iyi tutulmamış ve genetiğin belki de tarihi olayları ortaya çıkarmanın tek yolu olduğu bölgelerde, bilinmeyen tarihi olayları ortaya çıkarma konusuna ışık tutabilir.

Araştırma ekibi; kromozomlar arasındaki fiziksel yakınlığa ve bunlar arasındaki ilişkilere dayalı bir yöntemle populasyonlar arasındaki tekil genetik varyantları karşılaştırdılar. Bu bilgi, hem genetik olarak birbirine çok benzeyen populasyonların, hem de bir kıtanın, populasyonlar arasında kolaylıkla ortaya koyulamayan ilişkilerinin anlaşılmasında kullanılabilir.

Bu yeni çalışma, bütün Avrupa populasyonlarının, zaman içerisinde insanların göçleri ve yerleşmeleri ile karışmış olduğunu ortaya koyuyor. Genellikle bu karışım birbirine yakın yaşayan gruplar arasında olmuştur, ancak, zaman zaman, populasyonlar, daha uzak bölgelerden gelen istilacı populasyonların izlerini de taşır.

Makalenin deneyimli yazarlarından Cristian Capelli:

"Tıpkı, farklı kültürlerin birbirlerinin izlerini taşıması gibi, bugün de Avrupa'da yaşayan insanların genomlarında da Avrupa içi ve dışı ataların genlerini görüyoruz" diyor.

Araştırma sonuçları hem insanlık tarihi hem de sıradan insanın anlaşılmasında önemli kavrayışlar sağlıyor.

Busby:

"Tarih genellikle kazananlar ve elitler tarafından yazılır, ve sıradan insanın günlük yaşamı bu tarih yazımında yer almaz. Populasyonların DNA'larını inceleyerek ve farklı insan gruplarının tarihsel anlamda birbirleri ile olan ilişkilerini ortaya koyarak, biz tüm insanlığın hikayesini anlatıyoruz" diyor.

Örneğin, araştırmacılar Moğolların Orta Asya'da yaşayan tüm gruplarla bir etkileşimi olduğuna dair deliller buldular. Üstelik, Moğolların Avrupa'ya iki dalga şeklinde göç etmişlerdir. Bunlardan birisi Cengiz Han dönemindeki yayılmalara, diğeri de MÖ binli yıllardaki Çuvaşlar, Ruslar ve Mordovyalıları içeren Kuzeydoğu Avrupa toplumları zamanındaki yayılmalara denk düşmektedir.

Araştırmacılar ayrıca, Akdeniz Avrupalıları ile Batı ve Kuzey Afrika'dan gelenlerin tarih boyunca birçok kez karıştığına dair deliller elde ettiklerini ortaya koyuyorlar. Bölgenin genetik geçmişindeki önemli olaylardan birisi olarak, araştırmacılar, Slavik yayılmanın Avrupa'nın genetik geçmişinde bıraktığı izleri gösteriyorlar.

Bu bulgular gösteriyor ki, göç ve populasyonların karışımı insanlık tarihi boyunca istisnai bir olay değil olagelen doğal bir süreçtir.




Araştırma Referansı: Busby et al. The Role of Recent Admixture in Forming the Contemporary West Eurasian Genomic Landscape. Current Biology, September 2015 DOI: 10.1016/j.cub.2015.08.007
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir