Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör
Yeni geliştirilen bir modele göre, erken döneme ait ünlü bir primat fosilinin -diş dağılımına bakıldığında- modern zamanlardaki lemurlarla daha fazla ortak özellik barındırdığı ortaya çıktı.


Bilinen en iyi korunmuş primat fosili Darwinius'un yeniden incelenmesini sağlayan model Yardımcı Doçent'ler Mary Silcox ve Michael Schillaci ve de doktora öğrencisi Sergi López-Torres tarafından geliştirildi.
Primatlardaki yetişkin dişlerinin sekansına bakıldığında; Darwinius'un lemurlarla, sincap maymunları ile olduğundan daha fazla ortak özellik barındırdığı gözlemlendi.

Her türün dişlerinin çıkma şekli, dağılımı kendine has bir dizgeye sahiptir bu da bilim insanlarına yetişkin dişleri oluştuktan sonra ölmüş olan fosilin yaşını saptamalarında kolaylık sağlamaktadır.

Darwinius'u incelemeden önce López-Torres 97 ayrı yaşayan ve fosilleşmiş primatı inceleyerek, farklı türlerde diş gelişiminin ne şekilde farklılık gösterdiğini anlamaya çalıştı. Araştırmacı en ilkel üç ata'nın - lemur ve lorislerin atası; maymun ve apelerin atası ve tüm primatların atalarının benzer diş oluşum dizgesine sahip olduğunu gözlemledi. Bu dizge de yine  Darwinius'ta bulunanla ortak özellikler barındırıyor.

Maymun, ape ve insanların ataları olan antropoid'leri tanımlayan üçüncü azı dişinin geç yaşta çıkması durumu, temel bir farklılığı gösteriyor çünkü Darwinius böyle bir özelliğe sahip değil.

Geliştirilen modele göre, Darwinius fosilinin ölüm yaşı biraz ileriydi ve daha genç öldüğü düşünülerek daha hafif tartılmış da olabilir. Bu da geçmişteki varsayımlarla karşılaştırılınca ortaya çıkan bir durum.

Darwinius'u keşfeden ekip, bu 47 milyon yaşındaki fosilin haplorinlerle (haplorrhines) çok yakın akraba olduğunu öngörüyordu. Bu grup antropoid'leri de bünyesinde barındırmaktadır. Ardı sıra gelen araştırmalarda ise Darwinius'un evrimsel süreçte insanların da içinde bulunduğu primat soy ağacına dahil olması gerektiği gösterildi.

Diğer araştırmacılardan ise Darwinius'un daha çok strepsirrhine grubuna (soy ağacının lemur ve lorisleri barındıran diğer dalı) dahil olması gerektiğini söyleyenler de mevcut.

Yine de modele göre yapılan karşılaştırmalar ise strepsirrhine hipotezi ile tamı tamına uyuşmasa da, en azından antropoid hipotezi ile tutarlı olmaması bakımından büyük yankı uyandırdı ve Darwinius'u soy ağacının diğer dalına dahil etti.

Yeni modelle birlikte, eski varsayım ve hesaplamalarda çok küçük değişiklikler (orjinal varsayımda 650 - 900 gram ağırlık- 9-10 ay ölüm yaşı; yeni modele göre 622-642 g ağırlık - 1.05-1.14 ay ölüm yaşı) de olmuş olsa, Darwinius'un gerçekte nasıl olduğunun ve göründüğünün ortaya konması bakımından ciddi önem taşıyor.

Özellikle ölüm yaşındaki değişim az ve önemsiz görülebilir fakat, bugünkü lemurların üreme yaşları gözönüne alındığında (yaklaşık bir yaşında) , fosilin de nasıl bir hayatı olduğunun daha kolay anlaşılmasını sağlayacaktır.

Paleontologların hedefi ise en iyi korunmuş fosil primat olduğundan bu hayvanı tekrar bir şekilde hayata döndürmek. Fosil o kadar iyi korunmuş durumda ki, hala karın boşluğunun olduğu kısımda , ne yiyip içtiğinin hatta biyolojisinin izlerini taşıyan içerikler mevcut.

Model ile ilgili açıklamalar ve bulgular, Royal Society Open Science'da yayımlandı.

 




Referans : Life history of the most complete fossil primate skeleton: exploring growth models for Darwinius, Royal Society Open Science, Published 9 September 2015.DOI: 10.1098/rsos.150340


Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir