Post Author Avatar
Baran Bozdağ
Boğaziçi Üniversitesi - Yazar / Editör

Kıtaların bölünmesine yani ayrılmasına ek olarak, buz devri süreçleri okyanus ve deniz tabanında adeta bir dövme yapar gibi izler bıraktı. Bu izler ritmik bir yol izliyor. Geçtiğimiz hafta bu konuda iki ayrı çalışma yayımlandı.


 Deniz tabanındaki ayrılma noktalarında okyanus tabanı bir tabaka gibi kalkıyor ve altında açılan boşluktan magma patlaması ve çıkışı oluyor. Böylelikle yeni ve birbiri üzerine biriken tabakalar oluşuyor. Bunlara paralel olarak, "abisal ( çok derin deniz tabanı yarıkları ) tepeler " : uzun ve yaklaşık 100 metre yüksekliğine kadar ulaşabiliyor ve deniz tabanındaki vadiler ile birbirinden ayrılıyor.

Zamanla anlaşıldı ki; bu periyodik yarıkları ve oluklar buz devirlerinin zamanlarını birebir yansıtıyor. Buz devirleri arasındaki geçiş temel olarak Dünya'nın yörüngesi ve dönüş hızına bağlı olarak Kuzey Yarımküre'deki güneş ışıklarının periyodik değişime göre meydana geliyordu. Bu periyotlar boyunca, buz tabakaları o  kadar çok donmuş su tutuyorlardı ki deniz seviyesinde 100 metreden daha fazla bir düşüşe sebep oluyordu.

Bu azalan su kütlesi okyanus tabanındaki basıncı azaltıyor böylece ayrılma çizgilerindeki patlama oranını ve hızını son derece artırıyordu. Patlamalardan sonra okyanus tabanı bir tabaka daha kazanarak kalınlaşıyor abisal tepeleri oluşturuyordu.

Patlamalardaki bu periyodik kuvvet, abisal tepelerin oluşumunun uzun vadedeki sebeplerini ve kaynaklarını açıklıyor. Tüm bu bulguların sonucunda da şu ilgi çekici soru gündeme geliyor : Peki, bu günkü okyanus tabanındaki volkanik patlamalar buz devrinin sonunu getiren etkenlerin bir açıklaması olabilir mi?

 

Referans   :   Sciencemag

Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir