Post Author Avatar
Sevkan Uzel
Yıldız Teknik Üniversitesi - Çevirmen/Editör

İsviçre'de bulunan EPFL (Ecole Polytechnique Federale de Lausanne) bilimcileri beynin bilinçsiz bilgiyi bilinç düzeyine çıkarmak için nasıl işlediğinin anlaşılmasına yönelik yeni bir yöntem önerdi. Ayrıntıları PLOS Biology dergisinde yayımlanan bir makale ile bilim dünyasına duyurulan bu modele göre, bilinçlilik sadece 400 milisaniyeye kadar çıkan zaman dilimlerinde beliriyor ve bunların arasında bilinçsizlik halinde geçen boşluklar bulunuyor.

Önünüzdeki sürücü aniden duruverir ve siz daha ne olduğunu anlamadan kendinizi frenlere asılmış halde bulursunuz. Buna refleks diyoruz. Ardında yatan gerçeklik ise fazlasıyla karmaşık ve bu konuda yüzyıllardır süren bir tartışma var: Bilinçlilik sabit ve kesiksiz bir akış mı, yoksa saniyede 24 fotoğraf karesi gösterecek şekilde kaydedilmiş bir film şeridi gibi ayrık parçalardan oluşan bir dizi mi? Araştırmacıların ortaya koyduğu yeni modele göre ikinci tahmin doğru.

Sürekli mi, Kesikli mi?

Bilinç hali sürekli bir akış gibi işler: bir görüntü ya da koku veya dokunuş pürüzsüzce bir diğerini izler. Bu da bize çevremizdeki dünyanın algısını sürekli bir biçimde sunar. Bildiğimiz kadarıyla, bu sürekli duyusal algılama da sürekli olarak bilinçli algılamaya çevrilir. Nesnelerin duraksızca hareket ettiklerini, seslerin kesintiye uğramadan akışını ve diğer duyularımızla da buna benzer aralıksız bir veri akışını aldığımızı hissederiz. Bununla beraber, bir başka düşünce biçimine göre beynimiz duyusal bilgiyi sadece ayrık zaman noktalarında toplar; tıpkı anlık ekran görüntüsü alır gibi. Her ne kadar sürekli bilinçlilik görüşüne karşı olanlar çoğalmakta olsa da, ayrık bilinçlilik de gerçek olamayacak denli basite benziyor.

İki Aşamalı Model

EPFL'den Michael Herzogile ile Zürih Üniversitesi'nden Frank Scharnowski'nin geliştirdiği yeni paradigma, yani kavramsal çerçeve bilinç halinin nasıl çalıştığı hakkında farklı bir bakış açısı sunuyor. Ekip, araştırmaları sırasında daha önce yapılmış olan ve bilinçliliğin sürekli mi yoksa kesikli mi olduğunu belirlemeyi amaçlayan psikolojik ve davranışsal deney verilerini ele almış. Bu deneylerde, katılımcıya ard arda iki resmin gösterilip, bunları ayırt etmeleri istendiğinde beyin aktivitelerinin izlenmesi gibi işlemler yapılmış.

Sonuç olarak ekibin ortaya koyduğu yeni modele göre, bilgi iki aşamalı olarak işleniyor. Önce bilinçsiz aşama gerçekleşiyor. Beyin nesnenin belli başlı özelliklerini işliyor; renk ya da şekil gibi. Bu bilgileri yarı-sürekli ve bilinçsiz olarak çok yüksek bir zaman çözünürlüğü ile çözümlüyor. Ancak model, bu bilinçsiz işleme sırasında herhangi bir zaman algısı olmadığını ileri sürüyor. Hatta süre ya da renk değişimi gibi zamana bağlı özellikler bile bu periyotta algılanmıyor. Daha ziyade beyin süreyi bir tür sayı olarak algılıyor; tıpkı renk ve şekil için yaptığı biçimde.

Bunun ardından bilinçli aşamaya geçiliyor. Bilinçsiz işleme tamamlanıyor ve beyin eşzamanlı olarak tüm özellikleri bilinç düzeyine çıkarıyor. İşte nihai resim böylece oluşuyor ve biz bu resmin farkında olabiliyoruz.

İlk uyarımdan bilinçli algılamaya dek tüm bu süreç 400 milisaniye kadar sürüyor, ki bu da psikolojik açıdan dikkate değer bir gecikme sayılabilir. "Bunun nedeni beyninizin size elinden gelen en iyi, en temiz bilgiyi vermek istemesi ve bu da bir miktar zaman alıyor. Sizi bu bilinçsiz işleme sürecinden haberdar etmesinin bir gereği yok, çünkü öyle yapması aşırı derecede kafa karıştırıcı olurdu," şeklinde açıklıyor Michael Herzog. Yapılan çalışma görsel algılamayı konu alıyor, ama diğer duyu organları aracılığıyla gelen bilgi için de buna benzer gecikmeler olacaktır.
Kaynak ve İleri Okuma
Etiket

Projelerimizde bize destek olmak ister misiniz?

Dilediğiniz miktarda aylık veya tek seferlik bağış yapabilirsiniz.

Destek Ol

Yorum Yap (0)

Bunlar da İlginizi Çekebilir